Sa­kar­ya: “Hattı mü­da­faa yok­tur, sathı mü­da­faa var­dır”

Türk mil­le­ti­nin ka­de­ri­ni de­ğiş­ti­ren, Ana­do­lu’nun kal­bin­de mil­le­ti­mi­zin ba­ğım­sız­lık ate­şi­ni ye­ni­den alev­len­di­ren bir des­tan­dır Sa­kar­ya Mey­dan Mu­ha­re­be­si.
23 Ağus­tos – 13 Eylül 1921 ta­rih­le­ri ara­sın­da, Po­lat­lı ve Hay­ma­na hat­tın­da 22 gün 22 gece süren bu büyük savaş, yal­nız­ca bir as­ke­ri zafer değil, aynı za­man­da bir mil­le­tin ye­ni­den do­ğu­şu­dur.
Mus­ta­fa Kemal Paşa’nın, “Hattı mü­da­faa yok­tur, sathı mü­da­faa var­dır. O satıh bütün va­tan­dır” emri, sa­de­ce Sa­kar­ya’nın değil, bütün Milli Mü­ca­de­le’nin yol ha­ri­ta­sı ol­muş­tur. Çünkü bu emir­le bir­lik­te, va­ta­nın her karış top­ra­ğı­nın son damla kana kadar sa­vu­nu­la­ca­ğı ilan edil­miş­tir.
Sa­kar­ya’da Türk mil­le­ti, yok­luk­lar için­de fakat büyük bir iman­la düş­ma­na karşı dur­muş­tur. Ka­dı­nıy­la, er­ke­ğiy­le, yaş­lı­sıy­la, gen­ciy­le mil­let yek­vü­cut olmuş; sün­gü­sü­nü, az­mi­ni, du­ası­nı cep­he­ye ta­şı­mış­tır. İşte bu yüz­den Sa­kar­ya, yal­nız­ca bir mu­ha­re­be değil; is­tik­lal ru­hu­nun şah­la­nı­şı­dır.
So­nuç­ta Yunan or­du­su büyük bir ye­nil­gi­ye uğ­ra­tıl­mış, Ana­do­lu’nun ka­pı­la­rı Türk mil­le­ti­ne ye­ni­den açıl­mış­tır. Bu zafer, Büyük Ta­ar­ruz’un ve ar­dın­dan gelen Cum­hu­ri­yet’in müj­de­ci­si ol­muş­tur.
Bugün Sa­kar­ya’yı an­dı­ğı­mız­da sa­de­ce bir sa­va­şı değil, bir mil­le­tin ye­ni­den var olu­şu­nu ha­tır­lı­yo­ruz. Bize düşen, bu ema­ne­ti, bu ruhu, bu vatan sev­gi­si­ni ge­lecek ne­sil­le­re ak­tar­mak­tır.
Unut­ma­ya­lım: Sa­kar­ya’da düş­ma­na karşı ka­za­nı­lan zafer, as­lın­da Türk mil­le­ti­nin kendi ka­de­ri­ne hâkim olu­şu­nun za­fe­ri­dir.
Selam olsun Sa­kar­ya’nın kah­ra­man­la­rı­na!
Selam olsun is­tik­lal için can ve­ren­le­re!

“Sa­kar­ya, mil­le­tin makûs ta­li­hi­ni yen­di­ği sa­vaş­tır. Türk mil­le­ti­nin is­tik­la­li için dönüm nok­ta­sı­dır.” Gazi Mus­ta­fa Kemal Ata­türk

Bugün biz­le­re düşen, bu za­fe­ri ka­zan­dı­ran başta Gazi Mus­ta­fa Kemal Ata­türk olmak üzere bütün silah ar­ka­daş­la­rı­nı, şe­hit­le­ri­mi­zi ve ga­zi­le­ri­mi­zi rah­met, min­net ve şük­ran­la an­mak­tır.

Mavi Didim’in de­ğer­li oku­yu­cu­la­rı, tarih sa­de­ce geç­mi­şin ay­na­sı değil, ge­le­ce­ğin pu­su­la­sı­dır. Biz­ler de bu pu­su­la­yı iyi oku­ma­lı, ta­ri­hi­mi­ze, ec­da­dı­mı­za ve on­la­rın bize bı­rak­tı­ğı onur­lu mi­ra­sa sahip çık­ma­lı­yız.
Bir son­ra­ki ya­zı­mız­da bu­luş­mak di­le­ğiy­le...
Ne mutlu Türk’üm di­ye­ne! 🇹🇷🇹🇷🇹🇷 Son­suz Sevgi ve Say­gı­la­rım­la