Birini ya da bir şeyi akla getirerek sözünü etmek ya da düşünmek anmak demektir. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın kutlandığı tarihi günde Dr. Ertekin Özcan’ın birinci ölüm yıldönümü mezarı başında anıldı.
Kenan Kolat’ın kısa giriş konuşmasından sonra katılanlar anılarını anlattılar. Bana bıraktığı en önemli emaneti, söz uçar yazı kalır, deyimi olmuştur.
Çalıştığım okulun bulunduğu ilçede öğrencilerimin ve ailelerin uyumu için gösterdiğim sosyal, politik alanda çabalarımdan haberdar olmuştu.
Bana, bir köy öğretmeni gibi çalışmaktansa, daha geniş çapta organize olmamız gerektiğini izah etti. Okuma ve diğer etkinliklerde davetiye gönderiyor, bir gün önce hatırlatarak katılmamı sağlıyordu.
Toplantı sonunda rapor niteliğinde köşemde yazmamı teşvik ediyordu. Öyle ya toplantılarda konuşulanlar unutulur, uçar gider, ama yazı kalır. Aynı söz değiştirilerek başka türlü söylenip aslından uzaklaşılabilir, ama yazı olduğu gibi kalır. Daha önemli gelecek nesillere ders olarak bırakılır.
Ertekin Özcan 1946 yılında Erzincan’ın Çayırlı ilçesine bağlı Çaykent köyünde doğdu. 1965 yılında Haydarpaşa Lisesini bitirdikten sonra 1970 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yüksek öğrenimini tamamladı.
Doktora yapmak amacıyla 25 Ekim 1973 tarihinde Berlin’e gelinceye kadar avukatlık stajı yaptı ve avukat olarak çalıştı.
1988 yılında Hür Berlin Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Federal Almanya’da Türk Toplumu ve göçmen Örgütlerinin Gelişimi konulu tezini sunduğu çalışmayı tamamlayarak, ekonomi ve sosyal bilimler doktoru unvanını aldı.
İlk şiir kitabı Tükenişin Türküsü adıyla 1970 yılında İstanbul’da yayınlandı.
Yazı kalır prensibine devam etti. Kitaplığımda altı kitabı var. Son kitabı Almanya’daki Türkiye kitabını vefat etmeden önce hasta yatağında tamamladı, ama maalesef yayınlandığını göremedi.
İlk çalıştığı dernek 1974 yılında Berlin-Kreuzberg ilçesindeki Türk İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği oldu.
Bununla kalmadı, çok sayıda dernekte başkan, sözcü, kurucu üye, genel sekreter ve bilimsel araştırmacı olarak görev yaptı.
Aynı sosyal ve politik düşüncede olan derneklerin birlikte çalışmalarını sağlayarak kurultay, protesto yürüyüşleri, miting ve basın açıklamalarında öncü rolü üstlendi.
Almanca ve Türkçe çok sayıda araştırma ve makaleleri çeşitli
ansiklopedi, gazete ve dergilerde yayınlandı.
Çalışmaları ve raporların Almanca yayınlanması, göç konularını ilgilendiren yasalar çıkarılırken hükümet üyelerine kaynak olmasını sağladı.
Yurtdışı Türklerin Türkiye’de çözülmesi gereken sorunları ve önerileri ilgili hükümet üyesi bakanlara iletilmesini sağladı.
Arkasında eser bırakan insan ölümsüzdür, sözü benim deyimim oldu. Dr. Ertekin Özcan bir tek eser bırakmadı, birçok eser bıraktı.
Mezarı başında toplanan katılımcılar öğretmen, yazar, karikatür çizici, tiyatro oyuncusu, şair, dernek yöneticisi ve politikacı olarak sorumluluk üstlenen zengin birikimi olan insanlardı, bıraktığı mirası, bayrağı devam ettirme bilincine sahiptir.
77 yaşında bu kadar eseri meydana getirirken 1978 yılında evlendiği eşi Işıl, kızları Gönenç ve Süreç çalışmalarını desteklediler. Bu nedenle geride kalan dost ve arkadaşları ailesini dönüşü olmayan ayrılık ve özlem acılarında yalnız bırakmayacaktır.
Mezarı başında konuşmacılar anılarını anlatırken bugün Ertekin yaşasaydı ne yapardı, bize ne derdi, diye sormadılar. Çünkü o kitaplarında bize söyledi, söz uçar dedi ve yazdı. Bilhassa son araştırma kitabı Almanya’daki Türkiye, Göçün 60. Yılında Türkiye Kökenli Toplumun ve Örgütlerinin Gelişimi, tüm toplumda sorumluluk alan, ilgilenen okuyucular ve sorumlular için başucu ansiklopedisidir. Her iki ülkeyi idare eden politikacı, bilim insanları için de rehber niteliğindedir.
Mezarı Berlin-Wilmersdorf mezarlığında yemyeşil bir alanda. Mezarlar alçak bitki çıtalarıyla ayrılmış, üstü toprak çiçekler açmış. Büyük şehrin nefes alma, yeşil park alanı niteliğinde. Vefat edenlerin adı yazılı mezar taşlarından başka taş veya beton yok.
Almanya Türk Toplumu Türkiye’ye her alanda çok şey götürdü, gelirken boş dönmedi, Almanya’ya da çok şey getirdi. Bu mezarlık kültürünü mutlaka oraya götürmeliyiz.
Federal Almanya’da her eyaletin kuralı ayrı olabilir. Berlin’de yirmi yıl sonra mezara bakacak bir akraba kalmadıysa, mezar başkasına veriliyor. Onarım ve bakımı bağlı olduğu ilçe belediyelerine aittir.
1 Eylül 2024 tarihinde iki Almanya’da eyaletlerinde yapılan yerel seçimlerde radikal, sağ parti birinci olarak kazandı. AfD eyalet parti genel başkanına NAZİ denebileceği mahkeme kararıdır. Thüringen eyaleti sembol olarak Hitler’in seçildiği ilk eyalet. Bu nedenle tarih tekerrür ediyor, göç kökenli yirmi beş milyon insan tedirgin.
Dr. Ertekin Özcan, bir an evvel yeni yürürlüğe giren vatandaşlık yasasına göre, en kısa zamanda Alman vatandaşı olun. Federal Almanya’nın geleceğine çok etkili biçimde yön verebiliriz. Kurduğu veya aktif olarak çalıştığı dernek yönetici ve üyelerine birleştirici gücünüzü gösterin, derdi.
Sevili Ertekin can dost, tüm yaşamın boyunca Türk göçmenlerin karşılaştığı nitelikte ve anadili eğitim, ırkçılık gibi sorunların yanı sıra eşit haklardan yararlanmaları için
Berlin’deki tüm yaşamın boyunca mücadele ettin, göçmen karşıtı yasaların çıkarılmasını engelleyecek ve kazanımlar elde edecek örgütlenmeler içinde yer aldın, kuruluşlarına katkıda bulundan. Çalışman, mücadelen unutulmayacak, yaşatılacak ve ileriye götürülecektir.
Rahat uyu, ömrümde ilk defa bir mezar için güzel kelimesini duydum, sana layık düzenlenmiş.
“Eğer örülecek bir duvar varsa, emperyalizme, tüm canlı varlıkları yok eden savaşlara, yeryüzü ve gökyüzünün yağmalanmasına, tahrip edilmesine ve insanların kardeşçe birlikte yaşamalarına engel olan güçlere karşı olmalıdır.”
Dr. Ertekin Özcan, 2023
Okuyarak kalın!
Kaynaklar:
Ertekin Özcan, Almanya’daki Türkiye, Tekin Yayınevi, İstanbul 2024, alıntı: s.739
ISBN: 978-9944-61-341-5
Söyleşi:
Kemal Yalçın, Twitter, Bochum 27 Ekim 2021
Wikipedia