HALKÇILIK

   Halkçılık Atatürk ilkelerinden biri olup aynı zamanda Merhum Alparslan Türkeş tarafından doktrin haline getirilen dokuz ışıktaki umdelerden biridir. Halkçılığı izah etmeden önce Halk sözünün ne anlama geldiğini  inceleyelim.
    Türk Halkı dendiği zaman bundan 5000 yıl önce Orta Asya’da oturan Türkler, bugünkü Türk Vatanı üstünde oturan insanlar anlaşılır. Atatürk ilkeleri açısından halk sözü, milletin bugün yaşayan bölümü için kullanılır. Türk halkı dendiği zaman Türk Milletinin bugününün anlatılmak istendiği, Türk Vatanının üzerinde oturan  bu ülkeyi vatan bilen alın yazısını bu vatanın yazgısına bağlamış olan insanlar anlaşılır. Türk Milleti dendiği zaman hem Anadolu’da hem Orta Asya’da, hem de Türk Cumhuriyetlerinde oturan Türk insanı Türk Milletini oluşturur.
    Halkçılık halkın egemenliğini ve mutluluğunu esas alır. Halkın kendi yönetimini elinde bulundurması halkçılık anlayışının bir gereğidir. Halkın kendi kendini yönetmesi esas olandır. Yani halkın üzerinde halkın gücünden  başka bir güç olmayacaktır. Halk sözünden milletin bugün yaşamakta olan bölümü anlaşılacağından, halkın egemenliği demek, milletin egemenliği demektir. Yani yasa yapma, yürütme ve yargı hakları millete aittir. Millet bu haklarını; meclise gönderdiği milletvekilleriyle yasama hakkını, Hükümet üyeleriyle yürütme hakkını, Türk Milleti adına karar veren hakimler ile de yargı hakkını kullanır.
    Halkçılık ilkesinde sınıflaşma yoktur. Meslek ve çalışma grupları vardır. Askeri, memuru, işçisi, tüccarı ve diğer meslek gruplarıyla Türk toplumu eşitlik dengesi içindedir. Türk Halkı birdir, bir bütündür. Türk Milleti çağlar öncesinden vardır. Dünyanın sonuna kadar da var olacaktır. İşte bu milletin günümüzde yaşayan bölümü Türk Halkıdır. Türk Vatanı Türk Milletinin kanı ile sulanmış ve yoğrulmuş bir bütündür.
    Bu vatanın bağrında Türk Milleti, Türk Halkı yaşar. Türkiye Halkları uydurması ile Türkiye’yi bölmek isteyenler bu gerçeği değiştiremeyeceklerdir. Emellerine hiçbir zaman ulaşamayacaklardır. Çünkü Türkiye’de Türk Vatanı ve Türk Milleti ülküsüne bağlı, bu ülküyü her şeyin üstünde tutan, Türk Halkı, ebediyen yaşamasına devam edecektir.
    Türk Milletinin bugünkü yaşayan bölümü Türk Halkı hakimiyetini daima elinde bulunduracak, birlik ve beraberlik içinde daha küçük parçalara bölünmeden,  Atatürk’ün çizdiği halkçılık anlayışı doğrultusunda sonsuza kadar devam edecektir.
    Satırlarımıza Atatürk’ün şu güzel özdeyişiyle son verelim.
    “ Türk Milleti asırlardan beri hür ve müstakil yaşamış ve istiklali yaşamak için şart saymıştır.”

--------------------------- ŞİİR KÖŞESİ -----------------------

CANLAR YANAR

Özünden sözünden geçmiş bazıları
Ayrılmış hakkaniyetten adaletten
Yolları ayrı hakça düzenden laiklikten
Canları yakıp ayrıştırırlar dostları.

Kalplere ateş düşer yakar canları
Şiddet içerir düşmanca ithamları
Tavırları hiddete düşürür insanları
Kin ve nefret saçar din tüccarları.

İnsafsızca yazıp çizen yazarlar
Barışa katkı yerine verirler zarar
Alemi Cihan olsalar neye yarar
Toplumu kutuplaştırır bu çıyanlar.

Kalplerinde sevgi olmaz bunların
Barıştan kardeşlikten uzaktırlar
Ağızların da küfür ve tehdit hile var
Ayırımcılık yapar böyle yaratıklar.

Rabbim sevgi versin kalbi olana
Merhamet versin vicdanlarına
Saptırmasın kimseyi yanlış yollara
Muhtaç etmesin bizi zalim kullara.

Özkan’ım doğruluk yakışır insana
Utanmak bilmeyen koşar talana
Muhtaç etme dilini yalana dolana
Her zaman gidelim hakikatin yoluna.
     Zeki ÖZKAN – ALMANYA

----------------------------------------------

ZÜLÜFLERİN TELİNDEN

Zülüflerin telinden kefen biçtiğim 
Gönüllerden gönül e yorgun yattığım 
Uğruna her yoluna yaslar tuttuğum 
Öksüz gönlümü yordun sen neredesin? 

Rüzgârlarda savrulup yeller bulduğum     
Değirmende ezilip unlar dolduğum 
Uçsuz bucaksız çölde yolar olduğum 
Bendimi yıkıp geçen sen neredesin? 

Telefon tellerine bel bağladığım 
Yanan ocaklarına korlar olduğum 
Dumanlı dağlarına karlar yağdığım 
Yakıp kavurdun beni sen neredesin? 

Özleminden yakılıp yaşlar döktüğüm 
Canımı postlar gibi yazıp serdiğim 
Uğruna yıllarımı heba ettiğim 
Beni benden götürdün sen neredesin? 

    Hüseyin ZEYBEK – DİDİM 
-----------------------------------------------

YAŞLI OLANA SAYGI

Haram olan bir şeyi sakın elinle tutma
Allah’ın nimetleri senin temel gıdandır
Yaşlı olacağını hiçbir zaman unutma
Yaşlı olana saygı Allah’a saygıdandır. 

Yakın çevrende eğer yaşlı kimse var ise
Saygı göstermeliyiz yaşlı olan herkese
Kulak ver mümin kardeş Allah’tan gelen sese:
“Yaşlı olana saygı Allah’a saygıdandır.” 

Kendine terk edilmiş bizde yaşlı kalmasın
Kin ve nefret duygusu kalbimize dolmasın
Yaşlılara ilgimiz asla eksik olmasın
Yaşlı olana saygı Allah’a saygıdandır. 
 
Bir gelen var mı diye kapılara bakmasın
Hiçbir yaşlıyı Allah kimsesiz bırakmasın
Acı ile kıvranıp gözünden yaş akmasın
Yaşlı olana saygı Allah’a saygıdandır. 

İnsan yaşlanır gider zamanla kalmaz dişi
Allah’tan korkmayanın bunlarla olmaz işi
Hiç hürmet beklemesin hürmet etmeyen kişi
Yaşlı olana saygı Allah’a saygıdandır.

Mühim olan dünyada önce iyi niyettir
Vefalı evlat için yaşlılar bir nimettir
Bunlara öf dememek Kuran’da bir ayettir
Yaşlı olana saygı Allah’a saygıdandır. 

Hayır dualarını biz evlatlar alalım
Gerektiği zamanda yaşlılarla kalalım
Yaradan’ın sevgili kullarından olalım
Yaşlı olana saygı Allah’a saygıdandır. 

Yağmurda karda bile aralıksız ulaşın
Sevgi ve merhametle yaşlılara yaklaşın
Merhametli olursan darda kalmaz hiç başın
Yaşlı olana saygı Allah’a saygıdandır. 

Yardım eli uzatsak olmaz ki hiç kaybımız
Özden, yürekten olsun yaşlılara saygımız
O zaman olmaz işte gelecekten kaygımız
Yaşlı olana saygı Allah’a saygıdandır. 

Maddeciler çoğaldı, yanarım için için
Yasaktan uzak durun doğru olandan için
Yaşlılara bakalım cennete girmek için
Yaşlı olana saygı Allah’a saygıdandır. 
               Şükrü ÖKSÜZ