Didim’in fahri hemşehrisi ve turizmci Hüseyin Baraner, Didimli seyahat acentesi sahibi Hikmet Atilla ile birlikte Ticaret Odası meclis salonunda basın toplantısı düzenledi. Toplantıda dünya ve ülke turizmiyle ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.

Toplantıda ilk konuşan Didim Ticaret Odası Meslek komitesi üyesi ve Seyahat acentesi sahibi Hikmet Atilla, Baraner’in Didim’in fahri hemşehrisi olduğunu belirterek, 8 kez düzenledikleri turizm yatırım zirvesine katkısı olduğunu dile getirdi.

Didim’de 24 Kasım kutlama programı Didim’de 24 Kasım kutlama programı

Çok çalkantılı bir dönemdeyiz

Didim’in fahri hemşehrisi ve turizmci Hüseyin Baraner, konuşmasında “Çok çalkantılı bir dönemdeyiz. Dünya bir dönüm noktası da var. Çok ciddi ve samimi olarak söylüyorum. Sektörleri de ayrı tutamayız. Dünyanın artık ne kadar küçük olduğu, kullanılmış olduğu, sökülmüş olduğu, parçalanmış olduğu, pislenmiş olduğu ortada. Hiçbir yer kalkıp ben öleyim şöyleyim dememeli Antalya'da, Amerika'da, Japonya'da hepsi aynı; çünkü hepsi birbirinden beter. Çok ciddi sorunlar var dünyada. Doğal, çevresel anlamda…Benim suyum temiz diyor, rüzgarım temiz diyor. Böyle bir şey kalmadı dünyada. Açıkça bunu söylüyorum, neredeyse dünyada orman yangınları olağan hale geldi. Bir derece iklimin ısınması kaç milyar, trilyon biyo organizmayı öldürdü. Onları da düşünmemiz lazım. Bir de bana göre yeni trend, küçülerek büyüyeceksin. Yani yaptığın ürüne yüzde yüz hakim olarak tamamen her noktasıyla, her teferruatıyla, her tek alfabesi, harfiyle büyüyeceksin.

DİDİM TATİL DEĞİL KÜLTÜR YÖRESİ OLMALI

Bana göre dünyada üçü ayrı tip var. Varlıklı, okumuş, dünyadaki olayları ki çoğu kötü olmasına rağmen yakından takip eden, bir şeyleri elinden geldiği kadar değiştirmek isteyenler… Gittiğim yerde özgün bir yer olsun. Türkiye'de, Ege ise Ege yemeği yiyeyim, Ege müziği duyayım, Egeli insanlarla karşılaşayım diye bir grup oluştu. Çok önemli bir grup. Esasında Didim’in sahip olması gereken bir grup. İkinci grup turist değil, tatilci. Onda pek seçeneği yok. İki çocuğu var adamın, Belçika'da veya Almanya'da, Polonya'da, Slovakya'da bir fabrikada ve çalışıyor veya memur, tatil yapması lazım. Onun kültür umurunda değil. Bu Didim’e uygun değil. Didim tatil yöresi değil kültür yöresi olmalı çünkü buranın neredeyse 7 bin yıllık tarihi var. Güneş her yerde var. Yani güneşin her yerde olduğu standart bir turizm yapamazsınız burada. Mutlaka içinde kültür ve sanat olmalı. Üçüncü tip turist ise dünyadaki sıkıntıları bilmelerine rağmen inadını aşırı tüketen gittiği destinasyona neredeyse bilerek zarar veren veyahut umursamayan sadece fiyat üzerinden dünyayı gezmeye çalışan bir kitle oluştu. Her şeye duyarsız. Para bırakmıyor, bahşiş vermiyor, yemek yemiyor, bakın önemli bir şey söylüyorum. Bu kadar turist getirdim böyle kapandı. Burada Didim'in yeni bir hedef koyması lazım. Bu şimdi yeni tesislerle Didim açılacak olan yeni tesislerle. Didim bir anlamda çok şanslı çünkü çok iyi gruplar buraya geliyor. Bunlar Türkiye'de kendini kanıtlamış, Avrupa'da kanıtlamış gruplar, ciddi kurumsal yapılar. Bunlar Didim için bir şans. Şimdi Didim'in bu şanslı süreci daha varlıklı daha kültürlü, daha buranın insanlarıyla da entegre olabilecek yapıdaki turistleri kazanma devri başladı diye düşünüyorum. Çünkü eğer onu başarabilirse Didim'in önü 100 yıl açık. Didim çok ilginç bir yer. Didim'de yaşayan herkesin yurt dışıyla bir şekilde bağlantısı var. İnsanlar işte emekli olmuş buraya yerleşmiş ama Belçika'da daha bağlantısı var, Almanya'da, İngiltere'de gidip geliyorlar. Yani Didim zaten Avrupa'yla son derece entegre.

Baraner (3)

 EGE’NİN EN BÜYÜK BOTANİK BAHÇESİ DİDİM’DE OLSUN

Yarın için bazı şeyler söyleyeceğim. İşte belediye başkanı kimse kaymakam kimse vali kimse buradan çağrı yapıyorum şunu planlasınlar, planlamaya çalışsınlar. Bugün Didim gibi bu kadar kıymetli bir alanı Türkiye Cumhuriyeti için ve bütün bu insanlık için kıymetli alanı hızlıca yeşillendirsinler. Belki Ege'nin en büyük botanik ormanını burada yapabiliriz. AB fonlarında yardımcı olurum. İnsanlar saatlerce içinde yürüyebilsin. Yüz binlerce farklı ağaç dikebiliriz, yürüyüş yolları yaparız içinde. Biraz denize doğru manzarası da olabilir. Bunları çok sesli düşünmek mecburiyetindeyiz. Bir de 6-7 kilometrelik dünyanın, Ege'nin, Türkiye'nin veya bu bölgenin en güzel ağaçlarından, botaniğinden oluşan bir botanik park yapın. Botanik Park çok daha büyük haber olur ve ilgi çeker. Çünkü bina artık her yerde var. Bina devri bitiyor. Turisti önceden temiz iyi konforlu yatak getiriyordu. Bu devir bitti. Turist sağlıklı orman, ağaç, yeşillik, bitki, çiçek getiriyor…

HER TURİST İÇİN BİR AĞAÇ DİKELİM KAMPANYASI

Şimdiden buna başlanırsa bir de dünyada işi benzeri olmayan bir kampanyaya Didimleri davet etmek istiyorum. Çünkü Didim iddialı bir şekilde turizme en uygun zamanda başlıyor. Bu bir şans. Üç dört tane önerim olacak. Yani burada bunları söylemek istiyorum. Birincisi, bir kampanya başlatalım belediyeyle. İmkan dairinde Didim'e gelen her turist için bir ağaç dikelim. Dünyanın en büyük turizm ormanını yapalım. Büyük bir PR'dir bu. Bir fidan, yani anlaşıl bir fidan veya belediye kursun o fidan şeyi. Her geleni otomatikman al götürüp oteller götürsün, diksin, adı yazılsın. Her yıl olmasa da 3 yılda 5 yılda bir Didim’e gelmesini sağlar. Düşünebiliyor musun? Bir gün 2-3 milyon ağacın orada büyüdüğünü. İnsanlarca benim de orada ağacım var diyerek yine Didim’e gelecekler.” ifadelerini kullandı. Toplantı soru cevap ile sona erdi.

HABER: ELİF DİKBAŞ