OLMADI MADAM

Aşk meslek aşkına dönüşünce, insandaki ani korkulara benzer; bir anda ürkmek, ürküpte kaçmak gibi...
Açlık yokluk tehlike, kaygı keder, can güvenliği aklına gelmez insanın.

Tek hedef galibiyet olunca, aşk bu ferman dinlemez..!

Hangimiz peşine koşmadık bu işin aşk olduğunu saymaz isek de; bile bile işimizin aşımızın..içine duygu seli dediğimiz duygusallık da katılınca.

Bir kız seviyordum karşı apartmanda kız Fransız asıllıydı, teknik Ressamdı ebeveynleri evde Fransızca konuşuyorlardı kızları da çok güzel konuşuyordu Fransızcayı.

Tuttumu beni önce teknik Ressam olmak sonrada Fransızca yı öğrenmek..!!

Kıt kanat geçinmek için aldığım ücret ile geçinip gitmek var iken aldık mı başımıza aşkı muhabetin tatlı şerbetini..!!

Akşamları saat beşten sonra haftada bir gün akşamları teknik resim kurslarına katılmak, diğer bir gün de Fransızca kurslarına katılmak.

Üç bölümden oluşan gecekondu da kiralık evin kömür sobası ile ısınması var mutfağı var yemek temizlik ütü derken aklıma hiç yemek içmek gelmezdi; yaptığım işmi aşk mı bu ne, neme nem çaba..!

Serde ressamlık var akabinde Fransızca öğrenmek sonra Fransız asıllı kızla olan aşkımızı evliliğe dönüştürmek; alıp başımı Fransa'ya gitmek orada teknik ressamlık yapma hayallerim dönüp dolaşırken başımdan..

Bir sabah olan oldu, haber geldi, kızın ailesnden; Avusturalya'ya yerleşmeye karar kılmışlar.

Aşkımız, ne oldu aşkımız" kuş ile balığın aşkına benzedi"

Birisi sudan çıksa ölecek

Diğeri suya girse boğulacak

Aşk, aşk bitti..

Kuru diken dağa tırmanmak ile kaldı.
**
L'amour, l'amour est fini, nous avons dit ok.
No pas..
😥