Seçmenin terazisi

YSK Başkanı Ahmet Yener, yerel seçime hangi partilerin katılıp katılamayacağı ile ilgili olarak “31 Mart 2024'te yapılacak mahalli idareler genel seçimine 36 siyasi partinin katılmaya hak kazandığını bu partilerinde Adalet Birlik Partisi, Adalet Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi, Anadolu Birliği Partisi, Anavatan Partisi, Aydınlık Demokrasi Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Büyük Türkiye Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrasi ve Atılım Partisi, Demokratik Sol Parti, Demokrat Parti, Emek Partisi, Gelecek Partisi, Genç Parti, Güç Birliği Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Halkın Kurtuluşu Partisi, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi, Hür Dava Partisi, İYİ Parti, Memleket Partisi, Millet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Milli Yol Partisi, Saadet Partisi, Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Türkiye Komünist Partisi, Vatan Partisi, Yeniden Refah Partisi, Yenilik Partisi, Yeni Türkiye Partisi ve Zafer Partisi.” olduğunu kamuoyu ile paylaştı.

Her ne kadar cumhur ittifakına mensup siyasi partiler 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçime 14 mayıs ve 28 mayıs tarihinde yapılan milletvekili genel ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi birlikte katılacaklarını söyleseler de öteden beri yerel seçim havasının kesinlikle genel seçime benzemediği de biliniyor.

Yazımızın başında yerel seçime katılacak 36 siyasi partinin isimlerini belirttik, Söz konusu siyasi partilerin içerisinde birlikte yani bir ittifak ile katılacak partiler olduğu gibi yanız girecek epey sayıda partinin olduğunu da görüyoruz.

Türkiye’de var olan ilçe ve beldeler kontrol edildiğinde TBMM’de olmayan hatta pek çok yerde sadece tabelası bulunan partilere mensup belediye başkanlıklarının olduğunu kolaylıkla görebiliriz.

Anadolu’nun pek çok yerleşim merkezlerinde ilçe tabelası olmasına rağmen 2 bin 3 bin nüfuslu yerleşim merkezleri var, büyükşehir olmayan il merkezlerinin ilçelerine bağlı çok sayıda belde belediyeleri bulunuyor.

Söz konusu nüfusu az olan ilçe ve belde merkezlerinde hatta artık nüfusu her geçen gün azalan il merkezlerinde adayın siyasi partisinden çok kendi özelliği ön plana çıkıyor.

Türkiye’nin nüfusunun çok büyük oranda bir araya geldiği 30 büyükşehir belediyesinin dışında kalan 51 il merkezinin ilçe ve belde belediyelerinde tam anlamı ile anlatmaya çalıştığımız “iyi aday” profili seçim kazandırmaya yetiyor da artıyor bile.

Tüm siyasi partiler şartlar gereği gözlerini başta İstanbul ve Ankara olmak üzere var olan büyükşehirlere dikmiş durumdalar ancak söz konusu 51 ilimizin sınırları içerisinde de yaşayan milyonlarca vatandaşımızın olduğunu unutmamak gerekiyor.

Sayısı ister çok az olsun isterse milyonlar ile ifade edilen yerleşim merkezleri olsun tamamının belediye başkanı vatandaştan aynı muameleyi görüyor, Küçük yerleşim merkezindeki, belediye başkanı içinde milyon nüfuslu bir yerin başkanı içinde kanunlar aynı ve tamamı aynı yasalara göre başkanlık yapıyorlar.

YSK’nın açıkladığı takvime göre siyasi partiler listeleri 20 şubat tarihinde teslim edecekler, listelere bakılıp kontrol edildikten sonra 31 mart tarihine kadar olan süre içerisinde seçime katılan partiler ve o partilere mensup adaylar beş yıllık dönem içerisinde yaşadıkları yerleşim merkezlerin belediye başkanı olmak için amansız bir mücadeleye girecekler.

Son kararı ise her zaman olduğu gibi seçmenin şaşmaz terazisi verecek.