Uğur Mumcu’yu anmak için CHP Didim İlçe Başkanlığı binası önünde toplanılarak, Uğur Mumcu Parkına yürüyüş düzenlendi. Yürüyüş esnasında sıkça, ‘Türkiye laiktir laik kalacak’, ‘Faşizme karşı omuz omuza’ sloganı atıldı.Düzenlenen yürüyüşe Didim CHP İlçe yönetimi ve üyeleri ve kitle örgütü temsilcileri katıldı. Basın açıklaması öncesinde saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı okudu.
Katledilen Uğur Mumcu’nun ölüm yıldönümünde basın açıklamasını CHP İlçe Sekreteri Filiz Korkmaz okudu. Korkmaz, açıklamasına “Ben Atatürkçüyüm... Ben, cumhuriyetçiyim... Ben lâikim... Ben antiemperyalistim... Ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım... Ben insan hakları savunucusuyum... Ben, terörün karşısındayım... Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın, her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar doğacaktır." sözleriyle başladı.
GERÇEĞE NE KADAR YAKLAŞTIĞININ EN ACIK KANITI KATLEDİLMESİDİR
Korkmaz, açıklamasında “Her sene olduğu gibi bugün de, cumhuriyetin güçlü kalemi, aydın, gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun katledilişinin 31. yıl dönümünü anmak için toplanmış bulunmaktayız.
Uğur Mumcu ülkemizin bugün içinde bulunduğumuz durumları, yıllar öncesinde görmüş, cemaat yapılanmasının üstüne gitmiş, araştırmacı gazeteci ve Aydın kimliği ile, siyasetçileri ve halkı uyarmıştır.
Uğur Mumcu; devlet içindeki çeteleri, devletin tüm kurumlarına sızan tarikatları, kamunun kaynaklarını tüketen yolsuzlukları, yıllar önce karşımıza çıkartan insanlar arasından sadece biri. Bugün onun işaret ettiği tehlikeler, birer birer karşımıza dikiliyor.
Saptamalarında ve düşüncelerinde, gerçeğe ne kadar yaklaştığının en acık kanıtı katledilmesidir. Ülkemizde onlarca gazeteci ve yazar cinayetler sonucu öldürüldü.
Hasan Fehmi Bey, Sabahattin Ali, Abdi İpekçi, Musa Anter, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Hırat Dink ve Uğur Mumcu bunlar arasında ilk akla gelenler, gazeteciler gerçeklere yaklaştıkça, gerçekleri halka ulaştırdıkça, ya katledildiler, ya hapsedildiler.
Yaşamı boyunca güç odakları ile mücadele eden, usta gazeteci şu sözüyle hatırlanmaktadır. ‘’haklıdan yana değil de güçlüden yana olanlar, korkak ve kaypak olurlar, güç merkezi değiştikçe dönerler fırıldak olurlar.’’
SİNDİRME POLİTİKASINA KARŞI DİMDİK AYAKTAYIZ
Cesur bir Kuvay-i Milliyeci olarak anılan, Uğur Mumcu Atatürk ve cumhuriyet sevdalısı, aydın bir yurt severdi. Karlı bir kış günü zemheri ayazında arabasına konulan bombalı bir tuzak ile öldürülmesindeki ana sebep Türkiye’deki laik, demokratik rejimi hedef alan karanlık güçlerin üzerine cesaretle gitmesi ve laikliğin önemi üzerine kaleme aldığı korkusuz yazılardır.
Haklı olan her sesi susturma, her düşünceyi katletme çabasındaki gerici faşist zihniyet bir aydınımızı daha bu hayattan kopardı. Zor kullanarak sindirme politikası izleyen bu zihniyete karşı dimdik ayaktayız.
Bizler bugün burada sadece Uğur Mumcu olarak değil; Metin Göktepe olarak buradayız. Musa Anter olarak buradayız. Ahmet Taner Kışlalı olarak buradayız. Hrant Dink olarak buradayız. Bahriye Üçok olarak buradayız. Gaffar Okan olarak buradayız. Abdi İpekçi olarak buradayız. Turan Dursun olarak buradayız.
Bugün susturulmaya çalışılan, nice aydınların sesi olarak buradayız.
Bugün karanlık ve faşist zihniyete karşı meydan okuduğumuzu bildirmek için buradayız.
Şairin dediği gibi;
ekmeği bol eyledik
acıyı bal eyledik
sıratı yol eyledik
geldik bugüne
ekilir ekin geliriz
ezilir un geliriz
bir gider bin geliriz
beni vurmak kurtuluş mu
Sözlerime son verirken araştırmacı cesur gazeteci Uğur Mumcu’yu sevgi, saygı, özlem ve rahmetle anıyor yine kendisinin söylediği sözlerle konuşmamı bitirmek istiyorum. ‘unutmayalım ki cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Önemli olan insanın böyle bir toplumda mezar taşı gibi susmamasıdır.’’
Kalemi kılıçtan keskin yürekli gazetecilere ve onların idolü Uğur Mumcu’ya bin kere selam olsun.” ifadelerine yer verdi.
Açıklamanın ardından Uğur Mumcu parkında yer alan anıta karanfiller bırakıldı.
HABER: ELİF DİKBAŞ