Suruç katliamında hayatını kaybeden 33 kişi Didim Demokrasi Platformu tarafından Kent Meydanında anıldı.
Didim Emek ve Demokrasi Platformu açıklama yapan Tüm Emeklilerin Sendikası Didim Şube Başkanı Haydar Pınarbaşı, “Onlar düşlerindeki dünyayı kurmak için mücadelenin her döneminde ön sıraya geçmiş ve düşleri için mücadele etmişlerdi. Onları her yerde görebilirdiniz. Hakkâri'de kurulan gençlik köprüsünde alın terleri vardı. Kürecik'e kurulmak istenen ABD üssüne karşı yapılan yürüyüşün öncüsü oldular. Tuzla'da yapılan tersane grevlerindeydiler. Gezi direnişinde onurlarına sahip çıkmak için yine en öndelerdi.
İşte bu yüzden; Temmuz sıcağında bir bayram sabahı yola düştüler, Onları Suruç'a götüren birlikte savunduk, birlikte inşa edeceğiz inancıydı.
Yola düşenlerin her biri başka bir dünyayı oraya taşıyordu.
Çocuklar için yapılacak parkın eşyalarını taşıyan gençlerde vardı aralarında, hiç bir şey yapamasam da onlara ekmek yaparım diyen anneler de.
Çocuklarının düşlerinin peşinden giden Bahar anne, İsmet baba, Cemil abi ve Erdal.
Bilmediği topraklara cebinde parası olmadan yola çıkıp, orada yoldaşlarımız var diyen Vatan ve Alper...
Evrim, Serhat ve Medali aynı kentte doğup büyüdüler, birbirlerinden habersiz aynı yolların tozlarını soludular.
Nartan, Ferdane ve Okan... Çerkes ve Arap halklarının sesi ve soluğuyla halkların kardeşliği için yola çıkanlardan.
Emrullah ve Murat, birbirlerini tamamlayan dost ve yoldaştılar. Aynı kentten yola düştüler
Osman ve Kasım Suruçluydular... Düşlerindeki sınırsız dünyayı yanı başlarındaki halk ile buluşturmak için yola çıktılar.
Maaşını öğrencileriyle paylaşan Süleyman öğretmen ve ailesinden aldığı harçlıkla göçmen çocuklara kıyafet alan Uğur. Çok sevdikleri çocuklarla buluşmak için yola çıkanlardan.
Nuray ve Nazlı; iki üniversiteli genç kadın, kendilerini var edebilecek bir yolculuğa çıktılar.
Aydan, Alican, Mert ve Koray, Karadenizli kimlikleriyle Kürt halkının derdine ortak olmak ve Karadeniz'in alnındaki kara lekeyi silmek için yola çıktılar.
Cebrail, Yunusemre ve Çağdaş; her durumda yaşamlarını yeniden inşa etme gücüyle doluydular ve bu güçle yıkılmış bir kenti yeniden inşa etmek için yola düştüler.
Büşra, Duygu, Ezgi, Ece ve Polen; sade ancak sıradan değillerdi. Erkek egemen toplumun dayatmalarına karşı isyanı ve gülmeyi seçtiler. Aklımızda yola çıkarken yüzlerindeki gülümseme kaldı.
Ve Veysel... Doğum gününün heyecanını yeniden inşa kampanyasının heyecanıyla birleştirerek yola çıktı
Tam 9 yıl oldu. Onlar olmadan yaşadığımız. Düşlerinin ve umutlarının takipçisi olduğumuz tam 9 yıl.
Bu gün burada onların huzurunda bir kez daha söz veriyoruz. Düşlerini yarım bırakmayacağız.
Aradan geçen 9 yılda onlar için yürüttüğümüz adalet mücadelesi bize güç verdi. Benken biz olduğumuz, onların yoldaşlarıyla çoğaldığımız 9 yıl. İsimlerini birer meşale gibi taşıyıp adalet mücadelesi yürütenleri gördükçe daha da onurlandık. Başta bu meydan olmak üzere mezar başlarında yaptığımız anmalarda, mahkeme salonlarında ve yaptığımız etkinliklerde bizi yalnız bırakmadılar.
Herkes için adalet diyerek başlattığımız adalet mücadelesinde tanıştığımız, birlikte daha büyük bir aile olduğumuz dostlarımız, bu gün bulundukları her yerde 33 düş yolcumuzu anıyorlar.
Samsun'dan Hatay'a, İstanbul'dan Van'a kadar önce 33'lerin mezar başlarında buluşup daha sonra yaptıkları anma ve etkinlerde onların adlarını saydılar. Ülkenin değişik illerinde olsalar da yüreği burada bizimle birlikte atanları minnetle selamlıyoruz.
Buradan; Uğradığı adaletsizlikler için mücadele veren bütün adalet mücadelesi yürütenlere bir kez daha sesleniyoruz. 9 yılda birlikte büyüttüğümüz bu adalet mücadelesini; daha yukarılara taşıyalım Deneyimlerimizi ve gücümüzü birleştirelim. Adaletsizliğin olmadığı bir dünyayı yeniden kurmak için birlikte mücadele edelim.” ifadelerini kullandı.
HABER: ELİF DİKBAŞ