DİDİM

1 Mayıs Büyük Coşkuyla Kutlandı

Didim’de, 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle alanlara çıkarak kutlama yapıldı. Didim’de 1 Mayıs Platformu tarafından düzenlenen kutlama programı Didim Belediyesi önünden yapılan yürüyüş ile başladı.

Siyasi parti, sendika ve Sivil toplum kuruluşlarının yer aldığı 1 Mayıs Platformu Didim Belediyesi önünde bir araya gelerek, Kent Meydanı’na yürüdü.

Kent Meydanı’nda gerçekleşen kutlama programı öncesinde 1 Mayıs 1977’de Taksim Meydanında, iş cinayetlerinde, emek ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenleri saygı duruşu ile anarak başlandı. Halk oyunlarıyla devam eden kutlama programında 1 Mayıs platformu adına yapılan basın açıklamasını Eğitim Sen Didim baş temsilcisi Gökhan Gök tarafından okundu.

BU DÜZENE BİR SON VERELİM

Gök tarafından okunan basın açıklamasında “Türkiye'nin dört bir yanında meydanlarda buluştuk, ekmeğimizin her gün küçülmesine, adaletin terazisinin tamamen bozulmasına, en temel hak ve özgürlüklerimizin gasp edilmesine hep bir ağızdan DUR diyoruz. Öte yandan 2013'ten beri hukuk dışı biçimde 1 Mayıslara kapatılan Taksim Meydanı'na selam olsun. 2024 1 Mayıs'ında Türkiye'nin ve dünyanın meydanlarında buluşan milyonların gözü kulağı İstanbul Taksim 1 Mayıs alanında olacak, milyonlarca kalp Taksim 1 Mayıs alanında atacak. Bizler, İşçiler, emekçiler, emekliler bu ülkenin büyük çoğunluğuyuz. Bizler üretiyoruz, bizler çalışıyoruz, bizler bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini emeğimizle var ediyoruz ve insanca yaşamayı hak ediyoruz. Ancak bugünlerde değil insanca yaşamak, hayatta kalmak dahi giderek zorlaşıyor. İnsanca yaşayamıyorsak bu ülke fakir olduğu için değil; ülkenin kaynakları yetersiz olduğu için değil. Bu ülkenin kaynakları hepimizi insanca yaşatmaya yeter. Yeter ki kaynaklarımız rantçılara, sermayeye, faize, saraya, şatafata, silaha, savaşa değil İşçilere, kamu emekçilerine, emeklilere ve kamu hizmetlerine kullanılsın. Yeter ki çarkları zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak için dönen bu düzene bir son verelim.

ALIM GÜCÜMÜZ GERİLEMEYE DEVAM EDİYOR

Ama ülkeyi yönetenlerin tercihi belli! Onlar yoksuldan alıp zengine, emekçiden alıp sermayeye kaynak aktarmayı görev biliyor. Bankalar, holdingler, şirketler karlılık rekorları açıklarken enflasyonun sebebi olarak biz gösteriliyoruz; alım gücümüz gerilemeye devam ediyor. Tüm dünyada gıda fiyatları düşerken Türkiye gıda enflasyonunda açık ara birinciliğini koruyor.

Alım gücümüz enflasyona ezdirilirken KDV-ÖTV, gelir vergisi, vergi dilimi derken cebimiz boşaltılıyor. Vergi yükü bizlerin sırtına yüklenirken sermaye ise keyfine göre vergi veriyor, bir gecede vergileri sıfırlanıyor, affediliyor. Yıllardır uygulanan ücretleri geriletmeye yönelik ekonomi politikalarının sonucu olarak borçlanarak yaşamaya mahkum edilen milyonlar, bugün yüksek faizler nedeniyle borç batağında. İşsizlik, özellikle de genç ve kadın işsizliği yeni rekorlara koşarken iş bulanlara da giderek daha düşük ücretler ve daha güvencesiz çalışma biçimleri dayatılıyor. Açlık sınırına bile yaklaşamayan maaşlara mahkum edilen emeklilere "banka promosyonu müjdesi verilerek resmen alay ediliyor. Mülteciler asgari ücretin altında ücretlerle, sigortasız, güvencesiz ve hatta ölümüne çalışmaya mahkum edilerek tüm ücretler baskı altına alınıyor. Milyonlarca mültecinin çaresizliği, sömürüyü artırmak için kullanılıyor.

EMEKÇİLER BU ÜLKEDE YAŞAM SAVAŞ VERİYOR

Tüm bunlar yetmezmiş gibi siyasi iktidar Orta Vadeli Program'ı uygulayarak acımasız bir kemer sıkma programını devreye sokacağını, güvencesiz çalışma biçimlerini yaygınlaştıracağını ve hatta kıdem tazminatına dahi el uzatacağını ilan ediyor. Tüm bu zorlu çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek için Anayasal demokratik haklarını kullanmak, sendikalı olmak, örgütlenmek, grev yapmak, meydanları doldurmak ve hatta geçinemediğini haykırmak bile "suç" olarak gösteriliyor. Biz yasal, Anayasal haklarımızı bile kullanamazken parası ve makamı olanlar hiçbir kurala, mahkeme kararına, hatta kendi yazdıkları yasalara ve Anayasa'ya bile uymak zorunda değil! Zenginlerin ve muktedirlerin hiçbir kurala uymak zorunda olmadığı bir düzende milyonların ekmeği, hakları ve özgürlükleri gasp ediliyor. Örneğin TÜİK mahkeme kararlarına uymayarak enflasyon verilerini nasıl hesapladığını açıklamıyor, ekmeğimiz sahte enflasyon verileriyle küçülüyor. Dünyanın en uzun çalışan, en az izin kullanan, durmaksızın iş cinayetlerine kurban giden emekçileri bu ülkede yaşam savaş veriyor. Ülkemiz bir ucuz emek cenneti haline getirilmek istenirken Türkiye dünyada işçi haklarının en kötü olduğu 10 ülke arasında. Otoriter bir rejimin ağır baskılan altında hepimiz kölece çalışıp asgari yaşamaya mahkum ediliyoruz. Bu nedenle demokrasi mücadelesi bu 1 Mayıs'ının en asli gündemlerinden biridir.

Diyoruz ki;

1 Mayıs'ta alanlarda olmak işimize, aşımıza, ekmeğimize, emeğimize sahip çıkmaktır. 1 Mayıs'ta alanlarda olmak hakkımıza hukukumuza; gelirde, vergide ve ülkede adalet talebimize sahip çıkmaktır. 1 Mayıs'ta alanlarda olmak eğitim ve sağlık başta olmak üzere herkese nitelikli kamu hizmeti hakkımıza sahip çıkmaktır. sendikalı olma, örgütlenme ve grev

1 Mayıs'ta alanlarda olmak söz ve karar hakkımıza; hakkımıza; ifade özgürlüğümüze; yəni demokrasiye sahip çıkmaktır.

1 Mayıs'ta alanlarda olmak İstanbul Sözleşmesine, işyerinde şiddete ve tacize karşı ILO'nun 190 sayılı sözleşmesine sahip çıkmaktır.

1 Mayıs alanlarında olmak eşitliğe, özgürlüğe, laikliğe, hepimizin eşit yurttaşlar olarak barış 1 içinde, kardeşçe yaşayacağımız bir memleket mücadelesine sahip çıkmaktır. 1. Mayıs'ta alanlarda olmak Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümü demektir. Mayıs'ta alanlarda olmak emperyalizme karşı barışı ve halkların kardeşliğini savunmaktır.

1 Mayıs'ta alanlarda olmak taşeron işçiliğe hayır demektir. 1 Mayıs'ta alanlarda olmak güvencesiz, sendikasız çalışmaya hayır demektir.

1 Mayıs'ta alanlarda olmak laik, bilimsel, demokratik, anadilinde eğitim demektir.

Şu iyi bilinmelidir ki demokratik, özgür, bağımsız, ayrımsız, sömürüsüz bir dünya ve Türkiye, bizim ellerimizde, işçi sınıfının ellerinde yükselecektir.” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların bitmesinin ardından seslendirilen türküler ve marşlarla alandakiler halay çekerek, coşkuyla 1 Mayıs’ı kutladı.

HABER: ELİF DİKBAŞ