HER GÜN YENİDEN DOĞMAK

Günümüz felaketler çağı. 
Gün olmuyor ki insanlar ölmesin.
Gün olmuyor ki ormanlar yakılmasın.
Gün olmuyor ki güzelim ağaçların, çiçeklerin olması gereken yerlere oteller inşa edilmesin.
Deprem ülkesi olduğumuz halde yapılan konutlar 
çürük. Kapitalizm/emperyalizm ve onun uşakları çürük kentler üretiyor. Toplanma alanları ranta açılıyor. Yerlerine koca koca AVM'ler veya çok katlı binalar yapılıyor. Afetleri felakete çeviren kapitalist sistem, önlem almayıp çürük binalar ve yapay yerleşim alanları yaratıyor. Çünkü ölenler  onlar için birer sayıdan ibaret. Kimlikleri, aileleri, hayatları var mı ilgilenmiyorlar. 
Maalesef içinde yaşadığımız toplum bu. 
Her şeye evet diyen, kendi menfaatlerini düşünen, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın zihniyetindeki aklı fikri rant olmuş insanlar..
Tabii ki bilmiyor, o yılanın bir gün ona da  dokunacağımı… Ya da aslında biliyor da işine mi gelmiyor?  Bu bozuk sistem bize yıkıntılar arasında yeni bir hayat yeni bir yaşam kurdurtmuyor…