“Gerçek bilgelik yaşanır… Sahte bilgelik paylaşılır.”

Bilgelik gibi duran ama bilgelik olmayan şeyler... Günümüzde yaygınlaşan bir alışkanlık, sahte bir bilgelik gösterisi; işte onlara ilişkin bir örnek:

Bugün sosyal medyada sıkça karşılaştığımı paylaşımlardan biri:

"Eğer depresyondaysanız, geçmişte yaşıyorsunuz.
Eğer endişeliyseniz, gelecekte yaşıyorsunuz.
Eğer huzur içindeyseniz, şu anda yaşıyorsunuz."

Ve hemen altında yazan isim: Lao Tzu.

Inline image

Bu sözler internette çok yaygın biçimde Lao Tzu’ya atfedilse de, tarihsel veya metinsel olarak Lao Tzu’nun Tao Te Ching adlı eserinde yer almaz. Ne klasik Çin metinlerinde ne de güvenilir çeviri kaynaklarında bu sözlere rastlanmaz.

Daha açık bir anlatımla ne yazık ki bu sözler, ne Tao Te Ching’de geçer ne de Taoist düşüncenin yapısıyla bağdaşır. Yine de milyonlarca kişi, bu sahte alıntıyı ezberleyip paylaşır. Çünkü artık çağımızın yeni bilgesi Lao Tzu değil... Like Tzu’dur.

Like Tzu Kimdir?

Görseli metne, etkileşimi içeriğe tercih eden, bilgiyi performansa çeviren çağın ruhudur.
Like Tzu; kitap okumaz, ama kitaplı fotoğraf çeker. Düşünmez, ama düşündürüyor gibi yapan sözleri çoğaltır. Lao Tzu'nun derinliğini değil, onun ismini kullanarak kendini 'bilge' gibi gösterir.

Neden Bu Kadar Hızlı Tüketiyoruz?

Sorarsanız okumak için zaman yok. Zihinsel/düşünsel çaba göstermek zor. Okumak ağır. Oysa bir görsel ve aforizma birkaç saniyede 'anlamış gibi' yapma olanağı verir. Böylece sahte bir entelektüellik doğar: Derinliksiz ama beğenilir. Yüzeysel ama paylaşılasıdır.

Tao'nun Sessizliği mi, Algoritmanın Gürültüsü mü?

Taoist felsefe wu wei der: “Müdahalesiz eylem.” Ama Like Tzu bize “daha çok etkileşim” der. Tao, sadeleşmeyi öğütler. Ama algoritmalar, gösterişi ödüllendirir. Tao susar. Ama Like Tzu bağırır.

Böyle bir dünyada ben neden yazıyorum?

Çünkü hâlâ düşünmek isteyenlerin var olduğuna inanıyorum. Çünkü yazı, beğeniye değil, yankıya gereksinim duyar. Çünkü geçici trendlerin değil, kalıcı izlerin peşindeyim.

Çağrım: Like Etme, Oku.

Bugün hepimiz bir tercih yapıyoruz: Lao Tzu’nun sessiz Tao’sunda mı yürüyeceğiz, yoksa Like Tzu’nun yankılı boşluklarında mı oyalanacağız?

Ben Lao Tzu’nun yolundayım.
Ya siz? Okurlardan musunuz, bakarlardan mısınız?