Devletlerde normal vatandaşlar gibi bütçe yaparlar. Devletlerin en önemli ayrıcalığı gelir yaratma alanındadır. Vatandaşlar ayaklarını yorganlarına(gelirler) göre uzatırken; devletler ayaklarına göre yorgan yaparlar. Bunun içinde planlı ve gerekli yatırımlar için, iç ve dış borçlar alırlar. Buradaki temel dayanak; yapılan yatırım, ekonomik bir süre içinde borçların geri ödemesini gerçekleştirebilir olmalıdır. Bir ülkenin kalkınması ve vatandaşlarının refah düzeylerini artırması için bu yönteme başvurulabilir. 
Bütçeye ilişkin bu yazımda, FİKRİ SAĞLAR’ın bu konuda BİRGÜN Gazetesinde 07.12.2022 tarihinde çıkan makalesinden üç alıntı yapacağım:
“Bütçenin yapılmasında harcamalar kadar önemli olan alınacak vergilerdir… Vergilerin yani gelirin, nereye ve nasıl harcanacağına “bütçe yapma” hakkına sahip olan karar verir. Bu gerçek ta, 13. asırda yani 1215 tarihinde, “İngiltere kralının yetkileri hususunu karara bağlayan” Magna Carta Libertatum anlaşmasıyla bilinmekteydi. Bütçe yapma hakkı, toplum ve insanın yaşama güvencesinin temeli ve birlikte yaşamın en önemi çimentosudur.” (FİKRİ SAĞLAR)
Bütçe hükümetin hazırladığı, milletin temel sorunlarının çözümünü gösteren en önemli belgelerden biridir. Bu görevlerin en önde geleni; eğitim, sağlık ve güvenliktir. Devlet bu görevlerini, hukukun üstünlüğü temelinde ve temel hakların gerektirdiği biçimde çözmelidir. Eğitimli, sağlıklı ve güven içinde olan bir toplum mutlu olur. Güvenli ortam, yaşamsal gereksinimlerin karşılandığı ve üretkenliğin sınır tanımadığı bir ortamdır. Kısaca vurgulamaya çalıştığımız bu temel gerekçeler eşliğinde; bütçenin gerekliliği ile niteliklerine vurgu yapmaya çalıştık.

“Bir ülkenin gelir ve giderini düzenleyen bütçe, aynı zamanda o ülkenin rejimini de belirler. Uygulanan sistemin adı, gelir kaynaklarının ne olacağı ve giderlerin kimin çıkarı için yapılacağına bağlıdır. Yönetimler, oluşturdukları bütçeyle tercihlerini ortaya koyarlar. Alınan vergiler ve oluşan diğer kamu kaynakları, ülkenin gelişmesiyle, yurttaşların güven, refah ve mutluluğuyla doğrudan ilişkilidir. Yapılan harcamadaki tercih ise bütçe hakkının kimde olduğuna bağlıdır.” (FİKRİ SAĞLAR)
Bütçe öncelikle yurttaşlık bilincine sahip olan vatandaşların hak ve menfaatlerini güvenceye alan bir yasal metindir. Ve yükümlülükleri olan temsilcilerin temel görevlerinin göstergesidir. Kurallara uygun biçimde hazırlanan bir bütçe, vekillerin sorumluluk bilinciyle ve millet adına etkili olmasını sağlar. Bütçe hükumetin yol göstereni ve devletinde kıvanç kaynağıdır. Kıvanç kaynağı olabilecek bir egemenliğinde fiili olarak gerçekleştirilmesi anlamındadır. Bu olgu, bağımsızlığın olmazsa olmazlarındandır. Temel hakların güvenceye alınması ve demokratik yaşamın güvencesi bu uzlaşma metnidir. Aynı zamanda adaletin ve adil paylaşımında güvencesidir. 

           “Siyasal yönetimin yargıyı da yönlendirmesiyle, emeğin çok çalışıp, az kazanmasına ve kazandığından da çok vergi ödeyerek daha da yoksullaşmasını neden olur. Sonuç; yoksullar daha yoksul, varsıllarda daha varlıklı hale gelir! İnatla yapılan faiz indirimleri, Türk parasının değerini yok ettiği gibi, ülkenin sermayeye olan borçlarını daha da artıran, bilinçli bir uygulamadır. Yani, başta emek olmak üzere ülkenin tüm varlığının, kurum ve kuruluşlarının sermayeye teslim edilmesidir!” (FİKRİ SAĞLAR)
Görülen o ki; eğitim, sağlık ve güvenlik konuları, toplum adına düzenlenerek yasal hüviyete büründürülen bütçenin öncelikli görevlerindendir. Bu nedenle bu kamusal hizmetleri devlet karşılamak zorundadır. Kimsesizlerin kimsesi olan cumhuriyet bu nedenle gereklidir.
Bu zorunlu görevlerin ardından, yatırım önceliklerinin belirlenmesi de olmazsa olmazlardandır! Tüm yatırımlar, kamu yararı temelinde ele alınmalıdır. Dolayısıyla yatırımlar rant aktarımı aracına dönüştürülmemelidir. Yatırımlara harcanan paralarda, tüyü bitmedik yetimlerin hakkı var. Yatırımlar belirli kesim veya kişilerin çıkarları ile ilişkilendirildiğinde, gelir dağılımı adaletsizliği kaçınılmazdır. Bölüşümden adaletsiz biçimde pay alanların hukuksuz olmaları da kaçınılmazdır!
Eğitim ve sağlık ne kadar önemli ise; güvenlik de onlar kadar önemlidir. Bir ülkede can güvenliği o ülkenin sınırlarından başlar. “Hudut namustur” sözü boşuna söylenmemiştir!