Otomotiv piyasasındaki sorunlar devam ederken, sıfır araç almak isteyenler aylarca sıra beklemek zorunda kalıyor. Araca hemen sahip olmak isteyenler ise ikinci ele yöneliyor ancak umduğunu bulamıyor ve fiyatlar sürekli artıyor. Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Dr. Öğretim Göre. Anıl Aba, “Türkiye otomobil ve hafif ticari araç pazarı 1 milyon limitini aşarak rekor kırabilir. Hal böyleyken 2024 yılının sonuna kadar otomobil fiyatlarında herhangi bir düşüş olacağını sanmıyorum" dedi.
Çip krizi, Asya ile Batı ülkeleri arasındaki ekonomik gerilimler, küresel çapta otomotiv sektörünü olumsuz yönde etkiledi. Tedarik zincirinde yaşanan aksama ve yavaşlama stok sorunlarına neden oldu. Ülkemizde, döviz ve altın yerine otomobil ve motosikletin yatırım aracı olarak görülmesi, var olan stok sorununu daha da artırdı.


Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Dr. Öğrt. Gör. Anıl Aba, önümüzdeki süreçte otomotiv sektöründe yaşanması muhtemel tabloyu değerlendirdi. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneğinin verilerine göre, Türkiye’de otomobil pazarının yıllık satış ortalamasının 700 bin araç, tavanının ise 1 milyon araç olduğunun belirten Dr. Anıl Aba, bu piyasadaki arz-talep dengesinin şaştığını söyledi.
Fiyatın azalması ya da artışın yavaşlaması için arz tarafından, mutlaka üretimin artması gerektiğini belirten Aba, "Talep tarafından da faizlerin artması, kurun da biraz normalleşmesi lazım. Üreticiler tedarik zincirindeki sıkıntıların 2024 yılında aşılacağını söylüyor. Peki bizde kemer sıkma politikasına geçilir mi? Seneye yerel seçimler var. Kısa vadede yine seçim ekonomisi olabilir. Zaten bu sene ocaktan mayıs ayına kadar 445 bin araç satılmış durumda hali hazırda. Kaparosu verilmiş, sırada bekleyen bir o kadar daha araç var. Bu yıl Türkiye otomobil ve hafif ticari araç pazarı 1 milyon limitini aşarak rekor kırabilir. Hal böyleyken ben 2024 sonuna kadar otomobil fiyatlarında herhangi bir düşüş olacağını sanmıyorum” dedi.
Türkiye’deki geçici refah rüzgarının otomobil pazarını büyüttüğünü savunan Dr. Aba, "Pazar ekonomilerinde fiyatlar arz ve talebe bağlıdır. Faizlerin düşük, enflasyonun yüksek, ekonominin istikrarsız olması tasarruf yapanları yatırım yapmaya teşvik ediyor ve yönlendiriyor. Birikimleri veya kredi potansiyeli yüksek olanlar gayrimenkul alıyor. Gayrimenkule gücü yetmeyenler otomobil alıyor. Otomobile parası yetmeyenler motosiklet alıyor. Bu işin talep kısmı. Yani, bugün insanlar sadece binip kullanmak için değil spekülatif bir yatırım aracı olarak da otomobil almak istiyorlar. Halbuki ekonomik ömrü 10 yıl olan otomobil aslında arsa gibi iyi bir yatırım aracı değildir” diye konuştu.