Katılımcılar, yürüyüş boyunca “Adalet”, “Eşitlik”, “Demokrasi”, “Barış” ve “Özgürlük” gibi temel değerleri vurgulayan dövizler taşıdı. Yürüyüşün ardından Kent Meydanı’nda toplanan kitleye hitaben bir basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasını DİSK Emekli-Sen Didim Şube Başkanı Özden Demirel okudu. Demirel, yaptığı konuşmada 23 yıllık AKP iktidarının ülkeyi içine sürüklediği derin krizleri hatırlatarak, halkın çıkarlarının değil, sermayenin çıkarlarının gözetildiği politikalarla ülkenin ekonomik, sosyal ve demokratik yapısının çökertildiğini dile getirdi.
Demirel’in okuduğu açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"23 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarı, Türkiye’nin bugün içine sürüklendiği ağır tablonun birincil sorumlusudur. Ekonomi çökmüş, tarım bitirilmiş, eğitim ve sağlık alanları rant hırsıyla tahrip edilmiştir. Cumhuriyetle birlikte halkın yararına kurulan fabrikalar, üretim araçları, kamuya ait mal ve hizmetler ya satılmış ya da yandaşlara peşkeş çekilmiştir. Yer altı ve yer üstü kaynaklarımız küresel sermayeye ve onun yerli işbirlikçilerine teslim edilmiştir. Türkiye, emeğin değil sermayenin çıkarlarının gözetildiği bir açık pazar haline getirilmiştir.
AKP iktidarı 23 yıldır yalnızca sermayenin çıkarlarını gözeterek politika üretmiş, ülkeyi adım adım çöküşün eşiğine getirmiştir. Bugün artık yönetemeyen iktidar, kendi iktidarını korumayı halktan ve ülkeden daha önemli görmektedir. Bu nedenle açık bir şekilde faşist uygulamalara başvurulmaktadır.
“Milletin iradesi” söylemini dilinden düşürmeyen iktidar, milletin seçtiği vekilleri hapse atmış, seçilmiş belediye başkanlarını görevden alarak yerlerine kayyum atamıştır. Muhalif siyasetçiler yıllardır tutuklu, yeni siyasi tutsaklar ise her geçen gün artmaktadır.
Sanatçılar, gazeteciler, öğrenciler ve düşüncesini özgürce ifade eden yurttaşlar faşizan bir yaklaşımla tutuklanmaktadır. Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın tutuklanması ve bu hukuksuzluğa karşı çıkan yüzlerce gencin gözaltına alınması bu adaletsizliğin en açık örneğidir. Tüm bu yaşananlar hukukla değil, iktidarın talimatlarıyla gerçekleşmektedir.
Biz bu adaletsizliğe, hukuksuzluğa, baskıya sessiz kalmayacağız.
Yeter artık!
Hakaret, tehdit, yalan ve korkuyla yönetilen bir ülke istemiyoruz.
Bu ülkenin gerçek sahipleri biziz!
Korkmuyoruz. Teslim olmayacağız!
Bizler, bu topraklarda yaşayan ve üreten halkız.
Laik, demokratik, eşit ve özgür bir cumhuriyet için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.
Türk, Kürt, Laz, Çerkes, Ermeni, Alevi, Sünni…
Kendini nasıl ifade ederse etsin, herkesin barış içinde, kardeşçe ve eşit yaşadığı bir ülkeyi hep birlikte kuracağız.
Çünkü biz barışı, halkların kardeşliğini, emeği ve alın terini her şeyin üstünde tutuyoruz.
Bu mücadele ancak adaletin, hukukun ve demokrasinin tam anlamıyla sağlandığı bir Türkiye kurulduğunda sona erecektir.
Çünkü biz halkız ve haklıyız, kazanacağız!
Direne direne kazanacağız!
Birleşe birleşe kazanacağız!"
Konuşmanın ardından kitlenin eylemi sona erdi.
HABER : ELİF DİKBAŞ