Didim’de zey­tin ha­sa­dı ya­pıl­dı Didim’de zey­tin ha­sa­dı ya­pıl­dı

Av. Dülger tarafından yapılan açıklama avukatlık ücretlerinin düzenlenmesi, adli yargılama süreci ve adil yargılama talepleri dile getirildi. 
Av. Dülger tarafından yapılan açıklamanın tam metni ise şu şekilde: 
Adli yıl açılış töreni bugün Baro Başkanımız, Adli Yargı Komisyonu Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı, İdare ve Vergi Mahkemesi Başkanlarıyla birlikte ve meslektaşlarımızın yoğun katılımıyla Atatürk Anıtına çelenk konulup, saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla gerçekleştirilmiştir. Baro Başkanımız Av. Anıl Yetişkin’in törende yapmış olduğu konuşma metni aşağıdadır.
HERKES İÇİN ADİL BİR ADLİ YIL İSTİYORUZ!
Sayın Adli Yargı Komisyon Başkanım, Cumhuriyet Başsavcım, İdare Mahkemesi Başkanlarım, Vergi Mahkemesi Başkanım, Önceki Dönem Baro Başkanlarım, Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarım, değerli meslektaşlarım, kıymetli basın emekçileri ve güvenliğimizi sağlayan emniyet mensuplarımız,
2022-2023 Adli Yılı’nı yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, hukuk devleti ve adidimvukatlık mesleğinin artık yapısal bir hâle gelmiş sorunlarına dair kaygılarla karşılıyoruz. Zira Adli Yıl, mesleğimize ve avukatlara yapılan saldırıların hız kesmeden devam ettiği, tüm yanlışlığına rağmen kurulan numaralı baroların eşitsiz şekilde desteklendiği, hak ihlallerinin, kadın cinayetlerinin ve çocuk istismarının inanılmaz boyutlara ulaştığı, yoksulluğun derinleştiği bir iklimde başlamaktadır. 
6-7 Haziran 2022 tarihlerinde Türkiye Barolar Birliği Yönetiminin, Baro Başkanlarının ve Genel Kurul Delegelerinin ortak imzasıyla yayınlanan deklarasyonda da dile getirilen kronikleşen sorunlarımızın çözümüne dair geçtiğimiz adli yıl içerisinde tek bir adım dahi atılmamıştır. Toplumda ve uluslararası alanda giderek kaybolan yargıya güveni sağlamak için somut adımlar atılması baroların ve avukatların bıkmadan, usanmadan tekrarladığı en önemli taleplerdendir. 
Bu yıl aramıza yaklaşık 20 bin yeni meslektaşımız daha katıldı. Her bir meslektaşımızın varlığıyla savunmaya değer kattığını biliyoruz. Ancak 170 bine ulaşan avukat sayısının emeğimizin kıymetinin bilinmediği bir ortam yarattığını da görüyoruz. Bugün açtığımız adli yılı kapatırken sayımız 200 bine dayanmış olacaktır. Hukuk fakültesi ve avukat sayısının değil, eğitim kalitesinin ve avukatlık mesleğinin saygınlığının artacağı bir adli yıl istiyoruz. 
Avukat sayısı artarken, iş alanları daraltılmakta ve mesleki faaliyetlerin önüne sürekli engeller çıkarılmaktadır. Alternatif çözüm yolları adı altında arabuluculuk ve uzlaştırmacılık gibi yargı dışı alanlar genişletilirken, dezavantajlı grupların avukata ve adalete erişimi engellenmektedir. Hasar danışmanlık şirketi denilen yeni bir tür iş takipçiliği yöntemiyle yurttaşların hak kayıplarına sebep olunmakta ve bununla etkili şekilde mücadele edilmemektedir. Oysa bizler, yurttaşların haklarını korumak için görevimizi yaparken, kışkırtılan cehalet ve şiddetin sonucu olarak müvekkillerimizle ve hukuki uyuşmazlığın konusuyla özdeşleştirildiğimiz için sorgulanıyor, yargılanıyor, saldırıya uğruyor ve hatta öldürülüyoruz. Kişisel verilerin korunması adı altında, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmanın faaliyeti, dolayısıyla silahların eşitliği ilkesi ve adil yargılanma hakkı engellenmektedir. Mesleki faaliyet alanlarımızın korunduğu, genişletildiği ve güçlendirildiği bir adli yıl istiyoruz. 
Stajyer avukatların, kamu avukatlarının, engelli avukatların, genç avukatların, emekli avukatların sorunlarının çözümü konusunda somut önerilerimiz göz ardı edilmekte, stajın içeriği boşaltılmakta ve niteliksizleştirilmektedir.  Adalete erişimin en önemli araçlarından, ulusal ve uluslararası düzenlemelerin ve yükümlülüklerimizin gereği olarak verilen kamusal nitelikteki CMK zorunlu müdafiilik hizmeti karşılığında, Anayasa’daki angarya yasağını ihlal edecek kadar düşük ödemeler yapılmakta ve fedakarlık hep avukatlardan beklenmektedir. Tahammül sınırlarını zorlayan CMK ücretlerinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’yle (AAÜT) eşitlendiği, AAÜT’nin ülkemiz ekonomik koşullarına ve mesleğimizin saygınlığına uygun hale getirildiği, emeğin hak ettiği karşılığı gördüğü, stajyer avukatlara kamu kaynaklarıyla destek sağlandığı, kamu avukatlarının özlük haklarının tanındığı, engelli avukatların faaliyetlerini ayrımcılığa uğramadan sürdürebildikleri, emekli avukatların insan onuruna yakışır bir maaş aldığı bir adli yıl istiyoruz. 
Avukatlar, mesleki faaliyetlerinde yaşadıkları her türlü zorluğa rağmen, adil yargılanma hakkının tesisi için çaba gösterirken, hak ettikleri Adli Yardım ve CMK ödemelerini zamanında alamamakta, buna rağmen vergi, Bağ-Kur, stopaj ve benzeri masraflarını peşinen ödemek zorunda kalmaktadırlar.  Avukatlık hizmetlerinden alınan KDV oranlarının indirildiği, CMK ve Adli Yardım hizmetlerinde KDV’nin sıfırlandığı, serbest çalışan avukatların asgari ücrete kadar olan gelirlerine vergi muafiyetinin sağlandığı, bir yıllık genç girişimci Bağ-Kur primi muafiyetinin üç yıla çıkarıldığı bir adli yıl istiyoruz. 
Vatandaşların kendilerini güvende hissettikleri ülkeleri diğerlerinden ayıran en temel etmen, bağımsız ve tarafsız bir yargının varlığıdır. Adaletin teminatı bağımsız ve tarafsız yargı, adil yargılanma hakkının teminatı ise bağımsız savunmadır. Yargı bağımsızlığının sorgulandığı, adaletin ya geç ya da hiç tecelli etmediği bir sistemin mülkün temeli olması imkansızdır. Hukukun üstünlüğünün sağlandığı, hak ve özgürlüklerin yaşama geçtiği, herkes için adil bir adli yıl istiyoruz. 
Avukatlık mesleğinin sorunlarını, gerçek muhatabı olan Türkiye Barolar Birliği ve Barolarla müzakere ederek çözmek yerine, uyarılarımıza rağmen çoklu baro uygulamasında görüldüğü üzere kendi politik ajandaları ekseninde derinleştiren anlayışın çözüm iradesine sahip olmadığının farkındayız. Avukatlar için büyük aciliyet teşkil eden konular hakkında açık, net, gerçekçi ve somut bir şekilde ortaya koyduğumuz çözüm tekliflerine rağmen, şu ana kadar taleplerimizin karşılanmasına yönelik en küçük bir adım bile atılmamıştır. Buna karşılık avukatların kabullenmediği numaralı barolara daha fazla ödenek ayrılması gibi suni çabalara girişilmiştir. Barolar ve avukatlar arasında ayrıştırma ve ötekileştirme gayreti yerine gerçek sorunların çözümüne odaklanıldığı bir adli yıl istiyoruz. 
Ayrıca 05 Nisan 2022 tarihinde bu kürsüden  2 hususa özellikle değinmiştim.  
Aydın ilimiz özelinde yıllardır kanayan bir yara, kangren haline gelmiş bulunan Adliye binamızın da yapım sürecine girdiğini, önümüzdeki günlerde temellerinin atılacağını sevinçle mutlulukla paylaşmıştım. Ancak değişen ekonomik koşullar ve şartlar sebebiyle ihalenin feshedildiğini , yeniden bir ihale sürecine girildiğini üzülerek ve büyük bir serzeniş ile bildiriyorum.  Aydın ilinin birinci derecede Deprem bölgesi olması sebebiyle, halen kullanmakta olduğumuz binaların depreme dayanıklı olmadığı da bilinmektedir. Hem çalışma koşulları son derece kötü, hem de depreme dayanıklı olmayan bina bizleri oldukça tedirgin etmektedir. Biz Avukatların, hakimlerin savcıların, katiplerin kısacası tüm adliyede çalışanların güzel, ferah insanca ortamlarda çalışmalarının daha verimli olacağını biliyoruz. Bu sebeple bir an önce, verimli bir çalışma ortamına kavuşmayı bekliyor , ihale sürecinin hızlandırılmasını ve Aydın Adliyesinin bir an önce yapılmasını istiyoruz. Binanın yapım süreci artık siyasi çekişmelerden, politik önceliklerden  çok önce bir aciliyet ve büyük bir ihtiyaç durumunu almıştır.

ACİLEN YAPIM SÜRECİ BAŞLAMALIDIR. 
Yine aynı konuşmam içerisinde Yine Türkiye Barolar Birliği tarafından Aydın Barosu hizmet binası yapılmak üzere satın alınan arazi ile ilgili imar çalışmalarının sürdüğünü ve en kısa zamanda çözülmesine, binamızın temelinin atılarak rahat , konforlu, Avukata , mesleğimize hizmet odaklı binamızın da bitirilmesi amacıyla çalıştığımızı ve şu an imar planı değişikliğinin Belediye’ye sunulacağını ifade etmek istiyorum. En yakın zamanda da binamızın projeleri hazırlanarak temellerinin atılmasını bekliyoruz. Sürecin de takipçisiyiz.
Sonuç olarak Adli yılın başında ilan ediyoruz: 
Avukatların adil yargılamanın ayrılmaz parçası olduğunu, avukatlara yönelik her türlü sınırlamanın özünde yurttaşın hak arama özgürlüğüne ve savunma hakkına getirildiğini, yargının eşit süjeleri arasında ayrımcı bir yaklaşıma tabi tutulmasının kabul edilemeyeceğini, yargının şeffaflaşması, hak arama özgürlüğünün sağlanması ve adil yargılanma hakkının tesisi için avukatların önündeki tüm kısıtlamaların kaldırılmasının zorunluluk olduğunu bir kez daha hatırlatarak, mesleğimizin sorunlarının çözümü, hukukun üstünlüğünün ve yargı bağımsızlığının sağlanmasına yönelik somut adımların bir an önce atılmaması halinde anayasal demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanacağımıza dair irademizin arkasında aynı kararlılıkla durduğumuzu siyasi iktidar, resmi merciler, meslektaşlarımız ile kamuoyunun bilgisine sunarız. 
Mesleki dayanışma ve birliğimizden kaynaklanan örgütlü gücümüzle yurttaşlarımızın yüreğinde canlandırdığımız adalet umudunun solmasına izin vermeyeceğiz. 
Herkes için adil bir adli yıl dileklerimle, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. 
HABER: ELİF DİKBAŞ