31 Mart tarihinde yapılacak yerel seçime artık sayılı günler kaldı aylardır sahada koşturan başkan adayları ve ekibi son düzlükte performanslarını biraz daha üst noktaya çıkartarak ipi göğüslemenin mücadelesini veriyor.
Siyasi partilerin belediye başkan adayları seçim takviminin başlaması ile birlikte oluşturdukları SKM üzerinden günlük çalışma programı yaparken kurmay heyetleri ile birlikte muhtemelen “-Arkadaşlar 11 mart tarihinde mübarek ramazan ayına merhaba deyip oruç tutmaya başlayacağız, dolayısı ile saha programlarımızın son 20 gününü ramazan ayına göre uyarlayalım” demişlerdir diye düşünüyoruz.
11 Mart tarihinde başlayan ramazan ayı ister istemez seçimin stratejisini de değiştirdi, gün içerisinde başlayan ve yemekli çaylı bir şekilde devam eden ziyaretler yeniden gözden geçirildi ve saatler iftar ile sahur arasına serpiştirildi.
Ramazan ayının gelmesi demek bir noktada seçim çalışmalarının da en azından normal zamanlara göre ayarlanması anlamını taşıyor, Tempo ister istemez biraz daha düşürülüyor, en azından sabah saatlerinden itibaren başlayan saha çalışmaları öğlen sonralarına taşınıyor.
Vatandaş böyle anlarda ister istemez daha duygusal bir sürece giriyor bu durumu yakından bilen siyasetçiler yakın çalışma ekiplerine “-Arkadaşlar vatandaş oruç tutuyor dolayısı ile kendilerini rahatsız edecek ve yoracak söylemlerden olabildiğince uzak duralım” demeği de asla ihmal etmiyor.
Adayların çoğu ramazan ayında programlarına daha çok saat 13.30 ve sonrasında başlıyorlar, o saatte başlayan programlar da en geç 17.00 gibi sona eriyor zira o saatten sonra çalışan ve mesai saati sonlanan vatandaşın çok büyük kısmı önce evlerine gidebilmek gittikten sonra da iftar sonrası için hazırlık yapmak gibi bir amaca yoğunlaşıyor.
Adların iftar sonrası programları da genellikle teravih namazı ile başlıyor, kentin kalabalık yerlerinde daha çok cami cemaatinin bulunduğu camilerden kılınan teravih namazı ile birlikte adayların sahura kadar olan ziyaret programı da başlamış oluyor.
Söz konusu çalışmaların adaylara neler kazandıracağı ile ilgili sorulara şu ana kadar çok net bir şekilde cevap verebilen pek kimse yok zira bir akşam A partisinin adayının geldiği camiye ertesi gün B partisinin adayı geliyor bir başka günde C partisinin adayı gelip cemaatle namaz kılıyor.
Seçmenin ramazan ayında oruç dolayısı ile yorgun düştüğünü bilen siyasetçi de yazımızın başında da belirttiğimiz gibi orucun başladığı güne kadar olan temposunu ister istemez düşürmek ve ağırdan almak zorunda kalıyor.
Vatandaşın oruçlu bir şekilde oy kullanmasının tercihini ne kadar değiştirip değiştirmediği de yıllar yılı bir türlü cevabı bulunamayan bir soru olarak orta yerde duruyor.
En azından biz bilmiyoruz.