DİDİM

24 Temmuz ” Basın Bayramı” günü olarak KUTLAYAMIYORUZ.

Bundan 116 yıl önce, bu ülkede yayımlanan tüm gazeteler önce sansür memurlarının okumasından geçer ve ancak onlar tarafından uygun bulunursa basıma gönderilirdi. Meşrutiyetin ilan edildiği 24 Temmuz 1908 günü, gazeteciler sansür memurlarını kapıdan sokmayarak gazeteleri doğrudan baskıya gönderdiler.

O günden sonra da sansür memurları bir daha gazeteleri denetleyemedi. Bu o kadar önemli bir gündü ki, 24 Temmuz 63 yıl boyunca basın bayramı olarak kutlandı. Bu sebeple 24 Temmuz 1908 tarihi basından sansürün kaldırıldığı tarihtir. Basın bayramı olarak kutlanırdı.

Maalesef basın ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskılar hiçbir zaman bitmedi. Günümüzde belki artık sansür memurları yok ama Basın İlan Kurumu, RTÜK, İletişim Başkanlığı var.

Gazeteler şehirlerin arşividir. “Gazetecilik Suç Değildir.”

Sansür artık günümüzde bilindiği şekli ve hali ile kalmasa da şekil değiştirerek, baskıcı rejim şeklinde üstü kapalı uygulanmaktadır.  Ülkemizde, gazetecileri baskı altına almak ve eleştirel haberciliği engellemek için ev baskınları, keyfi gözaltı ve tutuklamalar, suç isnatları ve mahkûmiyet kararları uygulanmaya devam ediyor. Dünya çapında en çok gazeteci hapseden ülkeler sıralamasında Türkiye 10’uncu sırada.

Her 24 Temmuz’da Basında sansürün ilk kez kaldırılışının yıldönümünde kutlanan “ Basın Bayramı” bizler için artık günümüzde “ Basın Bayramı” değil “Basın Özgürlüğü için Mücadele ve Dayanışma Günü” dür

24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele ve Dayanışma Günü”  sebebi ile;

“Basın Meslek Yasası” günümüz şartlarına göre yeniden yapılandırılmalıdır. Halkımızın haber alma özgürlüğü anlamına gelen, gerçek basın özgürlüğüne kavuşuncaya kadar bizler mücadelemize devam edeceğiz”

Toplumsal değerlere saygılı, sorumluluk bilinci içinde, tarafsız bir anlayışla görevini yerine getiren özgür basın, demokratik toplum düzeninin korunmasının en büyük güvencesidir.

Basın meslek ilkelerine uygun, kişi hak ve hürriyetlerine saygılı, tarafsız ve objektif bir yayıncılık anlayışına sahip çıkacağız. Toplumda basına olan güveni artırmasını sağlamanın yanında, kamuoyunun yanlış bilgilendirilerek yönlendirilmesinin ve dezenformasyonun önüne geçilmesine çaba göstereceğiz.

Gazeteci, mağdurun, güçsüzün, yoksulun, ötekileştirilenin ve sesini duyuramayanların sesi olmakla yükümlüdür. 24 Temmuz 2024’de bir kez daha iktidarı ve muhalefeti medyaya yönelik siyasi ve ekonomik baskılardan vazgeçmeye, haberin serbest dolaşımını engellememeye, cezaevindeki gazetecilerin özgür bırakılması için çaba göstermeye davet ediyoruz.

Yerel basının gelişen teknoloji ve dijital medya unsuru nedeniyle yaşamaları neredeyse güçleşmiştir. Yerel basınımıza destek olunması ve yaşatılması için adeta can suyu niteliği taşıyan yerel yönetim desteklerinin devam etmesi şehirlerimizin arşivi olan gazetelerimiz için büyük bir önem arz etmektedir’’

Gazetecilerin mesleğini yaparak geçinebilecekleri, özgür kalemlerin kırılmadığı, haberlerimizin sansüre uğramadığı yarınlar özlemi ile doğru ve tarafsız haberciliği kendisine ilke edinmiş bıkmadan, usanmadan, zor koşullarda, büyük bir özveriyle görevlerini yerine getiren, ekonomik şiddete baskı ve sansüre karşı halka doğru ve gerçekleri ulaştırmak için mücadele eden tüm basın emekçilerinin 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele ve Dayanışma Günü kutlu olsun.

Didim Gazeteciler Cemiyeti  Başkanı 
Umut Kaşan