“Vаtаnı terk etmek kadar üzücü bir şey yoktur.”

-John Jewel

1877-1878 Osmanlı -Rus Savaşı veya diğer adıyla(93 Harbi), (93 Harbi ya da 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı padişahı II. Abdülhamid ve Rus çarı II. Aleksandr döneminde yapılmış olan bir Osmanlı-Rus Savaşı'dır. Rumi takvime göre 1293 yılına denk geldiğinden Osmanlı tarihinde 93 Harbi olarak bilinir.)

Sonunda Osmanlı devleti çok ağır bir yenilgi almıştı.1878'de İstanbul'a kadar gelen Rus orduları, İngiliz ve Almanların müdahalesiyle durduruldu.

II. Abdülhamid, savaş sonrasındaki Berlin Kongresinde İngiltere'nin desteğini almak için Kıbrıs'ı İngiltere'ye vermeyi kabul etti.

KIBRIS 1 Temmuz 1878'de devletler hukukunda görülmemiş garip bir anlaşmayla "EMANETEN “İngiltere’ye verildi, kiralandı. (14 Ağustos 1878'de İngiltere ile Osmanlı arasında imzalanan tek maddelik yeni anlaşma ile İngiltere adada her türlü kanunu yapma hakkına sahip oldu. Dışişleri Bakanı Saffet Paşa ile İngiliz elçisi Henry Layard arasında imzalan 6 maddelik bu anlaşmaya göre; Kıbrıs'ta bir dini mahkeme ile Evkaf İdaresi bulunacaktı. Osmanlı, Kıbrıs'ta devlete ve padişaha ait olan taşınmazları serbestçe satabilecekti. İngiltere her yıl Osmanlı'ya 22 bin 936 kese altın ödeyecekti.) BÖYLECE KIBRIS İNGİLTERE'NİN YÖNETİMİNE BIRAKILDI. 1.dünya savaşı başlayıp da Osmanlı Almanya'nın yanında savaşa girince İngiltere 5 Kasım 1914'te Kıbrıs'i ilhak etti.

İtalya 29 Eylül 1911'de Osmanlı'ya savaş açtı.

Trablusgarp Savaşı çıktı.

İtalyan donanması Rodos adası ve 12 Ada' yı işgal etti.

Çanakkale Boğazını topa tuttu.

Donanması çok zayıf durumda olan Osmanlı Devleti bu işgale cevap veremedi.

İtalya ile 18 Ekim 1912'de UŞİ Anlaşması imzalandı.

Bu anlaşmayla Trablusgarp ve Bingazi'ye özerklik tanındı.

İtalya elindeki 12 adayı Osmanlıya bırakacaktı.

Ancak bu sırada Balkan Savaşı çıkınca Osmanlı Ege'de ki 12 Ada'yı, -Balkan Savaşı sonuna kadar- İtalyanlara bıraktı.

Bu sırada Padişah V. Mehmet Reşat'tı.

8 Ekim 1912'de I. Balkan Savaşı başladı.

Osmanlı bu savaşta çok ağır bir yenilgi aldı.

Bulgarlar Çatalca önlerine kadar geldi.

Bu sırada fırsattan yararlanan Yunanistan, Ege Adalarını işgal etti.

Donanması olmayan Osmanlı, Ege Adalarının işgaline de sessiz kaldı.

30 Mayıs 1913'te Londra Anlaşması ile Ege Adaları'nın geleceği büyük devletlerin kararına bırakıldı.

I. Dünya Savaşı başında toplanan Büyükelçiler Konferansında 14 Şubat 1914'te Meis Adası hariç 12 Ada' yı İtalya'ya ; Bozcaada ve Gökçeada dışındaki Ege Adaları da Yunanistan'a verildi.

KASIM 1922'DE LOZAN GÖRÜŞMELERİ BAŞLARKEN 12 ADA 11 YILDIR İTALYA'NIN, DİĞER EGE ADALARI 9 YILDAN BERİ YUNANİSTAN'IN, KIBRIS ADASI İSE 44 YILDIR İNGİLTERE'NİN ELİNDEYDİ.

Kaynak: Sinan MEYDAN - Pusula- kitabından S: 112

ADALAR

1923 Lozan Barış Antlaşması'nın 12.ve 13. Maddelerine ve 1923 Lozan Boğazlar Sözleşmesinin 6.maddesine göre Limni, Semadirek, Taşoz, Bozbaba. İpsara, Midilli, Sakız, Sisam, Nikarya adalarında sadece belli oranda kolluk kuvveti bulundurulabilir. Bu adalar askerden arındırılmıştır. Bu adalarda deniz üssü kurulması ve istihkam yapılması yasaktır.

1947 PARİS ANTLAŞMASI'NIN 14.MADDESİNE GÖRE İTALYA' DAN ALINIP YUNANİSTAN'A VERİLEN 12 ADA'DA;

Lipso, Batnoz, İleryoz, Kelemez, Rodos, İstanköy, Sömbeki, İncirli, İleki, Kerpe, Çoban, İstanbulya, Herke, Kızılhisar ve Meis adalarında sadece belli oranda kolluk kuvveti bulundurulabilir. Bu adalar askerden arındırılmıştır. Bu adalarda tahkimat yapılması yasaktır.

Dolayısıyla Yunanistan'ın Ege Adalarını veya 12 Ada'yı silahlandırması veya bu adalarda tahkimat yapması;

1914 Londra(Büyükelçiler) Antlaşması'na,

1923 Lozan Barış Antlaşmasına ve

1947 Paris Barış Antlaşmasına aykırıdır.

Sonuç: HAKLARIMIZI BİLELİM, HUKUKUMUZU KORUYALIM.

Adnan GÜLLÜ

Tarih Araştırmacısı