Özet
Bu çalışma, Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) tarihsel kökenlerini, örgütsel gelişimini ve çağdaş Türk birliği vizyonu içindeki stratejik önemini incelemektedir. Türk dünyasında ortak dil, tarih, kültür ve kimlik unsurları yüzyıllar boyunca güçlü bir bağ oluşturmuştur. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığını kazanan Türk Cumhuriyetleri, bu tarihsel birliği kurumsal düzleme taşımış; TDT’nin temelleri atılmıştır. Çalışma, TDT’nin uluslararası sistemdeki konumunu, bölgesel entegrasyon modelleriyle karşılaştırmalı biçimde değerlendirmektedir.
Anahtar Kelimeler: Türk Devletleri Teşkilatı, Türk Dünyası, Türk Birliği, Nahçıvan Anlaşması, Bölgesel Entegrasyon
Abstract
This study examines the historical roots, institutional development, and strategic importance of the Organization of Turkic States (OTS) within the framework of the modern vision of Turkic unity. The common language, culture, and identity elements that have historically connected Turkic nations gained institutional form after the independence of the Turkic Republics following the dissolution of the Soviet Union. The paper evaluates the OTS within the context of regional integration theories and its growing geopolitical influence in Eurasia.
Keywords: Organization of Turkic States, Turkic World, Turkic Unity, Nakhchivan Agreement, Regional Integration
1. Giriş
Türk milletinin tarih sahnesindeki köklü geçmişi, Orta Asya bozkırlarından günümüze uzanan bir kültürel süreklilik göstermektedir. Göktürk Yazıtları’nda dile getirilen “Türk budun” bilinci, ortak kimlik duygusunun en erken tezahürüdür.
19. yüzyılın sonlarında İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” sözüyle sembolleşen Türkçülük düşüncesi, çağdaş Türk dünyası birliğinin fikrî temelini oluşturmuştur. Bu düşünce, 20. yüzyılda bölgesel dayanışma arayışlarının öncülü hâline gelmiştir.
2. Tarihsel Arka Plan: Fikirden Kuruma
Sovyet hâkimiyeti döneminde Türk halkları arasındaki kültürel ve siyasal bağlar zayıflamış olsa da millî bilinç korunmuştur. 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan bağımsızlıklarını kazanarak Türk dünyasında yeni bir jeopolitik dönem başlatmışlardır.
Bu süreçte Türkiye, “Türk Cumhuriyetleri” ile dayanışmayı geliştiren öncü ülke olmuştur.
Aşağıdaki gelişmeler kurumsal sürecin aşamalarını göstermektedir:
* 1992 – Ankara Zirvesi: Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirveleri başlatıldı.
* 2009 – Nahçıvan Anlaşması: Türk Keneşi (Türk Konseyi) resmen kuruldu.
* 2021 – İstanbul Zirvesi: Teşkilatın adı “Türk Devletleri Teşkilatı (TDT)” olarak değiştirildi; Türk Dünyası 2040 Vizyonu kabul edildi.
Bu adımlar, Türk dünyasının dağınık yapısını diplomatik bir çatı altında birleştiren tarihî bir dönüm noktasıdır.
3. Türk Devletleri Teşkilatı’nın Kurumsal Yapısı
TDT; üye, gözlemci ve iş birliği ortaklarından oluşan bölgesel bir örgüt niteliğindedir.
Kurumsal yapısı şu organlardan meydana gelir:
* Devlet Başkanları Konseyi
* Dışişleri Bakanları Konseyi
* Kıdemli Memurlar Komitesi
* Sekretarya (İstanbul)
Ayrıca Türk Akademisi (Astana), Türk Kültür ve Miras Vakfı (Bakü) ve Türk Ticaret ve Sanayi Odası (İstanbul) gibi alt kurumlar, kültürel ve ekonomik bütünleşmenin akademik ve kurumsal temellerini oluşturur.
4. Çağdaş Türk Birliği Vizyonu
TDT’nin vizyonu, tarihsel Türk birliği ülküsünün modern çağdaki stratejik ve kültürel yorumudur.
Bu vizyon üç ana eksende şekillenmektedir:
* Dil ve Kültür Entegrasyonu: Ortak alfabe çalışmaları, ortak tarih kitapları, kültürel miras projeleri.
* Ekonomik ve Lojistik Entegrasyon: “Orta Koridor” stratejisi; Bakü–Tiflis–Kars Demiryolu ve Trans-Hazar hattı.
* Siyasi ve Güvenlik İşbirliği: Enerji güvenliği, savunma sanayii, yeşil enerji dönüşümü, dijital ekonomi.
Bu bütünleşme, yalnızca Türk dünyası için değil, Avrasya coğrafyasının istikrarı açısından da büyük önem taşımaktadır.
5. Akademik Değerlendirme
TDT, uluslararası ilişkiler teorileri açısından “bölgesel kimlik temelli entegrasyon” modelinin özgün bir örneğidir.
Avrupa Birliği gibi üst-egemen bir yapıdan ziyade, tarihsel ve kültürel ortaklık temelinde esnek bir dayanışma modelidir. Bu model, Türk Cumhuriyetlerinin uluslararası sistemde kimlik temelli bir aktör olarak yer almasına olanak tanımaktadır.
Ekonomik, stratejik ve kültürel alanlarda geliştirilen projeler; Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan bir Türk ekseninin güçlenmesini sağlamaktadır. Bu eksen, Avrasya’da enerji, ulaşım ve güvenlik alanlarında denge unsuru hâline gelmektedir.
6. Sonuç
Türk Devletleri Teşkilatı, Türk dünyasının tarihsel birlik idealini modern uluslararası sistemde temsil eden güçlü bir yapıdır. Ortak dil, tarih ve kültür zemininde yükselen bu teşkilat, “Türk Birliği Vizyonu 2040” belgesiyle geleceğe dönük bir stratejik yön belirlemiştir.
Bu yön, sadece diplomatik bir birlik değil, ortak bir medeniyet bilincinin yeniden inşası anlamına gelmektedir.
TDT, geçmişin kadim bağlarını geleceğin küresel dengeleriyle buluşturan bir vizyon projesi olarak, Türk dünyasının siyasi, kültürel ve ekonomik geleceğinde belirleyici rol oynamaktadır.
Kaynakça
* Türk Devletleri Teşkilatı. Nahçıvan Anlaşması. (2009).
* Türk Devletleri Teşkilatı Sekretaryası. Türk Dünyası 2040 Vizyonu Belgesi. İstanbul, 2021.
* Gaspıralı, İ. (1905). Dilde, Fikirde, İşte Birlik. Bahçesaray.
* Saray, M. (2019). Türk Dünyası Üzerine İncelemeler. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.
* Ahmet Yesevi Üniversitesi Yayınları. (2020). Ortak Türk Kültürü ve Kimliği. Astana.
Mavi Didim’in değerli okuyucuları, tarih sadece geçmişin aynası değil, geleceğin pusulasıdır. Bizler de bu pusulayı iyi okumalı, tarihimize, ecdadımıza ve onların bize bıraktığı onurlu mirasa sahip çıkmalıyız.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle...
Ne mutlu Türk’üm diyene! Sonsuz Sevgi ve Saygılarımla