Ya si­ya­set ya dost­luk

Tür­ki­ye’nin si­ya­set yolu ile ne kadar ger­gin bir du­rum­da ol­du­ğu­nu artık tek­rar­la­ma­nın an­la­mı yok, 7 gün 24 saat uy­gu­la­nan ger­gin­lik po­li­ti­ka­sı do­la­yı­sı ile her­kes bur­nun­dan so­lu­yor.

Biz uzun za­man­dır bu sü­tun­lar­da
"-Si­ya­set yap­mak adına bir­bi­ri­mi­zi kır­ma­nın bir işe ya­ra­ma­dı­ğı­nı,
-Ne­de­ni­ni bi­le­me­di­ği­miz bir şe­kil­de yum­ruk­la­rı­mı­zın sı­kı­lı ol­du­ğu­nu,
-En sa­mi­mi soh­bet­le­ri­mi­zin bile çok kısa bir zaman içe­ri­sin­de kav­ga­ya dö­nüş­tü­ğü­nü
-Bu du­ru­mun­da bizi iyi bir nok­ta­ya değil kötü bir sü­re­ce doğru yön­len­dir­di­ği­ni” tek­rar­la­yıp du­ru­yo­ruz.
Bizde halen daha çe­kir­dek aile ol­gu­su devam et­ti­ğin­den si­ya­set­te ister is­te­mez ak­ra­ba-eş-dost çer­çe­ve­sin­de ya­pı­lı­yor,
Ge­ri­ye doğru bak­tı­ğı­mız­da iki kar­de­şin aynı se­çim­de başka si­ya­si par­ti­ler­den mil­let­ve­ki­li se­çil­di­ği­ni bir yerel se­çim­de aynı sü­la­le­den 3-4 ki­şi­nin se­çil­mek için de­ği­şik par­ti­ler­den aday ol­du­ğu gö­rü­le­cek­tir.
İşin içe­ri­sin­de ka­zan­ma hırsı gir­di­ğin­de bir ta­ra­fın mut­la­ka kı­rı­la­ca­ğı­nı he­pi­miz bi­li­riz.

Tür­ki­ye’de al­dı­ğı­mız ne­fe­si bile si­ya­se­tin tayin et­ti­ği­ni bunun için­de si­ya­se­te bir mik­tar me­rak­lı olan her­ke­sin “ke­fe­ni yırt­mak” adına önüne ge­le­ni kırıp dök­mek gibi bir ni­ye­ti ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­ruz.
Böy­le­si bir nok­ta­da ister is­te­mez or­ta­ya uzun yıl­lar tamir edi­le­me­yen kır­gın­lık­lar ve dar­gın­lık­lar çı­kı­yor.
Bir­bi­ri ile ko­nuş­ma­yan kar­deş­ler, yolda bir­bir­le­ri­ni gör­dük­le­rin­de ka­fa­la­rı­nı diğer ta­ra­fa çe­vi­ren amca oğul­la­rı, “Sen aday ol­ma­say­dın ben şimdi be­le­di­ye baş­ka­nı se­çi­le­cek­tim, senin yü­zün­den se­çi­mi kay­bet­tim” diye en yakın ar­ka­da­şı­nı kırıp dök­mek­ten çe­kin­me­yen dost­lar.
Bu şe­kil­de­ki kır­gın­lık­lar ve dar­gın­lık­lar insan ha­ya­tı­nın çok önem­li bir bö­lü­mü­nü kap­sı­yor.
Belli bir süre sonra insan yap­tı­ğı­nın son de­re­ce yan­lış ol­du­ğu­nu ka­zan­ma­nın ya­nın­da kay­bet­mek­te ol­du­ğu­nu an­lı­yor ancak işi dü­zelt­mek adına da bir adım at­mak­tan çe­ki­ni­yor.


İşte “Yarın çok geç ol­mak­la meş­hur­dur” ifa­de­si tamda bu an­lat­tık­la­rı­mı­zı ta­mam­la­yan bir ta­rif­tir,

Si­ya­set yap­mak adına en ya­kı­nın­da­ki­ni kıran bunun bir işe ya­ra­ma­dı­ğı­nı an­la­yan lakin yap­tı­ğı bu yan­lı­şı ka­bul­len­mek bir ta­ra­fa “ina­dım inat” di­ye­rek tek­rar­la­yan­lar için yarın çok geç olu­yor.

Çok par­ti­li ha­ya­ta ge­çi­le­li beri Tür­ki­ye’de çok sa­yı­da parti ik­ti­da­ra geldi,

İkti­dar­la­rı dö­ne­min­de çok büyük hiz­met­ler ya­pan­lar oldu ku­la­ğı­nın üze­ri­ne yatıp beş yıl­lık sü­re­ci ta­mam­la­mak is­te­yen­ler oldu ve ül­ke­miz içe­ri­sin­de bu­lun­du­ğu­muz ta­ri­he kadar gel­me­yi ba­şar­dı.

"-Si­ya­set bun­dan sonra da devam edecek,
-Şim­di­ye kadar ol­du­ğu gibi bun­dan sonra da ka­za­nan­lar kay­be­den­ler ola­cak
-Bin­ler­ce si­ya­set­çi hayal kı­rık­lı­ğı ya­şa­ya­cak
-Yüz­ler­ce si­ya­set­çi se­çi­mi kıl payı kay­be­decek bir kısmı ka­za­na­cak
-Se­çim son­ra­sı ik­ti­dar olan par­ti­nin içe­ri­sin­de bu­lun­mak için yine çaba gös­te­recek,
-Ha­ta­lar ya­pa­cak,
-En ya­kı­nın­da­ki­le­ri in­ci­tecek”

ancak kendi ken­di­si­ne kal­dı­ğın­da da "Ben yan­lış yap­tım dur­duk yerde en ya­kı­nım­da­ki­ni kır­dım öyle ise ya­rı­nı bek­le­me­den gidip in­cit­tik­le­ri­min kal­bi­ni ka­zan­ma­nın yol­la­rı­nı ara­ma­lı­yım” diye ha­re­ket ede­cek­tir.

Yarın çok geç ol­ma­dan kav­ga­ya-dar­gın­lı­ğa son ver­mek gerek..
Aksi tak­tir­de çar­şı­da pa­zar­da selam ve­recek insan bu­la­ma­ya­ca­ğız.