23 adet kitap yazmış olan Ahmet Büke üniversite hayatını bitirdikten sonra, edebiyat dünyasında kendini ispat etmek amacıyla öykü yazarlığına başladığını, aldığı ödüllerle yazın dünyasına katıldığını ve gelen geri dönüşlerden doğru iş yaptığına olan inançla toplumu aydınlatma ve farklı dünyaları yazarak okuru kitabın içinde yolculuğa çıkarmayı sevdiğini belirtti. Son kitabı "Deli İbram Divanı"nın yazılış hikayesini ve bu anlatıyla toplumdaki farklı kesimlerin yaşama tutunmak için verdiği mücadeleyi her toplum kesiminin ve yaşam biçiminin birbirini nasıl etkilediğini anlatmaya çalıştığını belirtti ve bir arada yaşayan, oligarşi tabir edebilecek kesimle, alt tabaka sayılabilecek kesimlerin birbirlerinin hayatlarını nasıl etkilediğini anlatmaya çalışarak, günümüzde bu tür yaşanmışlıkların farkına varılmasını öyküleştirmek istediğini, Didim Lina Kültür Kafe ve Sanat Evi'ne davet edilmekten de çok memnun olduğunu belirtti.
Yazar Barış İnce de yazarlığa başlama serüvenini, BirGün gazetesinde yazı işleri müdürlüğünün ardından İzmir'e dönerek toplumun farklı kesimlerinin hayatlarını derleyerek öyküler yazmaya çalıştığını, okurlarının kitaplarını okurken sadece sayfalarda gezinmek değil, anlatıcının cümleleriyle kitabın geçtiği yerlerde gezmek hissinin de önemli olduğunu belirtti.
Dijital TV kanallarından birinde de gösterime giren "Kabuğu Kırmak" belgeselinin oluşum öyküsünü ve buradan hareketle yazdığı son kitabı "Köksüzler"in toplumda var olma mücadelesi veren kesimlerin değişim ve dönüşüm adı altında köklerinden uzaklaştırılmasının aslında bir yönetim anlayışından kaynaklandığını, yaşayan ve yerleşik bir kültürün egemenlerin çok istemediğini ve kendisine biat eden kesimleri daha çok sevdiğini belirtti. Lina Kültür Kafe ve Sanat Evi’nin bu anlamda doğru bir yaşam şeklini örmek adına büyük bir iş başarabileceğini belirtti.
Gazetecilik mesleğinden gelmesinden dolayı güncel gelişmeleri de değerlendiren Yazar İnce, kültüre sanata ve yaşam biçimine müdahale edilen uluslarda her kesimin birleşmesi gerektiğinin zorunluluk olduğunu her kesimin sesinin duyulacağı demokratik bir yaşam biçiminin örgütlenmesi gerektiğini ve yaklaşan seçimlerin bu anlamda önemli olduğunu söyledi.
İttifaklar anlayışının sadece liderler düzeyinde değil alttan gelen taleplerinin hayata geçirilmeyi önüne koyması gerektiğini belirterek, sosyalistlerin ittifakının bu seçimlerde laiklik, kamusalcılık, insan hakları, sağlık, eğitim, kadın hakları başta olmak üzere dezavantajlı kesimlerinin de sözünü söyleyebileceği bir hayatı örmesi bakımından daha başarılı ve güçlü olabileceğini sözlerine ekledi.
Söyleşinin ardından yazarlarla soru cevap olarak söyleşi devam etti ve kitap imzalamaları ile sona erdi.
HABER: ELİF DİKBAŞ