Aydın’ın Kuşadası ilçesinde son günlerde yüksek katlı evlerin balkonlarına düşen ebabil kuşlarının ihbar edildiğini ifade eden Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, konu ile ilgili açıklama yaparak ebabil kuşlarına dikkat çekti. Ebabil kuşlarının bacaklarının vücut içine gömülü olduğundan doğrudan uçmasının mümkün olmadığını ifade eden Sürücü, ebabil kuşlarının korunması ve doğal yaşam alanlarının desteklenmesi, kent ekosisteminin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıdığına da dikkat çekerek “Ebabiller, özellikle Kuşadası gibi turizm kentlerinde büyük sorun olan sinek ve sivrisineklerin popülasyonlarını kontrol altında tutan çok önemli kuş türlerinden biridir. Son günlerde yüksek katlı evlerin balkonlarına düşen ebabil ihbarları gelmekte ve vatandaşlar bu kuşların yaralı olduklarını sanmaktadırlar. 3. katta oturan bir ailenin kızı olan Eylül Minel Güngör, balkona bir kuş düşünce annesine haber verir. Annesi kuşu aldığında uçmadığını görünce EKODOSD’a getirirler. Getirilen ebabil kuşunun kontrolü yapılarak, herhangi bir yarası ve sakatlanmanın olmadığı tespit edildikten sonra havaya fırlatılarak uçması sağlandı. Balkona ya da herhangi bir yere düşen bir ebabilin, bacakları vücut içine gömülü olduğundan uçması mümkün değildir. Eğer balkonunuza bir ebabil kuşu düşerse, yarası olup olmadığını bakılıp, sağlıklı olduğu görüldüğünde, avucunuzun içine alarak yüksek bir yerden havaya doğru fırlatıp uçmasını sağlayabilirsiniz. Yüksek binalara yuva yapan Ebabillerin yuvalarının bozulmaması lazımdır. Ebabiller kentin semalarında özgür bir şekilde uçuyorlarsa, bu kentte oturanlar mutlu olmalıdır. Çünkü onlar herkesin rahatsız olduğu sinek ve sivrisinekleri ilaçsız bir şekilde ekolojik olarak yok ediyorlardır” dedi.
EKODOSD Bilim Danışmanı Üyesi Doç. Dr. Ortaç Onmuş ise “Ebabil kuşlarını kırlangıçlara çok benzetirler. Sadece vücut şekilleri ve yaşam alanları benzerdir ancak, yakın akraba bile değillerdir. Ebabiller bilimsel olarak Apopidae yani “bacaksız” kuşlar familyasındandır. Aslında bacakları vardır ancak bu bacaklar vücut içine gömülü olarak bulunurlar. Dış görünüşlerine bakıldığında gövdeden çıkan parmakları bulunur. Vücut dışında bulunan bacakları olmadığından yer ve yatay zemin bir üzerinde bulundukları zaman adım atamazlar. Parmakları kanca şeklinde bir yere takmak veya tutmak içindir. Adım atamadıkları için bir yere tüneyemezler ve sıra dışı zorunlu bir durum olmadıkça asla bir yere konmazlar. Ebabillerin bu zayıf özellikleri onları havaya bağımlı yapar. Bu nedenle yılın on bir buçuk ayını havada geçirirler. Uçarken uyuyabilirler. Ebabilleri geceleri uyumadan önce yeryüzünden birkaç yüz metre yukarı yükselerek sığırcık gibi yoğun bir sürü oluştururlar ve kalabalık sürü bir arada uçarken uyumaya başlarlar. Uçarken sürekli hız ve irtifa değiştirirler ve manevra yapabilirler. Ebabiller herhangi bir yere konamadıkları için yuvalarını yerden onlarca metre yükseklikteki dik kayalık yarlardaki balkonumsu çıkıntılar üzerine koyarlar. Şehirlerimizde ise ortalama 4- 5 katlı ya da daha yüksek binalarda panjur kutuları arasında kalan mini boşluklarda yuva yaparlar. Ebeveynleri ya da yavruların yuvadan havalanabilmek için kendilerini aşağı boşluğa bırakmaları gerekir. Yoksa uçamazlar. Bacaksız ve gövdeleri yere yapışık olduğundan bir zemin üzerimde asla kanat çırpamazlar. Çok hızlı uçucu olan ebabillerin hayatta kalması için çok fazla miktarda besin tüketmesi gerekir. Bir ebabil bir günde 3 bin kadar sinek, sivrisinek ve uçan diğer böceklerden yer. Ebabiller, sivrisinek gibi uçan eklem bacaklı hayvanların tüketerek sayılarını kontrol altında tutarlar. Hatta bazı ülkelerde sinek ve sivrisinekle mücadele için bu tür kuşlarla ilgili yapay yuvalar bile yapılmaktadır. Bir yerde ebabiller ve kırlangıçlar ne kadar fazlaysa, sinek ve sivrisinekler de o kadar azdır” şeklinde konuştu.
(UE-Y)