İNGİLİZ POLİTİKALARI VE OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE ZARARLARI

 

Tarihimizi millete iyi öğretmek icap eder. Bu bütün dünyada böyledir. Milletler medenileştikçe tarih tedrisatı ehemmiyet kesbeder(kazanmak). Bir milletin ilerlemesi, hatta yaşaması için, tarih şuuruna sahip olması lazımdır. Tarih, geleceğimiz için sonsuz bir kaynaktır."

Prof. Dr. Halil İnalcık

 

Kırım Savaşı’nın çıkmasında, Eflak ve Boğdan’ın işgal edilmesinde, Ermeni sorununun uluslararası alana taşınmasında, Mısır’ın işgal edilmesinde, Yahudilerin Filistin’e yerleştirilmesi sürecinde, kısacası Osmanlı devletinin yaşadığı en büyük sorunların arkasında dönemin İngiltere Başbakanı William Ewart Gladstone’un çok büyük payı vardır.

1882’de işgal ettiği Mısır’ı elde tutabilmek için Ermenileri sürekli eğitip, militanlaştırma ve Osmanlıya karşı isyanlar başlatılmasının da en büyük mimarlardan biri Gladstone’dur.

Gladstone, Hristiyanları tek çatı altında toplayarak Müslüman dünyaya karşı ortak hareket etmesini sağlayacak bir sistemi oluşturmaya gayret etmişti.

Buna da -Avrupalılık Ruhu- diyerek sistemin temelini attı.

İngiliz Başbakanı Gladstone daha da ileri giderek: “Kuran-ı Kerim yok edilmedikçe Avrupa’ya barış gelmeyecektir” diyerek Avrupa’da yeni bir haçlı seferinin başlatılmasının altyapısını hazırladı. Kendisini özgürlük savaşçısı ve Hristiyanlık savaşçısı ilan eden Gladstone, iki olayın üzerine çok fazla düştü; Bulgaristan olayları ve Ermenileri Doğu’nun barbarları dediği Türklerin elinden kurtarma siyaseti. İngiltere’de ve Avrupa’da başlattığı büyük kampanyalarla Türklerin Balkanlar’dan atılmalarına zemin hazırladı.

Osmanlı Devletinin 1877-1878(93 Harbi) Osmanlı –Rus Savaşı’na girmesinin ve bunun sonucunda yaşanan korkunç felaketlerin yolunu yine Gladstone açmıştı. Ayrıca Osmanlı’nın Ruslarla yaptığı tüm savaşların çok büyük bir kısmının kışkırtıcısı, hazırlayıcısı yine İngilizlerdir.

Osmanlı’yı ayrı, Rusya’yı ayrı birbirlerine karşı kışkırtarak savaştırmış, Osmanlı’nın çok büyük ekonomik, askeri kayıplarını keyifle izlemişlerdi.

Sonunda yine biz size yardım edelim deyip Osmanlıyı tümden yıkıma götüren borçlanma siyasetini hazırlamışlardır.

Hatta İkinci dünya savaşının sonuna doğru Türkiye’yi Rusya ile savaştırabilmek için önce gidip Stalin’e –Türkiye aleyhinde asılsız iddialarda bulunan, sonra gelip Türkiye yetkililerine –Stalin size saldırmayı düşünüyor, Kars-Ardahan bölgesini alacak, benim sözümden çıkmayın diyerek, Türkiye’nin bu korkuyla ABD’nin kucağına, tuzağına düşmesini sağlayan yine İngiliz siyasetçileridir.

1874’den 1892’ye kadar 3 defa İngiliz Başbakanlığı yapan Gladestone kendisini “Tanrının adamı, İsa’nın savaşçısı ve Evanjelik inancın temsilcisi” sayıyordu.

Peki, bu kadar kendisini Tanrının temsilcisi sayan Gladstone, bağımsızlık isteyen İrlanda halkına karşı nasıl davranmıştı?

İngiliz sömürgeciliğinden kurtulup bağımsızlığı için mücadele eden bir buçuk milyon (1.500.000)İrlandalıyı açlıktan öldüren İngilizler; Osmanlı egemenliğinde yaşayan Ermenilerin, Bulgarların, Girit, Eflak- Her düşünceleri ve inanışları sadece hırsızlık için, soygun için, kandırma içindir.

Aynı Gladstone Balkan Savaşları sırasında; “Türkler her şeyleriyle, çerleri çöpleriyle Balkanlardan atılacaktır” diyerek, Türklerin tüm Avrupa’dan atılması ajitasyonunu(kışkırtma ) Avrupa’ya yaydı.

Ne acıdır ki Osmanlı'nın son idarecilerinin hepsi, - en büyük Müslüman düşmanı olan, en büyük Kur'an düşmanı olan, en büyük Türk düşmanı olan işte bu İngiltere'ye sığındı.

Yani arkadaşlar! Türklerle Ermeniler 900 yıldır yan yana hiç dövüşmeden kardeşçe yaşıyorlardı. Üstelik de Osmanlı idaresinde Türklerden daha etkili, yetkili ve rahat idiler.

Ne zaman ki İngiliz ve Amerikan okulları, dini ve ticari kurumları Ermenileri eğitmeye, kışkırtmaya başladıysa o tarihten itibaren Ermenilerin eğitimli, örgütlü grupları Türklere ve Kürtlere planlı bir şekilde saldırmaya başladı.  Yüzbinlerce kan döktüler, şehirleri yakıp yıktılar. Terör ve katliam üzerine ayrılıkçı siyaset oluşturdular.

Osmanlı da her normal devlet gibi buna karşı koymak için mücadele etti.

Ermenileri bu kışkırtma ve ayrılıkçılık siyasetleri nedeniyle eğiten, Osmanlıyı da bu felaketlerle başbaşa bırakan İngiliz Başbakanı Gladstone bu sayede Mısır'a tamamen sahip oldu.

ABD ise bu siyasetten 100 yıldır Türkiye üzerinden kazanç sağlamaya devam ediyor. Ama Ermenistan hala dünyanın en fakir ülkelerinden biri. Yani eğitilmiş Ermenilerin Türk ve Kürt katliamlarını başlatması ve bunun sonunda oluşan zorunlu göç esnasında Ermenilerin yaşadığı sıkıntıların tek sorumlusu İngiliz ve ABD siyasetleridir. Hesap bunlardan sorulmalıdır

Adnan Güllü

Tarih Araştırmacısı

Faydalanılan Kaynak:

 Prof. Dr. Taha Niyazi KARACA -Büyük Oyun- kitabından faydalanılmıştır.