HALK METEOROLOJİSİ NEDİR?
Yaşantılarında doğal etkenlere bağlı olan geleneksel yapılı toplumlarda, hava tahminleriyle ilgili kültürel miras, deneyim ve bilgi birikimi, kültürel bütün içerisinde önemli yer tutar. Bu tür toplumlar, çoğunlukla atalardan edindikleri hava tahmini yöntemlerinde çok az denilebilecek bir oranda yanılgıya düşerler. Bu türden toplumlar kendi yaşantılarında etkisini belirgin bir biçimde gördükleri doğal olayları etkinin türü ile de adlandırılmışlardır. Bunun en güzel örneğini kimi rüzgar adları verir. "ÇANAK GURUDAN", "MACUK GIRAN", "MOZA GIRAN" gibi... Değişik yörelerden değişik zaman dilimlerinde görünüp izlenebilen Güneş, Ay ve diğer yıldızlar uzun süreli gözlemlerde, hareketleri ile bir şaşmazlığın sembolü olmuşlardır. Değişik yörelerde halk gökcisimlerine değişik adlar vermiş, onlarda hayata etkin gizler aramıştır. Ülker adı verilen yıldız bunun en güzel örneğidir. Bazı yörelerde özellikle yaz aylarında ÜLKER adı verilen yıldızın etkisiyle bitkilerin ve hayvanların zarar göreceğine inanılır. Bu etkiden korunmak için çeşitli tedbirler alınır.
Halk meteorolojisi alanında halkın bilgi ve tecrübesine örnek oluşturan başka bir olayda eyyam-ı bahur günleridir. EYYAM-I BAHUR halk arasında ağustosun ilk haftası olarak kabul edilen yılın en sıcak günlerinin adıdır. Halkımız güneş ışınlarının en etkin olduğu kabul edilen bu günlerde birtakım inançlara bağlı olarak bazı uygulamaların yapılması gerektiğine inanır. Bu inanç ve uygulamalar özellikle bitkiler üzerinde yoğunlaşır.
Elbistan yöresinde insanlar, sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel hayatlarını belirleyen, hayatlarına yön veren mevsimlere, aylara, belirli günlere bazı özel isimler vermişlerdir. İnsanlar, özel isimlerle adlandırdıkları bu zaman dilimleri içerisinde yapmaları gereken faaliyetleri bilirler ve ona göre davranırlar. Örneğin “GÜZLÜK” denilen buğday tarlaları “ Ekim ayı”nda ekilir, koçlar koyun sürüsüne “ KOÇ AYI ” nda katılır.
BERDELACUZ SOĞUKLARI: Arapça’da “soğuk” anlamına gelen berd ile “yaşlı, ihtiyar kadın” anlamındaki acûz kelimelerinden meydana gelen bir terkip olup “yaşlı kadın soğuğu” demektir. Rûmî takvime göre genellikle 26 Şubat - 4 Mart, milâdî takvime göre ise 11-17 Mart arasındaki günlerde görülen bu soğuklar, Türkiye’de halk arasında daha çok “kocakarı soğukları” adıyla anılır.
SİTTE-İ SEVR (Nisan Soğuklarının Başlangıcı) SİTTE kelime anlamı olarak 6 (altı), SEVR ise boğa anlamına gelir. Güneşin Boğa burcuna girdiği ilk 6. gününden dolayı bu soğuk ve değişken havalar Anadolu’da Sitte-i Sevr olarak anılmaktadır. Bu 6 günde soğuk hava, güneş, rüzgâr, fırtına sürekli olarak değişkenlik gösterdiği için halk arasında farklı deyimlerin oluşmasına da neden olmuştur. “sitte-i sevir, her saati bir devir, “sitte-i sevir kütüğü devir” gibi deyimlerle bu şiddetli ve değişken soğuklarda ısınmak için kütüklerin bile yakılabileceğini belirtir.
APRİL BEŞİ (Şiddetli Soğuk)lar: “Kork avrilin(aprilin) beşinden öküzü ayırır eşinden”. “Avrilin beşi eşeğin leşi”. Soğukların çok şiddetli olması dolayısıyla dışarıda kalan öküz, eşek gibi hayvanların soğuktan donması rivayeti, bu deyişleri ortaya çıkarmıştır. “Kork Aprilin Beşinden / Camızı(öküzü) Ayırır Eşinden / Hele Hele Onbeşinden”Avril veya April Anadolu’nun bazı yerlerinde Nisan ayına verilen isimdir. Avril’in 5’i denmesine rağmen bu şiddetli soğukların 18-20 Nisan arası görülmesinin nedeni ise şu an kullandığımız Miladi takvim ile eskiden kullanılan Rumi takvim arasındaki 10 günlük farktan kaynaklanır.
ELBİSTAN VE YÖRESİNDE MEVSİMLERE VERİLEN ADLAR
Kış: Karakış
İlkbahar: Bahar
Yaz: Yaz
Sonbahar: Güz
ELBİSTAN VE YÖRESİNDE AYLARA VERİLEN ADLAR
Ocak: Zemheri
Şubat : Cücük ayı
Mart : Mart (Bu aydaki soğuk havaya koca karı kışı denir.)
Nisan: Nisan (Bu aydaki soğuk havaya öküzü eşinden ayıran kış denir.)
Mayıs : Mayıs
Haziran : Kiraz ayı
Temmuz : Biçer ayı (Ekinler bu ayda biçilir.)
Ağustos: Çürük ayı (Meyveler çürümeye başlar.)
Eylül: Harman ayı,
Ekim: Ekim ayı (Buğday tarlaları bu ayda ekilir.)
Kasım : Koç ayı (Sonbaharın son ayına ahır güz de denir. Koçlar koyun sürüsüne bu ayda katılır.)
Aralık: Karakış