Hak edilene ulaşamama, beklentilerin boşa çıkması, istenilen noktaya gelememe durumunda kişisel yada ekip halinde bulunduğu makamdan/yerden/kurumdan ayrılmak dünya var olalı uygulanan bir “küsme” halidir istifa.
Birden fazla kişi yada ekibin talip olduğu makamlara ulaşabilmek adına sürecin başlamasından itibaren amansız bir şekilde verilen mücadele ilgili divan başkanının yada hükümet komiserinin “sonuçları açıklıyorum” şeklindeki söylemin bittiği andan itibaren süreç tamamlanmış olur.
İşte bu noktada ortaya iki seçenek çıkar.
Bu seçeneklerden birisi “biz çok çaba gösterdik ancak başarılı olamadık bu yüzden en iyisi istifa etmek” denilerek anında bulunulan kurumdan ilişkisini keserek bir başka mecraya doğru yola çıkılmasıdır.
İkinci seçenek ise “biz bir yarışa girdik ancak karşı taraf daha fazla çalışmış, sonuca gidebilmek adına daha etkili yolları kullanarak seçimi kazanmış burada istifa etmek bir yol ancak nihayetinde karşımızdakilerde düşman değil bizim arkadaşlarımız o halde bize düşen kurumu içerisinde mücadeleye devam etmek ve gelecek dönemlerde yapılacak yeni seçimi kazanmak olmalı” denilerek yola devam etmektir.
Söz konusu seçeneklerden birisi olan istifa müessesesi çoğu zaman yarışın noktalandığı ilk saatlerden yada ilk günden itibaren uygulamaya konulur ve kısa bir dilekçe ile “Gördüğüm lüzum üzerine falanca kurumdan istifa ettim” yazılarak süreç neticelendirilir.
İnsanımızın daha iyi bir hayat sürülmesi adına bir siyasi partinin üst yönetiminde, Bir devlet kurumunun yönetim kademesinde, Var olan bir STK’nın başkanlığında yada yönetiminde olmak istemesi anlatmaya çalıştığımız kavgayı şiddetlendiriyor ve kaybetmek nerede ise hayatın sonu olarak görünüyor.
Siyaset makamının insanları aylar içerisinde nasıl daha önemli bir makama getirdiğini anlatmaya gerek yok, Partiler ile birlikte daha çok sendikalarda görülen mücadele hepimizin gözlerinin önünde cereyan ediyor.
Talep edilen makama ulaşamayanlar için şüphesiz başka alanlarda mevcut ancak çok uzun yıllar bir kurum yada siyasi organizasyona emek veren orada tanınan, çevre edinen birisinin girilen yarıştan başarısız çıkıldıktan sonra “ben gidiyorum” dedikten sonra istifa etmesi aslında kendisi adına yeni bir yaşamın başladığı zaman dilimi de oluyor.
Kendi mecrasında ki kayıptan sonra başka bir sahada var olmak isteyen birisi için şartlar elbette kolay değil zira söz konusu partiler, STK’lar yada diğer kurumlarda köşe başladı çoktan tutulmuş durumda.
Böylesi bir noktada yapılan seçimi kaybedenlerin karar verirken biraz daha sağlıklı ve sakin düşünmelerinde her zaman fayda olduğunu düşünüyoruz.
Taraf olduğumuz ekip seçimi kaybetti, bizde kahredip istifa ettik ancak hayat olanca hızı ile devam ediyor, alışık olduğumuz cemiyet hayatına devam etmek gibi bir mecburiyetimiz de olunca işin doğrusu istifa konusunda biraz daha sağlam kafa ile düşünmek gerektiğine inanıyoruz.
Zira istifa ettikten sonraki dahil olmak istediğimiz mecralarda köşe başları çok önceden tutulmuş durumda.
Sakin olmak, sakin kafa ile düşünmek lazım.