Didim yangın yeri! Didim yangın yeri!

IŞİD’in iki canlı bombayla düzenlediği ve hiçbir güvenlik önlemi alınmadığı için 103 kişinin hayatını kaybettiği katliamda yüzlerce kişi yaralandı. Saldırıya yol veren kamu görevlilerinin yıllardır yargılanmadığı katliamın 7. yıl dönümünde Didim Emek ve Demokrasi Platformu anma düzenledi.

Didim Emek ve Demokrasi Platformu, Didim Cemevi bahçesinde toplanarak, 10 Ekim’de hayatını kaybeden Didim’de yaşayan Elif Kanlıoğlu adına yapılan parka yürüdü.
Yürüyüş esnasında "10 Ekim'i unutma, unutturma", " Yaşasın halkların kardeşliği", "Faşizme karşı omuz omuza", "Gün gelecek, devran dönecek, katiller halka hesap verecek", sloganlarını attı. 
Katledilen 104 yurttaşın fotoğrafını taşıyan kitle bir kez daha barışın önemini dile getirdi.
Didim Emek ve Demokrasi Platformu adına basın açıklamasını Turgay Elçi okudu. Elçi, basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı: 
10 Ekim Katliamına Karşı Adalet Arayışımız; Emek, Barış ve Demokrasi Mücadelemiz 7. Yılında Devam Ediyor!
Bu ülkenin emek, barış, demokrasi güçlerinin, barış ve adalet özlemiyle… 10 Ekim 2015’te düzenlediği “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi”ne yapılan saldırıda ELİF kızımız ve CANBERK’imizin içinde olduğu 104 arkadaşımız yaşamını yitirdi. 500’e yakın arkadaşımız ise yaralandı. Aradan geçen 7 yıla rağmen çok sayıda arkadaşımız farklı organ kayıplarına uğrayarak hayatlarını devam ettiriyor. Katliamın milyonların ruhunda, yüreğinde yarattığı yaralar, açığa çıkardığı toplumsal yük ise hâlâ geçmek bilmiyor.
10 Ekim Ankara Gar Katliamı, Türkiye devletinin başkentinin ortasında, bütün güvenlik bürokrasinin gözleri önünde gerçekleşti. Gelinen aşamada ortaya çıkan gerçekler bu katliamın önünün açıldığı gösteriyor. Katliamı gerçekleştiren canilerin istihbarat tarafından takip edildiği, canlı bomba ihbarının olduğu, katliam sorumlularının istihbarat görevlileri ile katliam öncesinde ve sonrasında görüştüğü kamuoyuna yansımıştır. Katliamı gerçekleştiren IŞİD katilleri, patlama malzemeleri ile binlerce kilometre yolu adeta elini kolunu sallayarak, herhangi bir kontrole tabi olmadan geçmiştir.
O dönemin karanlığından iktidarını tahkim etmek isteyenler, karanlık ve katliamdan oy hesabına dönenler, şehitlerimizi statlarda yuhalatanlar, bu katliama gereken tedbirleri almayarak yol verenler, bu toplumun, tüm halklarımızın vicdanında mahkumdur.
Katliamın önü açılmış yüzlerce insan bir nefesle yaşama tutunmaya çalışırken, binlerce insanın yardım çığlığı yeri göğü inletirken, kamu görevlisi sıfatını taşıyanlardan bazıları alana gelen ambulansları durdurmuş, bazıları yerde yatan yaralılara biber gazı sıkarak, yardım etmeye çalışanlara saldırmıştır. Ambulanslardan önce TOMA’ların, zırhlı araçların geldiği alandan 100 canımızın cansız bedeni, ülkenin 42 iline gönderilmiştir.
O gün dünyanın dört bir yanından, 81 ilden barış, emek, demokrasi için gelen on binlerin sözü, bugün 42 ilde karanfilleşen canlarımızın, yüzlerce yaralımızın ve on binlerce yoldaşımızın mücadelesinde yaşıyor. 10 Ekim şehitlerinin sözü işçi grevlerinde, kadın özgürlük hareketinde, ekoloji savunusunda yaşıyor. 10 Ekim barış şehitleri bu ülkenin eşitlikçi, laik, insan haklarına dayalı, demokratik bir hukuk devleti olması için mücadele eden herkesin yüreğindedir.
7. yılında 10 Ekim anmalarının adalet arayışımızın gereği olarak yitirdiklerimizin hatırasına uygun bir şekilde yapılmasını istiyoruz. Anmaların onarıcı bir adalet duygusuna yönelmesi için tüm kamuoyu ve kamu görevlileri gereken özeni göstermelidir. Ancak özellikle güvenlik bürokrasinin geçtiğimiz yıllarda anmalar için tedbir alınması gerekirken, 10 Ekim Barış Ailelerine ve yoldaşlarına yönelik fiili, fiziki, yargısal saldırılar yaşanmıştır. Bu tutum toplumsal barışı tehdit etmektedir.
10 Ekim anmalarına katılan yurttaşlara yönelik fişleme, sorgulama ve soruşturma faaliyetleri yürütülmektedir. Dünyada bu katliamın benzerleri olduğunda kamusal bir politika ile toplumun acısı onarılmaya çalışılmaktadır. Bu ve benzeri günlerde onarıcı bir yaklaşımla resmi anma günleri ilan edilmektedir. Yaşamını yitirenlerin hatıralarının yaşatılması ve ailelerinin rehabilitasyonu için gerekli çalışmalar yapılmaktadır. Ancak Türkiye’de 10 Ekim Katliamı da dahil yaşanan bu durumlara ilişkin toplumsal bir yaklaşım ve politika söz konusu değildir.
Bizler bu hafızanın barış politikasından yana yeniden kurulması için mücadele edeceğiz. Hiçbir canımızın hatırasına halel gelmesine, 10 Ekim Katliamı’nın unutulmasına müsaade etmeyeceğiz. Birçok yerde 10 Ekim şehitlerinin adının yaşatıldığı mekanların arttığını görüyoruz. Bunların çoğalması, katliamı gerçekleştirmek isteyenlerin karanlığına en güzel yanıt olmaktadır. Evet, bizler IŞİD karanlığına, siyasi ikbalini oraya bağlayanlara teslim olmadık, olmayacağız.
Öte yandan insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak 10 Ekim Ankara Katliamı Davası devam ediyor.Bu dava gerçek sorumlular yargılanana kadar devam edecektir. 
Yitirdiğimiz arkadaşlarımızın bizlere bıraktığı en değerli emanet olan emek, barış, demokrasi mücadelesini de hep beraber, kol kola omuz omuza büyütmeye kararlıyız. Er ya da geç, sorumlular cezalandırılacak; emek kazanacak, demokrasi kazanacak, barış kazanacak!
HABER: ELİF DİKBAŞ


                                                                                      -