Meslek Odaları iş birliğinde gerçekleşmiş olan “Deprem İle Yaşamak” isimli panel Didim Ticaret Odası Aytaç Nurullah Kocabıyık Kültür Merkezi’nde düzenlendi. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilciliği öncülüğünde düzenlenen panelde Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdin Bozkurt, Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamer Topal, İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Canbay, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi Hasan Kuru konuşmacı olarak yer aldı.
Panele konuşmacıların yanı sıra Didim Kaymakamı Can Kazım Kuruca, İlçe Milli Eğitim Müdürü Şakir Sait Üstündağ, Didim Vergi Dairesi Müdürü Ali Cini, Didim Ticaret Odası Başkanı Hilmi Erbaş, Didim Şoförler Odası Başkanı Savaş Cengiz, Didim Ziraat Odası Başkanı Hilmi Yıldırım, Kent Konseyi Başkanı Osman Ayyıldız, ilçedeki birçok mimar, müteahhit ve mühendiste katıldı.
Panel başlangıcında Didim Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Erbaş konu ile alakalı konuştu. Erbaş, depreme hazırlık konusunda istenilen konumda olunmadığından bahsederek, “Tıpkı Hollanda'nın içinde bulunduğu durum gibi depremdi arkadaşlar bizim ülkemizi her bölgesini ilgilendiriyor ve bizim ülkemizin hepimizin Milletimizin bir numaralı sorunu. Maalesef cumhuriyetten bu yana bile ölümlü deprem, binlerce deprem olmuş olmasına rağmen bugün her deprem oluşunda yüreğimizin ağzımıza geliyor olması son derece hüzün verici. 1939 Erzincan ve 1999 Marmara depremlerinden sonra 6 Şubat'ta cereyan eden depremde maalesef on binlerce vatandaşımızı ve kaybettik, mal varlıklarımızı kaybettik. Ülkemiz büyük bir yara aldı. Afetlerde sonra yaptıklarımız son derece hızlı, son derece çevik, son derece yardımsever. Ama afete hazırlık, yani risk yönetimi konusunda maalesef arkadaşlar istediğimiz noktada değiliz.” Dedi.
“DEPREM BEREKETİ GETİRİYOR
Prof. Dr. ODTü Erdin Bozkurt sahneye çıkarak, deprem ile yaşamanın ne olduğunu katılımcılara anlattı. Prof. Dr. Bozkurt, “Depremin ne kadar önemli bir doğa olayı olduğunu duyduk. Doğa olayı diyorum, çünkü gerçekten yağmur karnı dolu gibi bir olaydan bahsediyoruz. Ama onu felakete, afete dönüştüremeyeceksin. Aslında deprem beraberinde bereketi getiriyor. Ama emin olun bugün yaşadığımız Didim’in o zenginliklerini, kıyı güzelliklerini çok verimli ovaları, çok çok zengin olan doğal kaynaklarımızın birçoğunu ama birçoğu biz depremleri borçluyuz. Fakat maalesef biz depremleri trajik bir felaket olarak yaşıyoruz. Bunun temel nedenlerinden birisi denklemin ne olduğu bilmediğimiz için.
DEPREM OLMAYA DEVAM EDECEK
Çözüm çok kolay. Aslında burada yazıyor, akılla ve bilimle hareket ettiğiniz sürece doğayla barışık olduğunuz sürece doğayla yaklaşmadığınız sürece bu olayları, depremi, seli ve benzeri süreçleri gerçekten doğal olayı gibi yaşayıp onun felakete dönüşmesini önleyeceğiz. Biz b0u coğrafyada yaşıyorsak bu zenginliklere sahipsek depremler sayesinde. Depremler dün olduğu gibi, bugün olduğu gibi yarın da olmaya devam edecek, kabul etmemiz lazım. Dolayısıyla depreme hazır olmak hem depremde yaşamayı öğrenmek depremi, dirençli kentler oluşturmak zorundayız.” sözleri ardından Prof. Dr. Bozkurt, dünyanın oluşumunda depremin öneminden bahsederek, depremlerin nasıl bereketli topraklar yarattığını konuklara aktardı.
İkinci konuşmacı olarak sahneye çıkan Prof. Dr. Tamer Topal, yerleşim alanları için mikrobölgeleme çalışmalarının gereği ve öneminden bahsetti. Hidrolojik çevrim, sıvılaşma çabaları ve erozyon gibi konulara değinen Prof. Dr. Topal, “Doğa olaylarını değil ama afet olaylarını engelleyebiliriz.” Sözleri ile konuşmasını sonlandırdı.
Prof. Dr. Erdem Canbay sözü alarak, deprem, felaketin yol haritası konularına değindi. Prof. Dr. Canbay, hukukun deprem konularında hızlı çalışması gerektiğine, Türkiye’de ki eğitimsizliğe ve müteahhitliğin bu kadar kolay olmaması gerektiğine değindi. Canbay, yapı denetimin iyi olmadığına ve mimar affı konularını konuklara aktardı. Panel sonunda katılımcıların sorularını cevaplandı.HABER:EBRU GÖRMEZ
