KESK, DİSK, TTMOB ve TTB’nin çağrısıyla 10 Ekim 2015 tarihinde düzenlenen emek, barış ve demokrasi mitingine yönelik IŞİD’in gerçekleştirdiği bombalı saldırı ve yaşanan katliamın üzerinden tam 9 yıl geçti. IŞİD’in iki canlı bombayla düzenlediği ve hiçbir güvenlik önlemi alınmadığı için 103 kişinin hayatını kaybettiği katliamda yüzlerce kişi yaralandı. Saldırıya yol veren kamu görevlilerinin yıllardır yargılanmadığı katliamın 9. yıl dönümünde Didim Emek ve Demokrasi Platformu anma düzenledi.

10 Ekim (5)

Anma kapsamında platform bileşenleri Kent Meydanından, Elif Kanlıoğlu parkına kadar yürüdü; ardından türkülerle hayatını kaybedenleri andı.

Ellerinde barış yazılı dövizler ve hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını platform üyeleri, sloganlar eşliğinde Kent meydanından, 10 Ekim’de katledilen Elif Kanlıoğlu’nun parkına kadar yürüdü. Parktaki anmada ilk olarak Didim Emek ve Demokrasi Platformu adına basın açıklamasını Dursun Keleş okudu. Keleş, açıklamada “Cumhuriyetin 100 yıllık tarihinin en büyük katliamı olan 10 Ekim Ankara Gar Katliamı üzerinden 9 yıl geçti... 10 Ekim 2015'te düzenlediğimiz "Emek, Barış ve Demokrasi Mitingine yapılan saldırıda 104 arkadaşımızı yitirdik, 500'e yakın arkadaşımız ise yaralandı. Aradan geçen 9 yılda patlamadan kaynaklı çok sayıda arkadaşımız farklı organ kayıpları yaşadı.

9 yıl herkesi aynı şekilde etkilemedi elbette. Yüreğimiz kan ağlarken birileri statlarda barış karanfillerimizi yuhalattı, insanlık suçları işleyen cani bir örgüte selam yolladı! Bizler ülkemizin geleceğine kara bir leke olarak düşen katliamda yitirdiklerimizi hirer birer toprağa defnettiğimiz sıralarda iktidar anketlerle oy hesabı derdine düştü. Bizler gerçek sorumlularının yakalanmasını beklerken yetkililer "kokteyl örgüt" diyerek ilk karartmayı yaptılar! Barış karanfillerimizin aileleri, yakınları, avukatları ve biz mücadele arkadaşları katliamın gerçek suçlularının açığa çıkması için kılı kırk yararak belge ve delil ararken idareciler delilleri "dolaplarda unuttular", kimisini de imha ettiler!

10 Ekim (3)

KATLİAM GÖZ GÖRE GÖRE GELDİ!

10 Ekim katliamından önce aynı merkezden planlandığı düşünülen 5 Haziran 2015 Diyarbakır ve 20 Temmuz 2015 Suruç katliamları yaşandı. Her üç katliamın sadece planlaması değil sözümüz ona "ihmaller zinciri" de büyük benzerlikler taşımaktadır. Her ne hikmetse her üç katliamın öncesinde güvenlik güçleri ortadan kaybolmuş, arama noktaları kaldırılmıştır! Her üç katliamın dava süreci de birkaç maşaya ceza verilerek kapatılmak istenmektedir. Ve katliamlar zincirinin iktidarı sarsılan AKP'nin yeniden çoğunluğu sağlamasıyla bıçakla kesilir gibi kesilmesi, sürecin politik arka planı için kafalardaki en önemli soru olarak varlığını korumaktadır.

10 Ekim (1)

10 Ekim Ankara Gar Katliamı. Türkiye devletinin başkentinin ortasında, bütün güvenlik bürokrasinin gözleri önünde gerçekleşti. Katliamı gerçekleştiren canilerin istihbarat tarafından takip edildiği, canlı bomba inbarının olduğu, katliam sorumlularının istihbarat göreviileri ile katliam öncesinde ve sonrasında görüştüğü çok sayıda belge ile kanıtlandı. Katliamı gerçekleştiren IŞİD katilleri, patlama malzemeleri ile binlerce kilometre yolu adeta elini kolunu sallayarak, her hangi bir kontrole tabi olmadan geçti. Gelinen aşamada ortaya çıkan gerçekler bu katliamın önünün açıldığı göstermektedir.

Sadece katliamın önü açılmamış ,kamu görevlisi sorumluluğunu taşımayanlardan bazıları alana gelen ambulansları durdurmuş, bazıları yerde yatan yaralılara biber gazı sıkarak, yardım etmeye çalışanlara saldırmıştır. Ambulanslardan önce TOMAlar, zırhlı araçlar alana gelmiştir!

10 EKİM BARIŞ ŞEHİTLERİNİN MİRASINA SAHİP ÇIKACAĞIZ!

CKD’den imza kampanyası CKD’den imza kampanyası

Barış Karanfillerimiz bu ülkenin eşitlikçi, laik, insan haklarına dayalı, demokratik bir hukuk devleti olması için mücadele eden herkesin yüreğindedir.

Hiçbir canımızın hatırasına gölge düşürülmesine, anma etkinliklerimizin engellenmesine, 10 Ekim Katliamının unutturulmak istenmesine izin vermeyeceğiz. Adalet mücadelemiz bu katliamda katillere yol verenler ve katliamın asıl sorumluları yargı önüne çıkarılıncaya ve cezalandırılıncaya kadar devam edecektir.

Bugün; 42 ilde defnettiğimiz canlarımız, yüzlerce yaralımız ve on binlerce yoldaşımız işçilerin ve kamu emekçilerinin eylemlerinde, kadınların özgürlük mücadelesinde, ekoloji savunusunda yaşayacaktır.

Bizler IŞİD'e ve IŞİD zihniyetine, gericiliğe, laiklik karşıtı faaliyetlere, halklarımızın düşmanlaştırılmasına teslim olmadık, olmayacağız.

ülkemizde, bölgemizde ve dünyada bedeli ne olursa olsun barış politikasını savunacak, emek ve demokrasi mücadelesini yükselteceğiz.

Yitirdiğimiz arkadaşlarımızın bizlere bıraktığı en değerli miras olan emek, barış, demokrasi mücadelesini hep beraber, kol kola omuz omuza büyütmeye kararlıyız.

Er ya da geç, sorumlular cezalandırılacak; emek kazanacak, demokrasi kazanacak, barış kazanacak!” ifadelerini kullandı. HABER : ELİF DİKBAŞ