Giriş: Bal­kan Sa­vaş­la­rı­nın Ya­rat­tı­ğı Sar­sın­tı

1912-1913 Bal­kan Sa­vaş­la­rı, Os­man­lı top­lu­mu için yal­nız­ca bir as­ke­ri ye­nil­gi değil; aynı za­man­da bir ruh kı­rıl­ma­sıy­dı. Yüz­yıl­lar­dır Os­man­lı hâ­ki­mi­ye­tin­de olan Ru­me­li top­rak­la­rı kısa süre için­de kay­be­dil­di. Mil­yon­lar­ca Müs­lü­man-Türk Ana­do­lu’ya göç etmek zo­run­da kaldı; göç yol­la­rın­da açlık, has­ta­lık ve ölüm adeta bir tra­je­di­nin adı oldu.
Bu dönem, Os­man­lı baş­ken­tin­de bir gü­ven­siz­lik, yok­sul­luk ve moral çö­kün­tü­sü ya­rat­tı. Top­lum, im­pa­ra­tor­lu­ğun da­ğıl­mak­ta ol­du­ğu­na ta­nık­lık edi­yor, fakat aynı za­man­da içten içe bir ye­ni­den doğuş ara­yı­şı da his­se­di­li­yor­du.

Sofya Yıl­la­rı: Mus­ta­fa Kemal’in Ses­siz Ha­zır­lı­ğı

Bal­kan Sa­vaş­la­rı­nın hemen ar­dın­dan, 29 Eylül 1913’te Mus­ta­fa Kemal Sofya’ya Ata­şe­mi­li­ter ola­rak atan­dı. Bu görev, onun as­ker­lik ha­ya­tın­da yeni bir ba­sa­mak açtı. Sofya’da dip­lo­ma­tik çev­re­ler­de bu­lun­du, Av­ru­pa or­du­la­rı­nın mo­dern ya­pı­sı­nı in­ce­le­di.
Fakat en önem­li­si, Mus­ta­fa Kemal’in bu­ra­da Os­man­lı’nın ge­le­ce­ği üze­ri­ne dü­şün­ce­le­ri­ni de­rin­leş­tir­me­siy­di. Bal­kan he­zi­me­tin­den ders­ler çı­ka­ra­rak; mil­le­tin ye­ni­den ayağa kalk­ma­sı için bi­linç­li, ör­güt­lü ve milli bir mü­ca­de­le­nin şart ol­du­ğu­nu kav­ra­dı.

Ça­nak­ka­le: Li­der­li­ğin Do­ğu­şu

1915’te Ça­nak­ka­le cep­he­sin­de Mus­ta­fa Kemal’in adı artık yal­nız­ca bir kur­may subay değil, bir mil­le­tin umudu ola­rak öne çıktı.
* Ana­far­ta­lar Kah­ra­ma­nı ola­rak, as­ke­ri ze­kâ­sı­nı ser­gi­le­di.
* “Ben size ta­ar­ru­zu değil, öl­me­yi em­re­di­yo­rum” söz­le­riy­le, sa­de­ce as­ker­le­ri­ne değil, bütün mil­le­te di­re­niş ruhu aşı­la­dı.
* Ça­nak­ka­le’de elde edi­len zafer, sa­de­ce İstan­bul’u değil, Ana­do­lu’nun da is­tik­lal umu­du­nu ko­ru­du.
Ça­nak­ka­le, Mus­ta­fa Kemal’in Sofya’da ol­gun­la­şan fi­kir­le­ri­nin sa­ha­da hayat bul­du­ğu yer­dir. Bal­kan ye­nil­gi­le­ri­nin ka­ram­sar­lı­ğı, bu­ra­da bir mil­le­tin di­ri­liş ira­de­si­ne dö­nüş­tü.

Sonuç: Kül­ler­den Doğan Mil­let

Bal­kan Sa­vaş­la­rı, Os­man­lı’yı yı­kı­lı­şa gö­tü­ren büyük bir fır­tı­na idi; Ça­nak­ka­le ise Türk mil­le­ti­nin di­ri­li­şi­nin ilk büyük kı­vıl­cı­mı oldu.
Mus­ta­fa Kemal’in li­der­lik yol­cu­lu­ğu, işte bu çiz­gi­de anlam ka­za­nır:
* Yı­kın­tı­lar ara­sın­da doğan ümit,
* Sofya’da pişen bir li­der­lik,
* Ça­nak­ka­le’de mil­let­le bü­tün­le­şen bir irade.
Bugün biz­le­re düşen, Bal­kan­la­rın acı­la­rı­nı ve Ça­nak­ka­le’nin di­ri­li­şi­ni aynı çiz­gi­de gö­re­rek; mil­le­ti­mi­zin kül­le­rin­den doğan ira­de­si­ne sahip çık­mak­tır.
Mavi Didim’in de­ğer­li oku­yu­cu­la­rı, tarih sa­de­ce geç­mi­şin ay­na­sı değil, ge­le­ce­ğin pu­su­la­sı­dır. Biz­ler de bu pu­su­la­yı iyi oku­ma­lı, ta­ri­hi­mi­ze, ec­da­dı­mı­za ve on­la­rın bize bı­rak­tı­ğı onur­lu mi­ra­sa sahip çık­ma­lı­yız.
Bir son­ra­ki ya­zı­mız­da bu­luş­mak di­le­ğiy­le...
Ne mutlu Türk’üm di­ye­ne! 🇹🇷🇹🇷🇹🇷 Son­suz Sevgi ve Say­gı­la­rım­la