Didim Derneği, Felsefe Gönüllüleri Grubu;”Nietzsche’yi Anlamak” konulu bir konferans için Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Felsefe Bölüm Başkanı Yavuz Kılıç’ı Didim’e davet ettiler…
***
Didim adı: Evrensel Dünya kültüründe; Antik Çağ’da biliciliğin merkezi olarak Apollon tapınağıyla; sınırları içinde bulunan Antik Milet Kentiyle, bu kentin Milet okuluyla ve yedi bilgeden biri sayılan Miletli Thales ve öğrencileri Anaksimandros ve Anaksimenesle birlikte tüm Dünya ülkelerince bir Dünya Mirası olarak bilinir ve de kabul görür…
Diğer taraftan, Dünya felsefe tarihçileri ilk felsefi düşüncenin oluşumunu-felsefeyi- Milet Okulu ve Thales’le birlikte başlatırlar… Bunu da “mitos’dan logos’a geçiş” olarak açıklarlar.
Mitos; efsane, masal anlamındayken; Logos ise akıl ve mantık demektir. Antik Çağ’da her taraf tanrılarla ve bu tanrılar adına uydurulmuş masallarla –efsanelerle- doluydu. İnsanoğlu o dönem kendi varlığını sorgulamayı düşünmüyor, akıl edemiyor, tanrılar adına uydurulmuş masallara- efsanelere- inanıyorlardı. İlk kez Milet Okulu, Thales ve öğrencileriyle birlikte mitosları devre dışı bırakarak, akıl ve mantığı daha öne alınarak varlığı-ilk varoluşu- sorgulanmaya başladılar. Thales, varolan herşeyin ilk oluşum maddesi-arkhe’si- su-nem- demiştir. Bu o zamanın tanrılarını da- mitoslarını- devre dışı bırakmak demekti. Bu aynı zamandan insan aklını özgürce kullanış da demekti. Tarih Felsefecileri bunun adına felsefe dediler ve Milet Okulu Thalesle birlikte felsefi düşüncenin başladığını kabul ettiler.( Bu arada şunu belirtelim; “felsefe” kavramı, asırlar sonra yaşamış Samoslu Pisagor tarafından Thales’e ve Milet Okuluna atfen kullanılmıştır.)
***
Hani hep denir ya, turizmcilerin daha çok kullandığı bir deyişle; “turistler, bir hikâyenin peşine takılarak o yere gelirler” Her yerin bir hikâyesi vardır. Didim’in hikâyesi de; Bir Dünya mirası olarak, evrensel bir kültürün üzerinde duran biraz önce üzerinde durduğumuz Milet veThales hikâyesidir.
Milet ve Thales bizim topraklarımızda gerçekleşen bir hikâye olarak tüm insanlığın ortak bir ürünüdür… Yerel yönetimler olarak Didim, bu hikâyenin peşini bırakmamalıdır, bu hikâyeyi tüm Dünya’ya çok iyi tanıtmalıdır… Biz kendi topraklarımızın hikâyesine sahip çıkmazsak, bu toprakların dışındaki bazıları yarın bu hikâyeye sahip çıkar… Didim’de hikâyesiz kalır…
***
Didim Derneğimizin, Didim’in doğasına, çevre sorunlarına olan duyarlılığıyla, çoğu çevre sorunları yaratan durumları yargıya taşıdığını da biliyoruz. Didim Derneğimiz tüm bunların yanında ”Didimlilik duygusuyla” Didim’in tarihsel, kültürel değerlerine sahip çıkarak bu yöndeki etkinliklere de destek verdiğini biliyoruz. Didim Derneği, Felsefe Gönüllüleri ile oluşturduğu çalışma grubuyla bu yönde etkinlikler geliştirmeye devam ediyorlar. Bu etkinliklerden birisi de:
”Nietzsche’yi Anlamak” konulu prof. Dr. Yavuz Kılıç söyleşisiydi.
***
Didim Ticaret Odası toplantı salonu doluydu. Çoğu dinleyici yer bulamama sorunu yaşadı.
Söyleşinin açılış konuşmasını; Didim Derneği Başkanı Filiz Çelik Hekimoğlu yaptı.
Anlaşılması o kadar kolay olmayan Nietzsche’yi; Prof.Dr. Yavuz Kılıç özgün anlatımıyla biraz da dinleyici kitlesini dikkate alan bir dille; Nietzsche’yi bütün detaylarıyla, tartışmalı durumlarına getirdiği açıklamalarla dinleyicilere sundu…
Kılıç’ı çok dikkatli dinleyen, söyleşiye kilitlenen dinleyici kitlesi, Kılıç’a yoğun olarak sorular yönelttiler… Dinleyicilerin soruları ve Kılıç’ın sorulara verdiği yanıtlar dinleyici grubu tarafından ilgiyle dinlendi… Söyleşinin bitmesine rağmen, felsefe severler sorularına, salonun bahçesinde de devam ettiler. Kılıç, tüm soruları yanıtsız bırakmadı.
Didimliler adına başarılı bir etkinlik geliştiren Didim Derneği, Felsefe Gönüllülerine teşekkür etmek düşüyor bize… Yeni etkinlikleri bekliyoruz onlardan…
Felsefe etkinliğinde göremediğimiz Yerel yönetimlere de Didim’in hikâyesinin Felsefeden geçtiğini hatırlatmak isteriz…
Bu etkiliğe emeği geçen Prof. Dr. Yavuz Kılıç başta olmak üzere Didim Derneği, Felsefe Gönüllüleri Başkanı Filiz Çelik Hekimoğlu’na teşekkürler ederiz…
