Türkiye tarihine damgasını vuran önemli bir halk ayaklanması olan Gezi direnişinin üzerinden 11. yıl geçti. Taksim Gezi Parkı’nda çevrenin ve doğanın talan edilmesine, kentin yağmalanmasına karşı başlayan hareket hızla tüm Türkiye’ye milyonların katılımıyla yayıldı. Halk günlerce sokaklarda, parklarda baskıya ve şiddete karşı mücadele etti. Demokratik bir hak olan eylemlere dönük polis saldırılarında Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik, Abdullah Cömert, Medeni Yıldırım ve Berkin Elvan hayatını kaybetti.
Direnişin 11. yıl dönümünde Didim’de Emek ve Demokrasi Platformu tarafından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklaması saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunda Gezi Direnişi'nde yaşamlarını yitiren Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik, Abdullah Cömert, Medeni Yıldırım ve Berkin Elvan'ın isimleri okundu.
Emek ve Demokrasi Platformu adına basın açıklamasını 10 Ekim Didim Umut Tiyatrosu Derneği Başkanı Türkan Şener okudu. Şener açıklamasında “Bundan tam 11 yıl önce ağacına parkına, emeğine, onurunu, ülkesine ve yaşam anlayışına sahip çıkanların ‘Yeter artık’ diyerek gezi parkıyla sembolleşen ülkemizin toplumsal tarihinin en parlak ve en onurlu günlerinin yaşandığı bir süreç olan gezi direnişinin yıldönümü nedeniyle bir aradayız. Bu daha başlangıç sloganlarının iktidara korku yaşattığı süreçtir gezi direnişi bu ülke tarihinin en demokratik barışçıl ve en kapsayıcı olan kitlesel hareket eder hep birlikte konuşup karar vermenin fikri ve hayatı paylaşmanın yaşama her boyutuyla sahip çıkmanın devlet şiddetine karşı ülkemizin her yerinde yankılanan barışçıl ve haklı tepkinin adıdır. Üretene, yaratana, yaşatanlara ve yitirdiğimiz canlara bin selam olsun. İşte bu nedenlerdir ki gezi direnişi dillerinden düşmüyor ve rüyalarından çıkmıyor yine bu nedenlidir ki intikam hırsıyla saldırıyorlar gezi direnişine ve bu korkuyla yasaklıyorlar alanları ve sokakların bu korkuyla gün geçtikçe artırıyorlar baskılarını. Bugün burada en temel demokratik hakkımız olan yürüyüşe izin verilmemesinin nedeni tam da işte bu korkudan kaynaklıdır ama unutulmasın ki 2013 Mayıs'ın sonlarında başlayıp Haziran ayı boyunca devam eden Gezi direnişini ülkemizin bugün etkilediği gibi geleceği de etkileyecektir.
11 yıl geçmiş olmasına rağmen Gezi direnişi tüm berraklığı ve tüm haklılığıyla var olmaya devam etmektedir ve bugün diyoruz ki gezi kalacak siz ve karanlığınız gideceksiniz. Bizler Ethem’e Medeni’ye, Ali İsmail’i, Ahmet Atakan'ı unutmadık. Bizler unutmadık ‘Emri Ben verdim’ diyenleri. Bizler unutmadık Ali İsmail'i vahşice katleden Alperen esnaf anlayışını. Bizler unutmadık annesini yuhalattığınız 14 yaşındaki kara gözlü Berkin’i ve bizler unutmadık mafya artığı katillerce öldürülen Hasan Ferit'i.. Bizler unutmadık ve ant olsun ki sizlere de unutturmayacağız. Seçilmiş ve kimliğini hukuksuzca elinden aldığını Can Atalay’ı unutmadık. Gezi direnişini biz unutmadık ama sizler çok istemenize rağmen unutamadınız ve hala korkulu rüyanız olarak devam ediyor. Çünkü gördünüz ki yan yana geldiğimizde zorbaları durdurabiliyoruz. Birliğimizden, örgütlü mücadelemizden ve dayanışmamızdan ödünüz koptu. Taksim'de bir parkı savunmakla başlayan bu anlayış doğasını, suyunu, dağını, ormanını ve taşını talan etmek isteyenlere karşı gezi ruhuyla ve Gezi’nin izinden yürüyerek bugün Akbelen'deki ormana ve Akbük’teki doğaya sahip çıkıyor, gezi direnişi anlayışıyla haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkmaya devam ediyoruz. Gezi direnişi tarihimizin aslında bir son değil başlangıçtır buradan tekrar söylüyoruz. Hukuksuz bir şekilde özgürlüğü elinden alınan gizli davası tutsakları derhal serbest bırakılmalıdır. Biz çapulcular bu ülkede eşitlik özgürlük demokrasi ve barış alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Yitirdiğimiz canlarımızı Saygıyla anıyoruz anıları mücadelemize ışık tutacak.”dedi.
HABER: ELİF DİKBAŞ