Yazılı ya da basılı sözcüklere bakarak bunları seslendirmek ya da anlamak. Öğrenim görmek, birinin kederini yüzünden okumak.
Gazete okuyan haberlerden bilgisi olur. Makaleleri okuyarak karşılaştırma ve karar verme yeteneği kazanır.
Dergi okuyan belli bir konuda çeşitli rapor ve yazıları okuyarak, bilgi sahibi olur ve düşüncesini geliştirir.
İyi kitap okuyanlar, ömürlerinin beşte bir uzamasını sağlar. Demenz hastalığını geciktirir, ileri yaşlara erteler. Sağlıklı yaşar ve beslenir.
Okuyan, okuduklarından ders çıkarır, iyi insan olma yolunda rehberi olur ve düşünce yetisi gelişir. Duyduğuna araştırmadan inanmaz.
Okur sever duygularına hâkim olmayı öğrenir, bu nedenle şiddet uygulamaz. Kavga sorun çözmeye yarar, karşıdakini aşağılama amacı gütmez. Sorunları tartışarak çözmeye çalışır. Mutlu olanın sevincini, üzülenin acısını paylaşır.
21 Kasım Cuma günü Almanya’da Okuma Bayramı kutlandı. Okumaya ilgisi olanların dışında pek duyulmadı.
Toplumda öncü düşünür, tanınmış insanlar, sanatçılar, politikacılar ve yazarlar okullarda, şehir kitaplıklarında küçük çocuklara, öğrencilere kitap okudu.
Almanya’da her üç çocuktan birine çocukluğunda kitap okunmuyor. Birçok ailede çocuk kitapları bulunmuyor.
Hayal ve fantezi dünyasını geliştirmek için her çocuğa hikâye okumalıdır. Klasik masal kitapları üçüncü sınıftan sonra okumaları sağlanmalıdır. Zira kötü roller küçük çocukların rüyasına girer, korkar.
Erken yaşta kitap okunan çocuklar neşeli, sosyal olur ve kendine güvenir, kendisiyle barışık olmayı başarır.
Pedagog ve bilim insanların araştırmalarına göre, kitap okunan çocuk, öğrenci okuma yazmayı hiç zorluk çekmeden, çabuk öğrendikleri tespit edilmiştir.
Doğru kitap seçilirse çocuğun, öğrencinin duygusal, empati yetisi gelişir, yardımsever. Boş çuval dik durmaz, fakat çuvala doğru ve iyi kitaplar konmalı.
Irkçılığın kitap ve film dünyasında kitap seçerken kötü rolleri yalnız siyahi, esmer cildi olan hikâye kahramanları olmamasına dikkat etmelidir. Siyah saçlı prenses, kraliçe, melek de olmalı.
Haftada sık sık kitap okunan çocuk ileride okuma alışkanlığı kazanmış olur.
Okulda öğretmenler çocuğun ailesini iyi tanımalı. Yetmiş yıllarında çocuğuna okul kitaplığından kitap almayı yasaklayan babalar olurdu. Bu durumda olan öğrencilerime imza vererek kitap alıyordum.
Eşini yetişkinler için Yüksek Halk Okulunda açılan okuma yazma kursuna göndermeyen erkekler vardı, öyle ya kadınların okumasına gerek yoktur, diye düşünenler.
Böyle bir babanın kızı öğrencim doktorasını Almanca dil uzmanı olarak yaptı. Bugün babasının, ilk neslin hikâyelerini yazıp okuyan bir grubu organize ediyor, okuma günleri düzenliyor.
Okuma alışkanlığı olan bir öğrenci ileride meslek seçiminde doğru karar verir. Sevdiği işi iyi yapar, dolayısıyla iyi maaş alması mümkün olur, kariyer yapma şans kapısı açılır.
Yılın en iyi seçilen 100 kitap listesinde üç Türk adı görünce çok sevindim. Ozan Zakariya Keskinkılıç, Meral Kureyshi, Feridun Zaimoğlu. Feridun Zaimoğlu’nun Babasız Oğul (Vater ohne Sohn) kitabını tanıttığım makaleyi arşivde bulmak mümkündür.
Dergi, kitap, kitaplık deyince ilk aklıma gelen isim Güven Pamukçu oluyor. Kurduğu Didim/Akköy köy kütüphanesi yalnız Türkiye’de değil Dünya’ya örnek olacak niteliğindeydi. Çok kaliteli okuma günleri yapmıştı. Apollo tapınağında yıldızların altında yapılan okuma akşamları nasıl unutulur? Facebook, sosyal medyada kitaplarla çok güzel fotoğraflar yayınlıyor. Dergiden başka bir de yazar evi açılmıştı. Yazarlar o evde yalnızlığa, sessizliğe çekilip hikâyelerini yazıyorlardı. Didim Belediyesi ve diğer sosyal ve kültürel kuruluşlar destekleyip, tekrar açılmasını sağlamalıdır.
Almanya’da şehir yazarı seçiliyor, yazarın o şehirde barınma, beslenme ihtiyaçları karşılanıyor. O şehir hakkında kitap yazması isteniyor.
Şanslı emeklilerdenim ki vaktim var, okuyabiliyorum. Eşim de kitapsever olduğu için çok kitabımız var.
Eşime ameliyat olmadan önce sen benden önce gidersen, ben bu dairede oturamam daha küçük bir daireye geçerim, dedim. Bana, ama kitaplarım ne olacak, dedi. Öyleyse yanıma bir üniversite öğrencisi alırım, deyince rahatladı.
Beynin mide kadar beslenmeye ihtiyacı vardır, bu da okumayla karşılanır.
Tam olarak yılı hatırlayamıyorum, arabayla Türkiye yolunda Macaristan’da trafik kazası geçirdik ve zorunlu olarak iki hafta kaldık. Nasıl olsa Türkiye’de Türkçe okurum, düşüncesiyle yanımda fazla kitap yok.
Osman Engin’in bir kitabını her gün azar azar okudum, ki kitap bitmesin. Osman Engin’in bütün kitapları ağlanacak halimize güldürür. Hem Alman hem Türk kültürüne ayna tutar.
Eğri kalesinde en güzel aromalı Türk kahvesi vardı. Türkçe kitap bulamadım, ama Almanca bir kitap bulunca çok sevinmiştim, fakat sevicim yarıda kaldı, romanda küçük çocuklar Osmanlılar geliyor, diye korkutuluyor.
O zamandan beri yola çıkarken mutlaka yanıma kitap almayı ihmâl etmiyorum.
Gazete, dergi, kitap yazanlar ve okurlara ulaştıranlar, arşivleyenler, kitap fuarları organize edenler olmasa hayatımız çok fakir olurdu. Bu güzel insanların hepsine selâm olsun.
Kitapla okuyarak kalın!
Kaynaklar:
Gazete DIE ZEIT,No 51, Die 100 besten Bücher des Jahres, 2 Sayfa, 29 Kasım 2025
Quarks, WDR TV