Emek Partisi Didim İlçe Örgütü, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısını protesto ederek, yazılı basın açıklaması gerçekleştirdi.
EMEP tarafından yazılı olarak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Filistin’de Hamas’a bağlı El Kassam tugaylarının 7 Ekim’de Gazze ablukasını kırarak İsrail yerleşimlerine yönelik gerçekleştirdiği operasyon sivil ve asker yüzlerce İsrailli yaşamını yitirmesi bir kısmının rehin alınması ile sonuçlandı. Bir savaş makinası olarak kendini sürekli güçlendiren, mazlum Filistin halkına saldırıları dur durak bilmeyen Israil devleti saldırılarını yeni bir boyuta taşıdı.
Gazze'ye başlattığı bombardıman sürerken , Bir milyondan fazla insanın yaşadığı Gazze şeridinin kuzeyinin boşaltılmasını isteyen Israil'in piyade ve tankları karadan saldırılara başladı. Netanyahu gelen askeri yardımla Gazze şeridindeki saldırılarının devam edeceğini bunun başlangıç olduğunu söyledi. İsrail yerinden edilmiş insanların bulunduğu konvoyu ve çocuk hastanesini bombalayarak halkın yaşadığı bölgelerde uluslararası çapta yasaklı olan beyaz fosfor maddesini kullanarak insanlık suçlarına yenilerini ekliyor. Genc, Kadın çoluk, çocuk yaşlı demeden bir halkı topyekûn imha etmeye girişmiş görünüyor.Gazze’deki Sağlık Bakanlığı İsrail’in son saldırılarında bugüne kadar 614’ü çocuk, 1900 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.2 milyondan fazla insanın yaşadığı Gazze’yi yıllardan beri abluka altında tutan İsrail son saldırılarla birlikte yiyecek ve ilaç dahil tüm yardımların girişini yasakladı, elektrik, su ve yakıt ambargosu uygulamaya devam ediyor.Lübnan Hizbullahı ile çatışmalar sürerken, İsrail Suriye’de Şam ve Halep Hava limanlarını vurdu.Her zaman İsrail’in arkasında olan ve lojistik destek sağlayan ABD çatışmaları bahane ederek bölgeye savaş gemileri gönderdi.
Filistin halkının yaşadığı zulüm yeni değil.
Filistin toprakları 1948’den beri adım adım işgal edildi. bu topraklara Yahudi yerleşimciler yerleştirildi. Filistin halkı yüz yıla yaklaşan süredir imhayla, zorbalıkla, kan ve terörle sindirilip boyun eğmeye; topraklarına el konup yersiz-yurtsuz bırakılmaya çalışıldı. Genç, yaşlı, kadın, çocuk Filistinliler sapanla, taşla İsrail’in Siyonist güruhuna karşı hep direndiler. Filistin halkının ana yurt ve hak eşitliği mücadelesini yozlaştıran, en az İsrail Siyonizmi kadar dini gericiliğin kalesi olan Hamas’ın sivil halka yönelik saldırıları asla onaylanamaz. Siyonist İsrail yönetimi ve Başbakan Netenyahu, Gazze ve Batı Şeria’da Filistin halkını katletmeye devam ederken Filistin topraklarında yeni yerleşim yerleri açmayı ve işgali de sürdüreceklerini ilan etmişABD ve diğer emperyalist batılı ülke yönetimlerinin tam desteğini alan Siyonist İsrail yönetimi, Türkiye dahil bölgedeki her türlü gerici, dinci örgüt ve devletlerin iki yüzlü-işbirlikçi politikalarından da cesaret almaktadır.
EMPERYALİST PAYLAŞIM DERİNLEŞİYOR
Hamas’ın saldırısı dünyadaki gerilimlerin yükseldiği koşullarda ortaya çıkmış, bir yanda Ukrayna coğrafyasında karşı karşıya gelen ABD ve AB emperyalistleri ile Rusya arasındaki paylaşım savaşlarının son olarak Ermenistan-Azerbeycan kriziyle derinleşti. Türkiye Hamas saldırısından iki gün önce Suriye’nin kuzeyindeki Kürt bölgelerine harekat düzenledi. Irak’ta hava harekatları sürüyor. ABD Ortadoğu’daki GERİLİMLERİ KIŞKIRTMAYA bölge devletlerini kendi çıkarları doğrultusunda saflaştırmaya devam ediyor. ABD ve Avrupalı emperyalistler sadece Hamas’ı kınayarak İsrail saldırganlığını destekliyor. AKP iktidarının yaptığı gibi İsrail Siyonizmi’nin hak tanımazlığı ve saldırıları karşısında tarafsızlık ya da “arabuluculuk” tutumu aalınamaz.
Bolge halkları kendilerine bölge gericilikleri ve emperyalistler tarafından çizilen bu kadere mahkûm değildir.
Ulusal siyasal hak eşitliği ve devlet olma hakkı talep eden Filistinliler haklıdır; bu mücadele desteklenmeli ve Filistinlilerin hak eşitliğini tanımayan hiçbir “çözüm” kabul edilmemelidir.
- Türkiye’nin İsrail’le yaptığı bütün anlaşmalar iptal edilmeli ve Filistin halkına somut destek verilmelidir.
- ABD ve NATO’nun ülkemizdeki üsleri sökülmeli, emperyalistlere bağımlılığı içeren tüm ikili anlaşmalar iptal edilmelidir.
- Rojava’ya yönelik operasyonlara ve savaş politikalarına son verilmeli ve Kürt sorununun eşit haklara dayalı demokratik-barışçıl çözümü için adım atılmalıdır,
- İsrail’in işgal ettiği bütün topraklardan çekilip iki devletli adil bir çözümün sağlanması için baskı uygulanmalıdır.
Bölgede işgalci konumunda bulunan bütün emperyalist ve gerici güçler askerlerini geri çekmelidir.Halklar kendi geleceklerine kendileri karar vermelidir.İsrail’in işgali ve savaş son bulmalı, Filistin halkının talepleri kabul edilmelidir.Tüm emek, demokrasi güçlerine, tüm işçi ve emekçilere çağrımızdır; Filistin halkı ile dayanışmayı ve mücadeleyi büyütelim!
HABER: ELİF DİKBAŞ