KURAKLIK TEHLİKESİ

Atmosferin ısınmasıyla iklim ısınıyor. Buzullar eridikçe okyanus ve denizlerin su seviyesi yükseliyor, hacmi genişliyor. Yerleşim yerleri su altında kalıyor. Önce ülkeler içinde, sonra gezegenimizde insanlar göç etmek zorunda kalıyor. Eriyen buzullar denizlerdeki tuz oranını azaltınca deniz hayvanları, çeşitli balıklar yeni duruma uyamazsa, yaşamını sürdüremiyor.

Yağan şiddetli yağmur sel tehlikesini beraberinde getiriyor. Şiddetli yağmuru toprak sızdırıp, yer altında içme su katmerlerine akıtamıyor. Yoğun su birikimi betonlaşmış şehir, kent ve köylerde toprak yokluğunda süzgeç görevini yerine getiremiyor.

Bu durumda kuraklık tehlikesi başlıyor. Susuz Yaz filminde köyün ağası suyu kesiyordu. Yirminci yüzyılda ise içme ve kullanma su kıtlığı görülüyor.

Haziran ayı 1970 yılında Berlin’e gelirken Yaz mevsimi olduğu için yalnız yazlık giysiler yanıma almıştım. Hemen hemen her gün yağmur yağardı, güzel yağardı. Şemsiye almayı ihmâl etmezdik, hava nemli, ceket giyilirdi.

O yıllarda kuraklık ve susuzluk çöle, Afrika’ya ait görülürdü. 2023 yılında Avrupa’da her gün yangın alarm kırmızı, oranj ve sarı renkle veriliyor. Izgara yapmak, mangal yapmak yasak ediliyor. Yeşil park alanlarında ve orman yangını çıkabilir. Berlin’de bu yasağı uygulamayan ve duymayan Türk ve Arap asıllı göçmenler var. Avrupa Birliği üye ülkelerin dilinde uyarılıyor. Ama bu iki halkın diline gereken saygı gösterilmiyor. Az okuyan halk gruplarına ancak görsel medya kanallarında ulaşılabilir.

Su, tadı, rengi kokusu olmayan, iki atom hidrojen ile bir atom oksijenden oluşan (H²O) saydam molekül sıvıdır. Bitkilerin çiçeklerinden elde edilen sular, çiçeğin adıyla anılır, gül suyu gibi. Meyvelerden elde edilen su meyvenin adı ile söylenir, elma suyu gibi. Avrupa’da Türk mutfağı yalnız dönerden ibaret değildir, diyen aşçılar sulu, zeytinyağlı sebze ev yemeklerini tanıtıyorlar.

Yola gidenin arkasında su dökmek, yolculuğun iyi geçmesini dilemektir. Musevi ve Hristiyan dinine çocuklar su ile üye yapılıyor. Yani suyun hayatımızdaki önemini anlatmaya kelimelerin gücü yetmez.

Avrupa Birliği yasalarına göre su temel gıdadır, bu nedenle insan hakkıdır, musluktan akan suyun içilecek kadar temiz olması şarttır. Bütün üye ülkelerde nerede olursa olsun, musluktan akan su içilir. Evlerde su saati yoktur, kullanım masrafı ev kirasına dahil edilir, Türkiye’deki gibi su parası ayrıca ödenmez. Aynı zamanda plastik şişe çöpü yok denecek kadar azdır. Soda şişeleri ise geri verilir.

İnsanların para severleri gezegende doğayı tüketti, kötüye kullandı. Bilhassa endüstrisi ileri ülkeler, tehlike Avrupa ve Amerika kapılarına dayanınca farkına vardılar. Doğadan, yeryüzünden çıkarılan maden, altın, gümüş ve pırlantanın susuzluğu gidermeyeceği, içilip yenilmeyeceği geç anlaşıldı.

Kuraklık zamanında global su krizi gerçek oldu.

Yıllardır bilim insanları tehlikeyi anlatıyordu. Fakat devamlı değişen, tekrar seçilmeme korkusuyla önlem almayan politikacılar hata üstüne hata yaptılar. Cezasını şimdiki politikacılar ve seçmenler çekiyor. Politikada her zaman böyledir. Geçmiş zamanda işlenen hatalar ve ihmâller gelecek nesillerin yaşamını negatif etkiler.

Arka arkaya alınacak önlemler sıralanıyor. Yeşiller Partisi Baden-Württemberg Eyalet Başbakanı Winfried Kretschmann el havlusu ile silinmeyi, daha az duş yapmayı önerdi. Gülümseyerek dinlemiştim. Banyo yaparken küvet dolusu su artık lüks olmalıydı. Çamaşır makineleri programlarında çamaşır iyi doldurulmalı, az deterjan kullanılmalı.

Türkiye’de zaten bildiğimiz, bahçeler sabah erken veya akşam sulamak ki, toprak gündüz güneş ısısından çabuk kurumasın.

Berlin’de ev sorunu var, kiralık daire bulmak oldukça zor. Yeşil alanlara bina yapılırsa şehir halkı nefes alamaz. Yeşil parklara, bahçeli evlere dokunulmadan şehrin kenarlarını genişletmek gerekiyor. Bu durumda elektrik ve su boruları iletmek masraflı oluyor. Almanya’da bazı bölgelerde su kıtlığı sebebiyle geçici olarak inşaat yapma durdurulmuştur.

İspanya’da çiftçilerin kaçak su bağlantı yaptığı ortaya çıkınca cezalandırılıyor. Fransa’da çevrecilerin, yüzme havuzu inşaatlarına karşı protesto gösterilerine polis zoruyla engel olundu.

Dünya su organizesinin (World Water Development) Mart 2023 raporuna göre, küre nüfusunun dörtte biri içme suyuna ulaşamıyor. Akıl ve mantığını kullanması gereken insan yalnız kendi yaşam alanını değil, diğer yaşam hakkı olan hayvan ve bitkilerin de hayatını tehlikeye soktu.

Şu anda Mısır ve komşuları arasında Nil nehri ile yürütülen tartışmalar, dünyanın her bölgesinde görülebilir. Su paylaşım, savaşlarına hazırlanmak, panik yapmak anlamına gelmez.

BATI şu anda Ukrayna Savaşı’na odaklandı. NATO silahlanma yarışı esnasında su sorunu ihmâle uğruyor. Çözümde geç kalınacağından korkan Z gençliği protesto gösterilerine devam ediyor. Öyle ya zaman su gibi çabuk geçiyor. Artık öğrencilerin su gibi ezbere şiir okumalarına gerek yok, zira mobil telefon, internet sayesinde bütün bilgiler hafızaya kaydediliyor.

1988 yılında tatilimi Didim’de geçirirken bizimle gelen, on bir yaşında bir de Alman öğrenci vardı. Sular sık sık kesildiği için su şişelerini doldurarak önlem alıyorduk. Daha sonra bu öğrencinin öğretmeni, okulda hiç boşa akan musluk bırakmadığını, Horst’un devamlı muslukları kapatıp, suyun boşa akmasını önlediğini söylemişti.

Damlaya damlaya göl olur!  

Sevgili okuyucularım, tatil geçirdiğiniz site ve kentlerde su kıtlığını mutlaka konu olarak işlemenizi diliyorum.

Bilhassa Türkiye’de seçim her şeyden önemli olduğu, görüldüğü için, doğa ve çevre sorunları gündeme gelmiyor. Yurt dışı Türklerin Türkiye’ye getirdiği iyi şeyleri görmeleri de yıllar sonraya kalır herhalde.

Suyun eşit paylaşımı, endüstri sektöründe harcanan su miktarı, alınacak tedbir ve çıkarılacak kanunlar ayrı bir makale konusundur. Birey ve ailelerin suyu tutumlu harcamaları yeterli değildir.

Su gibi tatil geçirmenizi diliyorum.

Hoşça Kalın!

Kaynak:

Dürre Zeiten, Le Monde Diplomatik (Deutsche Ausgabe),

S.1 u. 12, Juni 2023