Orta Asya  Türkçe’sinden günümüz Türkçe’sine kadar kullanılan en güzel kelimelerden birisi de Ana kelimesidir. İstanbul şivesiyle Anne olarak da kullanılan bu kelime halen  bütün Türk Dünyasında kullanılan ortak bir kelimedir.
    Gerek eski Türklerde gerekse İslamiyette ananın çok kutsal bir yeri vardır. Hem Türk Dünyasında hem de İslam Aleminde analar baş tacımızdır. Aile küçüldükçe analar da unutulmaya başlanmış, anneler günü adı altında modern dünyada hatırlanmaya çalışılmaktadır. Halbuki anaların yılda bir gün değil üç yüz altmış beş gün hatırlanması gerekir. Hiç kimsenin analarımıza “ koca karı, bunak, ihtiyar, moruk” diyerek küçümsemeye hakkı yoktur.
    Onlardır bizi dokuz ay on gün karınlarında taşıyan. Yemeyip yediren, gezmeyip gezdiren, içmeyip içiren, giymeyip giydiren analarımızdır hep. Uzun kış gecelerinde uykusuz kalıp başımızda sabaha kadar nöbet tutan onlardır . Onlardır hep bize kol kanat geren. Bizim için gerçek göz yaşı döken analarımızdır. Ne demiş atalarımız : “ Ağlarsa anam ağlar, başkası yalan ağlar.” Bir hadisi kutsi de : “Cennet anaların ayakları altındadır.” diyerek anaların ne kadar büyük bir hak sahibi ve kutsal olduğunu da yüce dinimiz vurgulamıştır.
    Ulu önder Atatürk: “ Kadının en büyük vazifesi analıktır.” diyerek analığın ne kadar önemli ve kutsal olduğunu dile getirmiştir. Victor Hugo : “ Kadınlar zayıftır. Ama analar kuvvetlidir.” diyerek analık güdüsünün ne kadar kuvvetli olduğunu dile getirmiştir.
    Kendini feda ederek çocuğunu arabanın altında kalmaktan kurtaran analar vardır. Yüzmek bilmediği halde suya düşen çocuğunu kurtarmak için suya atlayan anneler vardır. İşte bunun için kuvvetlidir analar. Çocuklarıyla mutlu olur analar.
    Analar var olduğu müddetçe nesiller devam edecektir. Toplum analar sayesinde daha güçlü olacaktır. Analarına önem veren milletler daima dimdik ayakta kalmışlardır. Gerek Osmanlılarda gerekse eski Türklerde ananın çok önemli yeri vardır. Hatta eski Türklerde fermanlar Hatun ve Hakanın emri gereğince diye başlar, aksi takdirde o fermana toplum tarafından riayet edilmezdi.
    Satırlarımıza Emile Zola’nın şu güzel sözüyle son verelim.
    “ANA, HAYATIN EBEDİLİĞİDİR.”

------------------ ŞİİR KÖŞESİ ------------------------

         ANA
    (Annem Melek Uysal Öksüz’e)

Yandığın olmuştur çok için için
Helal et yaşarken hakkını bana
Ölüme gidersin sen benim için
Bu dünyada hakkın ödenmez ana.

Kalbindeki sevgi her zaman koyu
Nesilden nesile asildir soyu
Çalışıp didinsem bir ömür boyu
Bu dünyada hakkın ödenmez ana.     

Seni hor görenler senden utansın
Çocuklar doyduktan sonra yutansın
Emzirip, büyüten temiz tutansın
Bu dünyada hakkın ödenmez ana.

Nefsini çocuklar için öldüren
İyiyi, kötüyü hemen bildiren
Ağladığım anda sensin güldüren
Bu dünyada hakkın ödenmez ana.

Anne olan kadın zorluktan yılmaz
Çalışır sıcaktan asla bayılmaz
Anayı sevmeyen insan sayılmaz
Bu dünyada hakkın ödenmez ana.

        Şükrü ÖKSÜZ

---------------------------------------------

HASRETİNDE YÜREĞİM 

Bu gece bir başka koyu gölgeler
Hayalin her yerde, her köşede 
Hasret yağmurları akan gecede
Uzaklarda olsan da, sen her yerde
Kanayan, ağlayan yüreğimde bende
Kalmadı sevgili,umut kalmadı
Bu hasta bedende takat kalmadı.

Kırık dökük kederler ağı denizde    
Deniz mavisi gözlerin gecede
Anılar çığlık çığlığa denizde
O kahredici, kavurucu özlemin
Gecede dalgalarla ,delice yarışta 
Kalmadı sevgili, umut kalmadı
Bu hasta bedende takat kalmadı.

Siyahi saçları sana savurdum
Haber uçurdum, özlem uçurdum
Uzaktaki sevgili duysun istedim 
Engelleri aşıp, koşup gelsin istedim
Zira bedende,  güç, takat kalmadı
Kalmadı sevgili, umut kalmadı
Bu hasta bedende, takat kalmadı.

Yakıcı özlemin bitirdi beni
Bu hasta bedende, takat kalmadı.

Melek MERAL - AYDIN

------------------------------------------------

NEDEN GİTMEYEYİM? 

Toplum dejenere olmuş
Aile bağları hepten kopmuş
Herkes başını almış gitmiş
Ben neden gitmeyeyim?

Biri der yaşamımız şöyle olsun
Biri der benimki böyle olsun
Biri der ben karışmam öyle olsun
Ben neden gitmeyeyim?        

Yıllarca bu hep sürmüş
İçimizi bu pislikler bürümüş
Sevgiler ise hepten çürümüş
Ben neden gitmeyeyim?

Varımı yoğumu ortaya koydum
Aile bağlarımı içten korudum
Karşılık görmedim çok yoruldum
Ben neden gitmeyeyim?

Bana diyorlar sen hep gidiyorsun
Bizleri de durmadan üzüyorsun
Sen bunları bilsen de yapıyorsun
Ben neden gitmeyeyim?

Yazı aynı, kışı aynı gidiyor
Yaşım olmuş yetmiş hayat bitiyor
Kimse bilmiyor Yaradan biliyor
Ben neden gitmeyeyim?

Hasan SÜRER  - AYDIN  

-------------------------------------------

ANALIK HAKKI

Analar olmalı bize baş tacı
Sözünün üstüne başka söz denmez
Bizim için çeker yıllarca acı
Anaların hakkı asla ödenmez. 

Dünyaya gelmeden sancı vermişim
Önüne binlerce cefa sermişim
Sevgiyle murada erken ermişim
Anaların hakkı asla ödenmez. 

Her evlat anaya gerçek gözdedir
İyi yetişmemiz tatlı sözdedir
Yüzyıllar geçse de aklı bizdedir
Anaların hakkı asla ödenmez. 

Uyumadan çocuk başka iş tutmaz
Çocuğu doymadan kendisi yutmaz
Biz unutsak bile onlar unutmaz
Anaların hakkı asla ödenmez. 
  Albeni AKÇAY - NAZİLLİ