JMO İl Temsilcisi Hasan Kuru, 31 Ağustos Çarşamba günü Ege Denizi’nde sırasıyla 12.56 saat ve 4,8 büyüklüğünde 13.10 saat ve 5,3 büyüklüğünde ve son olarak 17.02 saat ve 4,7 büyüklüğünde meydana gelen depremlerle ilgili açıklamalarda bulunarak, afet öncesi ve sonrası yapılması gerekenlere dikkat çekti.
Kuru, açıklamasında şu ifadelerini kullandı:
31 Ağustos itibariyle Kuşadası körfezi açıklarında sırasıyla 12.56 saat ve 4,8 büyüklüğünde 13.10 saat ve 5,3 büyüklüğünde ve son olarak 17.02 saat ve 4,7 büyüklüğünde depremler meydana gelmiştir. Bölgede depremler büyüklük ve sayısal açıda azalarak devam edecektir. Aydın kentinde yaşayan insanlarımız başta olmak üzere bölge halkımızda korku ve endişe yaratan bu depremlerin ilk inceleme ve tespitlere göre herhangi bir hasar ve can kaybına yol açmadığı görülmektedir.
Bir deprem ülkesi olan ve bölgesel olarak Çanakkale’den Antalya körfezine kadar batı ve güney batı Anadolu etkin bir deprem aktivite bölgesinde bulunmaktadır. Geçmişte ve bugün de olduğu gibi gelecekte de orta ve büyük ölçekte depremlerle ülkemiz ve vatandaşlarımız karşı karşıya kalabileceklerdir.
Vatandaşlarımızın endişe etmemeleri, sakin kalarak herhangi bir afete karşı, afet öncesi ve sonrası için alınması gereken tedbirler ve aile içi eğitimleri edinmelerini önermekteyiz. Bu hususta Afad İl Müdürlüğü, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ve Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilciliği nezdinde iletişime geçerek destek sağlayabilirler.
Melek odası olarak bıkmadan usanmadan afetlerle ilgili yapılması gerekli acil eylemlere değinmek gerekirse;
KONUTLARIN AFETE KARŞI DAVRANIŞI TESPİT EDİLMELİ
Modern yönetmelik dışı yapıların depremler başta olmak üzere çeşitli afetlere karşı risklerini ortaya koyarak, kent yapı stoğunun durumunun belirlenmesi ve buna bağlı olarak uygun kentsel dönüşüm projeleriyle afetlerle mücadele, can ve mal kaybını önemli ölçüde ortadan kaldıracaktır.
JEOLOJİ OLMADAN GÜVENLİ YAPI STOĞU TESPİTİ OLMAZ
Kent yapı stoğunun belirlenmesi aşamasında, ülkemizde önceki dönem çalışmalarda gözlemlenen jeoloji ( yer bilimi ), yapı ilişkisinin ortaya konmaması ve / veya konamamasının yarattığı tespit sorunlarını ortadan kaldırmamız gerekmektedir.
OLASI AFETLERİN YIKICI SONUÇLARINDAN YASA KOYUCULAR VEBAL SAHİBİDİR
"Zemin etütleri yapı denetim sistemi içine alınmalı ve yerinde denetlenmelidir"
Yapı denetim sistemi bu haliyle afetlerle mücadelede yetersizdir. Yer bilimleri ( jeoloji Mühendisliği ) disiplini olmadan afetlerle mücadele olmaz.
Zemin ve yapı denetim olarak kontrol sistemi değişmediği sürece hiçbir yapı güvenlidir diyemeyiz, afetlere karşı etkin denetim var diyemeyiz.
AKTİF FAY HATLARI ÜZERİNDEKİ YAPILAŞMA TERK EDİLMELİ
Tespit edilmiş aktif Fay hatlarının birçoğu yerleşim birimlerinin içinden/altından geçiyor. Aydın, İzmir, Muğla ve Denizli’nin de bulunduğu 22 kentimiz, 80’i aşkın ilçemiz ve 502 köyümüzün altından diri fay geçmektedir.
Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı ve yerel yönetimler tarafından yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarının rantı yüksek alanlardan değil, olası bir depremde yüksek hasar görecek diri fayların bulunduğu tespit edilmiş alanlarda yoğunlaşması gerekmektedir.
Bilimsel, kurumsal işbirliği ve uygulanabilir etkin mücadele için, Fay Yasası Çıkarılmalıdır!
ACİL OLARAK DENİZ TABANI FAY HARİTALARI ÇIKARILMALIDIR.
Karada olduğu gibi denizlerde de deprem araştırmaları yapılarak ülkemiz ve vatandaşlarımız için olası afet riskleri ortaya konmalıdır.
KIYI KENTLERİ TUSUNAMİ İÇİN ÖNLEM ALMALI
Büyük ölçekli depremlerin oluşturacağı olası tusunami etkisinin, kıyı kentlerimizde yaratacağı afet durumu ve yapı stoğu incelenerek önlemlerin alınması gerekmektedir.
BİLİMSEL İŞBİRLİĞİ VE SORUMLULUK ALMAYA DAVET EDİYORUZ!
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilciliği olarak, Aydın kentimizin çok değerli kamu ve yerel idare yöneticilerini doğal ve doğal olmayan afetler konusunda çok geç olmadan bilimsellik çerçevesinde işbirliğine ve sorumluluk almaya davet ediyoruz.
HABER: ELİF DİKBAŞ