Yazılı basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: 

Bir güz sancısıdır 12 Eylül... Tarihler 12 Eylül'ü gösterdiğinde, Türkiye demokrasisine darbe vuracak plan, sabaha karşı uygulandı.

12 Eylül 1980 darbesi, Türkiye'de askeri bir müdahale olarak gerçekleşti ve siyasi ortamda önemli değişikliklere yol açtı. Darbenin gerekçelerinden biri, sol ve sağ ideolojilere dayalı çatışmaların ve şiddetin önüne geçmekti. Ancak, darbenin ardından sola yönelik çeşitli baskılar uygulandı. Sol görüşlü siyasi partiler kapatıldı, solcu aydınlar ve aktivistler gözaltına alındı veya tutuklandı. Ayrıca, sol eğilimli sendikalar ve öğrenci hareketlerine yönelik baskılar arttı. Bu süreç, Türkiye'de siyasi ve toplumsal ortamın önemli ölçüde değişmesine neden oldu.

BİK İzmir Şube Mü­dü­rü Gök­han Eren,  Mavi Didim Ga­ze­te­si'ni zi­ya­ret etti BİK İzmir Şube Mü­dü­rü Gök­han Eren, Mavi Didim Ga­ze­te­si'ni zi­ya­ret etti

Genelkurmay Başkanı darbeci Milli Güvenlik Konseyi, bütün yetkileri ele aldı Anayasayı kaldıran darbeciler, ardından TBMM'yi lağvederek antidemokratik faaliyetlerine hız verdi.
Ülke genelinde sıkıyönetim ilan edildikten sonra sivil toplum kuruluşlarını hedef alan darbeciler, Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki dernekleri kapattı.
Siyasi partilerin kapısına kilit vuran darbeciler, Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit'i Hamzakoy, Necmettin Erbakan ile Alparslan Türkeş'i ise Uzunada'ya sürgüne göndererek siyasi yasaklar getirdi.İdamlar başladıAntidemokratik uygulamalarına her gün yenisini ekleyen darbeciler, acısı yıllarca hafızalardan silinmeyecek idam kararlarına da imza attı.
Takvimler 9 Ekim 1980'i gösterdiğinde sol görüşlü Necdet Adalı ile ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu idam edildi.Darbe öncesinde bir askeri inzibat erini öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giyen 17 yaşındaki Erdal Eren'e de idam cezası verildi. Eren'in idam hükmü, Yargıtay tarafından 2 kez iptal edilmesine rağmen Milli Güvenlik Konseyince onaylanan kararla ve yaşı büyütülerek 13 Aralık 1980'de Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde infaz edildi.
Asmayalım da besleyelim mi?"
Ülkeye karanlık günler yaşatan darbeciler, acısı yıllarca hafızalardan silinmeyecek idam kararlarının da mimarı oldu.
Darbeden sonra ilk idamlar, 
 Erdal Eren, 19 Mart 1980'de idama mahkum edildi.
Darbeci Kenan Evren'in 17 yaşında astırdığı Erdal Eren için söylediği "Asmayalım da besleyelim mi?" sözü ise hafızalardaki yerini koruyor.Kanlı uygulamaların 
yanı sıra demokrasinin askıya alındığı süreçte 650 bin kişi gözaltına alındı, açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 binden fazla kişi için de idam cezası istendi. 517 kişinin "ölüm cezasına" çarptırıldığı süreçte, 50 kişi idam edildi.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından 14 bin kişinin çıkarıldığı bu dönemde, yaklaşık 100 bin kişi "örgüt üyesi olma" suçundan yargılandı, 30 bin kişi ise "sakıncalı" olduğu iddiasıyla işlerinden edildi.Sonuç olarak, 1980 darbesinin etkileri, günümüz Türkiye'sinin siyasi, toplumsal ve hukuki yapısını şekillendirmede önemli bir rol oynamıştır.

HABER:ELİF DİKBAŞ