Bu yıl Müslümanların kutsal ayı Ramazan ile Hristiyanların Paskalya Bayramı ve Musevilerin Pessach Bayramı aynı zamana denk geldi.
İslâm, Hristiyan ve Musevi tek Tanrı’ya inanan üç dinin bayramı otuz üç yılda bir aynı zamanda kutlanıyor. 2022 yılında kutlandı, pandemi dönemi tamamen sona ermemişti. Bu yıl grevlerin gölgesinde kalmazsa çok hareketli geçeceğe benziyor.
Kutsal sayılan üç ayın sonu olan Ramazan ayında tutulan oruç ile Paskalya’da tutulan oruç farklı. Paskalya’da et yenmiyor, ama balık et olarak sayılmıyor.
Alman medyasında oruç tutmanın anlamına çok kısa değinildi, aç kalma olarak açıklandı.
Köyümüzün, daha sonra şehirde mahallemizde tek imam, hoca olan dedem, manevi değerlere uyulmazsa, oruç tutmanın bir anlamı olmaz, derdi.
İbadet esnasında insan yalnız kalmayı, kendini tamamen inancına vermeyi öğrenir. Sonra iftar zamanı birlik olmanın, beraber yemek yemenin tadına doyum olmaz.
Dini bayramlar ülkeden ülkeye fark gösterir. Çünkü dini inanışla kültür iç içe girmiştir, ayrılmaz.
Kötü günde yardımlaşma, afet gibi felâketlerde yardım eli uzatma imanın esasıdır. Yardıma zekat vermeye en yakından başlanır, komşun aç yatıyorsa, oradan başlanmalı.
Frankfurt am Main ve Köln şehirlerinde birer cadde Noel Bayramı gibi ışıkla süslenmiş. Hoş Geldin Ramazan, yazısı tüm Avrupa’da Müslümanları sevindirdi. Bu şehirlere ziyaret eden ve fotoğraf çektirenler de çoğaldı.
Yalnız Almanya’da beş buçuk milyon Müslüman yaşıyor. Bu davranış Avrupa’da toplam olarak yaşayan Müslümanlar için, kabul görme anlamına geliyor. Londra’da başlayan bu etkinlik tüm kıtaya örnek olsun.
Müslümanların veya Hristiyanların azınlık olduğu ülkelerde, karşılıklı olarak dinî konularda da küresel davranma zorunluğu ihtiyaçtan doğuyor.
Oturduğum semtte, bana çok yakın okulda böyle bir proje uygulandı. Her üç dilde din görevlileri derse katıldı, kutsal kitaplardan ayetler okundu. Cami, kilise ve sinagog ziyaret edildi.
Ramazan’da okuma alışkanlığına önem verilmeli. Halkevleri sonradan kıraat kahvelerine dönüştü. Aslında okuma evleri olarak başlanmıştı. Dedem, İslâm medeniyetin temeli okumak, bilimi bulana kadar aramak, derdi. Okuyanlar bildiklerini öğrendiklerini başkalarına anlatarak, insanları cehaletten kurtarmalıdır.
Cehalet bütün kötülüklerin türediği sosyal bir zehirdir. Okuyan, okuduğunu anlayıp, anlatan toplum bilinçli, sabırlı ve sağduyulu olur.
Ölümle sonuçlanan kavga ve gürültünün en çok yaşandığı toplumlarda okuma seviye ve alışkanlıkları düşük olduğu görülüyor. Anlatacak sözü olmayan kaba kuvvetle sorunu çözmeye çalışıyor. Hem kendi hem de başkasının yuvasını söndürüyor.
Paskalya kutlanırken üç nokta önem kazanıyor. Yeşil Perşembe İsa Peygamberin son yemeği, Cuma günü çarmıha gerildiği yas günü, Pazar günü tekrar dirildiği anılıyor. Yaşama dönüş yumurta sembolü ile gösteriliyor. Doğada çoğu canlılar yumurtadan dünyaya geldiğine göre, oldukça anlamlı bir bayram. Ama Noel’e verilen önem Paskalya Bayramı’na verilmiyor. Pazar gününden itibaren elli gün sonra Pfingstfest.
Almanya’da Paskalya tatilinde Türkiye’ye giden çoğalacak. Havaalanları grev yapmazsa yolcular, çocuklar ve öğrenciler perişan olmadan geri dönerler.
Ezanı Türkçe de okuyan dedem, Kuran-ı Kerim’in çok yerinde okumanın, öğrenmenin, ilmin önemi oldukça vurgulu ifadelerle dile getirildiğini, biz torunlarına söylerdi. Yolda giderken yanınıza kitap almayı ihmâl ermeyin.
Televizyon, mobil telefonlarda devamlı ışıklı ekran gözlerin bozulmasına sebep oluyor. İsveç okullarda bazı derslerde basılı ders kitaplarını tekrar okul gündemine getirdi. Diğer ülkelere bu örnek olsun.
Her üç dinde haftanın bir günü kutsal sayılır. Müslümanlar Cuma, Museviler Cumartesi ve Hristiyanlar Pazar günleri ibadet ederken bir araya gelirler. Cami, Sinagog ve Kilise açık kapı günleri herkese açıktır.
Dinler arası ayrılıklar, farklılıklardan ziyade birleştiren kurallara daha fazla önem vermeli. Bütün dinlerde kurallar vardır, ama altın kurallar tüm insanlık için geçerlidir.
Küçükleri sevmek ve korumak, büyüklere saygı göstermek. Bir insan öldürmek, tüm insanlığı öldürmek anlamına gelir.
Sana yapılmasını istemediğin şeyi başkalarına yapmayacaksın.
Yapılan kötülük ve haksızlığa karşı susmayacak ve seyirci kalmayacaksın.
Bayramlar birlik ve beraber olmanın yoğun yaşandığı özel günlerdir. Yalnız yaşayan, hasta olan insanlar ve ölülerin mezarları ziyaret edilmelidir.
Evlenme aile kavramı dinden önce vardı. Evlilik dışı ilişkisinden dolayı taşlanması istenen Magdalena’yı, İsa Peygamber ilk taşı hiç günahı olmayan atsın, diyerek ölümden kurtarmıştı.
Dinde yasaklar akıl ve mantığın üstünde olmayıp, zaman ve ortama uygun olmalıdır.
En büyük savaş cehalete karşı yapılmalıdır. Cehalet yenilirse, açlık, sefalet ve şiddet yok olur.
Dilerim, ki her birey arzu ettiği gibi inancını yaşasın, dini inanış politika ve çıkar amacına alet edilmesin. Bayramlar insanlara barış huzuru versin, savaşlar dursun. Kimse kimseye inanma konusunda zorlama hatası işletmesin. Zorlayan günah işlemiş olur.
Bence asıl günah, bilgi çağının gerisinde kalarak Müslümanların daha iyi hayat yaşamasını engellemektir. Ömer Tıraşoğlu
Hoşça ve barışla kalın!
Bu konuda okuduğum yazılar:
Evangelische Kirchengemeinde St. Nikolai, Berlin-Spandau, Gemeindebrief 2024/1, s. 14-15
Hürriyet Ramazan eki, 9 Mart 2024, s. 5
Wikipedia: Ostern