Özet
15 Kasım 1983 tarihinde ilan edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Kıbrıs Türk halkının siyasi varlığını, öz yönetim hakkını ve ulusal iradesini kurumsallaştıran tarihsel bir dönüm noktasıdır. Bağımsızlık Bildirgesi, Kıbrıs Türk halkının uzun yıllara yayılan var olma mücadelesinin hukuki ve siyasal bir ifadesi olup, self-determinasyon ilkesine uygun olarak yeni bir devletin kuruluş sürecini tanımlar. Bu çalışmada Bağımsızlık Bildirgesi’nin tarihsel arka planı, hukuki dayanakları, bölgesel etkileri ve Kıbrıs Türk toplumunun ulusal iradesi bağlamında değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Giriş
Kıbrıs meselesi, Osmanlı’dan İngiliz sömürge yönetimine, oradan iki toplumlu yapıya ve nihayet uluslararası bir ihtilafa dönüşen çok katmanlı bir tarihsel sürecin ürünüdür. 1963 olaylarıyla başlayan toplumlararası çatışmalar, Kıbrıs Türk halkının güvenlik ve siyasi temsil sorunlarını derinleştirmiş; 1974 yılında yaşanan gelişmeler adadaki dengeleri köklü biçimde değiştirmiştir. Bu tarihsel arka plan, 15 Kasım 1983’te KKTC’nin ilan edilmesine giden yolun temelini oluşturmuştur.
Tarihsel Arka Plan
1. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti ve Ortaklık Devletinin Çöküşü
Kıbrıs Cumhuriyeti, Türk ve Rum toplumlarının siyasi eşitliğine dayanarak kurulmasına rağmen, 1963’ten itibaren Rum tarafının anayasal düzeni ihlal eden girişimleri sonucunda işlevsiz hale gelmiştir. Kıbrıs Türk halkı devletten dışlanmış, kendi özyönetim yapısını oluşturmak zorunda kalmıştır.
2. 1974 Müdahalesi ve Ada’daki Yeni Siyasal Düzen
1974’te Yunanistan’daki cunta destekli darbe adanın mevcut yapısını bozmuş, Türkiye garantörlük hakkını kullanarak müdahale etmiştir. Bu müdahale, Kıbrıs Türk halkının fiilî güvenlik ve yönetim alanı oluşturmasını sağlamıştır.
3. 1975 Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin Kuruluşu
Bu yapı, hem federatif çözüm arayışlarını sürdürmek hem de Türk toplumunun siyasi varlığını kurumsallaştırmak amacıyla oluşturulmuştur. Ancak Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle federal çözüm girişimleri tıkanmıştır.
Bağımsızlık Bildirgesinin İçeriği ve Temel İlkeleri
1. Kıbrıs Türk Halkının İradesi
Bağımsızlık Bildirgesi, Kıbrıs Türk halkının kendi siyasal kaderini tayin etme hakkını açık ve güçlü bir şekilde ortaya koyar. Bildirgede, “halkın özgür iradesiyle bağımsız ve egemen bir devlet kurduğu” vurgulanmaktadır.
2. Hukuki Dayanaklar
Bildirge şu unsurlara yaslanır:
* Self-determinasyon ilkesi
* 1960 Garanti ve İttifak Antlaşmaları’nın ihlal edilmiş olması
* Kıbrıs Türk halkının 1963’ten itibaren devlet mekanizmasından dışlanmış olması
* Uluslararası hukukta halkların özgür iradesine dayalı devlet kurma hakkı
3. Barışçıl Bir Yaklaşım
Bağımsızlık Bildirgesi, KKTC’nin ilanının:
* Ada’da bir bölünme amacı taşımadığını,
* Federal çözüm kapısını tamamen kapatmadığını,
* Barışçıl müzakerelere açık olduğunu,
özellikle vurgular.
KKTC’nin İlanının Bölgesel ve Uluslararası Etkileri
1. Doğu Akdeniz Siyaseti
KKTC’nin ilanı Doğu Akdeniz’deki güç dengelerini etkilemiş; Türkiye’nin garantörlük rolünü uluslararası düzlemde daha görünür kılmıştır.
2. Uluslararası Tanınma Sorunu
KKTC’nin sınırlı tanınma sorunu devam ederken, Kıbrıs Türk halkının demokratik kurumları, siyasi istikrarı ve toplumsal iradesi uluslararası hukuk bağlamında önemli bir örnek teşkil etmektedir.
Kıbrıs Türk Halkının İradesi ve Siyasal Kimliği
Bağımsızlık Bildirgesi yalnızca bir devlet ilanı değil; aynı zamanda Kıbrıs Türk kimliğinin, siyasi özneleşme sürecinin ve tarihsel mücadele hafızasının bir ifadesidir. Kıbrıs Türk toplumu, 1960’lardan itibaren karşı karşıya kaldığı tüm baskılara rağmen:
* kendi kurumlarını kurmuş,
* demokratik yönetim geleneklerini geliştirmiş,
* ulusal iradesini örgütlü bir yapıya dönüştürmüş,
ve bu süreç 1983’te devletleşmeyle sonuçlanmıştır.
Sonuç
15 Kasım 1983 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanı, yalnızca bir siyasi karar değil; Kıbrıs Türk halkının var olma mücadelesinin, ulusal iradesinin ve devlet kurma hakkının somutlaşmış halidir. Bağımsızlık Bildirgesi, bu iradenin tarihsel ve hukuki çerçevesini belirleyerek, uluslararası hukuk içinde meşru bir zemine oturmuştur. KKTC’nin ilanı, Doğu Akdeniz’deki stratejik dengeleri etkilemiş; Kıbrıs Türk halkının kendi geleceğini belirleme hakkını kurumsal bir yapıya kavuşturmuştur.
Başta kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş olmak üzere bütün Şehitlerimizi Rahmetle, Şükranla ve Minnetle yad ediyoruz
Mavi Didim’in değerli okuyucuları, tarih sadece geçmişin aynası değil, geleceğin pusulasıdır. Bizler de bu pusulayı iyi okumalı, tarihimize, ecdadımıza ve onların bize bıraktığı onurlu mirasa sahip çıkmalıyız.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle...
Ne mutlu Türk’üm diyene! Sonsuz Sevgi ve Saygılarımla