Türkan Saylan’ın Adına Yakıştı mı?
Efeler Belediyesi’nde Başkan Anıl Yetişkin, kadınlara yönelik sosyal destek projesi kapsamında. Kadınların acil durumlarda başvurabileceği, şiddetten kaçanların sığınabileceği 60 kişilik bir kadın misafirhanesi kuruyor. Bu anlamlı yapıya da, Türkiye’nin çağdaş yüzü, kadın hakları savunucusu, bilim insanı Türkan Saylan’ın adını veriyor. Yerinde, vizyoner ve onurlu bir karar.
Aynı tarihlerde Didim Belediye Başkanı Hatice Totik Gençay, Akbük’te bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi’ni 60 kişilik bir yemekhaneye çeviriyor. Evet, yanlış duymadınız; bir kültür merkezi, artık yemek servisi yapılan bir alana dönüşüyor.
Yemek 95.00 TL.
Akbük’de yemekhane ihtiyacını karşılayacak başka bir bina bulmak çok mu zordu?
Akbük’te böyle bir hizmete ihtiyaç olup olmadığı da tartışılır. Aslında sözü özü vizyon meselesi. Değerli isimleri hangi yapılara özdeşleştirmek vizyon ister, kültür ister, oturduğun koltuğun siyasetini özümsemiş olmak ister.
Didim’in ilk kadın başkanıyım. Didim’in ilk Alevi başkanıyım. Didim’e kadın eli deydi gibi boş işleri bırakın, Akbük başta olmak üzere, Didim’in bütün mahalleleri elle tutulur hizmet bekliyor.
Boş konuşmayı bırakıp iş yapılan günler görmek dileğiyle.
Kamu İhlalleri
Sizlere Kuşadası’ndan örnek vereceğim.
Kuşadası Belediyesi kıyı denetimi yapılıyor, Didim’de Neden yapılmıyor.
Geçtiğimiz günlerde, “Kuşadası Belediyesi, yaz sezonunun en yoğun günlerinde halkın kıyılara erişim hakkını korumak adına plajlarda denetimlerini artırtırmış. Kıyı Kanunu’na aykırı olarak faaliyet gösteren işletmeleri denetliyor ve gerekirse mühürlüyor.” diye haber okudum.
Didim’de neden bu tür kararlı adımlar atılmıyor?
Kıyı kanununu öncelikle Belediyemiz ihlal ettiği için denetlemekten utanıyor olabilir mi?
Son günlerde karavan ve çadırların işgaline uğrayan Didim sahilerinde vatandaşlar ve yakında oturan mesken sahiplerinin sosyal medyada şikayetleri ile dolu.
Vatandaşın Didim Belediyesine yaptığı şikayetlere verilen cevaplar.
“Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne” yada ”Sahillere Valilik bakıyor bizim yetkimiz yok.” diyerek yönlendirme yapıldığı iddiaları var. Doğrumu?
Didim’de birçok sahil şeridi özel işletmelerin kontrolüne geçmiş durumda. Şezlonglar, masalar ve ticari unsurlar halk plajlarını adeta işgal etmişken, Didim Belediyesi’nin bu duruma göz yumması tepki çekiyor. Oysa Kıyı Kanunu açık: “Kıyılar halkındır ve erişim engellenemez.” diyor.
Vatandaşlar artık sahillerde rahatça yürümek, havlularını yere serip özgürce denize girebilmek istiyor. Didim Belediyesi’nin de bir an önce kıyılardaki işgalleri denetlemesi ve kamu hakkını koruması gerekmiyor mu?
Resmi kurumların görev yapması için, Geçtiğimiz günlerde turistik bir ilçede olduğu gibi, kontrolsüz ve rahatsız verici ihlallerin sonucunda illaki uygunsuz ve seviyesiz bir şeylerin gerçekleşmesi mi gerekiyor?
Caretta Cerattalar
Bir tane Caretta Caretta Didim Belediye başkanının başına bela oldu.
Seçimden evvel Didim Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği’nde protokol imzala, Eylemlerine katıl üstüne bir de alkışlar eşliğinde konuşma yap, İşine gelmeyince “ YETKİSİZ İLAN ET”
Maden yetkisiz dernekti niye bu güne kadar ciddiye aldın?
Bu dernek İç İşleri Bakanlığına bağlı Dernekler yasasına göre kurulmuş bir dernek. Bir derneğe yetkili veya yetkisiz demek Belediye Başkanının yetkisinde değildir ama, verilen cevap tam bir avamlık dır.
Didim Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği başkanını ve yönetim kurulu üyelerini belediye işçisi mi sandınız da YETKİSİZ’siniz diyorsunuz?
Allahtan dernekler Belediyeye bağlı değil, yoksa bu dernek çoktan tarih olmuştu.
Didim Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği’ne sormak lazım?
“Didim Belediyesi bu güne kadar küçücük sinekleri ne yapabildi de, Koskoca Caretta Caretta için yardım bekliyorsunuz?”
Sizin yaptığınız çok ayıp(!) ![]()
Bu konunun ayrıntılı haberini gazetemizden okuya bilirsiniz.
Yine olumsuzluklardan bahsettim diye alınmayın, huyum kurusun…
Didim’de olup bitenleri yazmayınca kızanlar oluyor, yazınca da kızanlar oluyor.
Ben yazmayınca kızanların tarafındayım.
Didim’de vatandaşın sesini duyuracak kim kaldı derseniz, sahnede yalnızca Mavi Didim Gazetesi ve OHABER kaldı.
Geriye kalanların ne yaptığı merak ediyorsanız?
Onlar her şart da “övgü yazmakla yükümlü” belediye zimmetine kayıtlı arkadaşlar.
Bu arkadaşlara göre Didim’in her köşe başında begonviller, çiçekler açmış, Didim’de sokakta çöp bulamazsın çünkü yerçekimi bile Didim’de çöpleri yere indirmeye utanır!
Sinek mi? O da ne?
Belediye desen, her vatandaşı tek tek tanır, ismiyle hitap eder, sabah kahvaltısı ve akşam beş çayına belediyeye bile davet edilenler var.
“Didim’e kadın eli değdi" deniyor ya…
Vallahi deydi(!)
Didim’in her yerinde L avanta kokusu serpmişler, fark edilmeyecek gibi değil (!)
Didimlilere bol L avanta kokulu günler dilerim....