2 Temmuz 1993'te Sivas'ta yaşanan tarihin en büyük insanlık suçlarından olan Sivas Katliamının üzerinden tam 31 yıl geçti.
O kara günde, Pir Sultan Abdal Şenliklerine katılmak için Sivas'a giden aydın ve sanatçılardan oluşan tam 33 can, kaldıkları otelin yakılması sonucu hayattan koparıldı. Halbuki; Aydınlar, sanatçılar ve şairler 4 günlük şenlik programına katılmak, söyleşilere katılmak, kitaplarını imzalamak, şarkılarını söylemek için gitmişti Sivas'a… Davalar, temyizler, avukatların talepleri yıllarca devam etti. Sonra ne mi oldu?Sivas Katliamı Davası 20 yılın ardından 2014'te zaman aşımı gerekçesiyle kapatıldı.
Aralarında katliamda yakınlarını kaybedenlerin aileleri başta olmak üzere, sivil toplum kuruluşları ve partiler "insanlık suçlarında zaman aşımının kaldırılmasını" talep etti ama maalesef bu talepler kabul edilmedi.
Katliamın sonrasındaki hukuki süreç, bu korkunç olayın aydınlatılıp faillerin cezalandırılmasının aksine, olayı örtbas edip failleri aklamaya yönelik girişimlerle dolu bir süreç olmuştur. Zira; Madımak Oteli'nde yakılarak katledilen canların yakınları ve avukatları birçok zorlukla karşılaşmış, baskılar görmüş ve bu sürecin sonunda ise katliam davası zamanaşımına uğratılarak katiller cezasızlıkla ödüllendirilmiştir. Biz biliyor ve hep söylüyoruz ki; İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımı olmaz! 2 Temmuz Sivas katliamı bir insanlık suçudur..