GÜNDEMİZDE YİNE HIYARLAR VAR.

Denizlerin kıyılara yakın sığ yerlerinde rastlanan denizlerin akciğeri olarak bilinen ilginç sualtı omurgasızı bu canlının adı Deniz Patlıcanı ya da Deniz Hıyarı yoğun olarak Ege Denizi’nde yaşıyor. Kozmetikten, ilaç sektörüne pek çok alanda kullanılıyor. Başta Japonya ve Çin olmak üzere Asya ülkelerine ihraç edilen denizlerin çöpçüsü çoğunlukla uzak doğu ülkeleri tarafından afrodizyak olarak tüketiliyor.

Kirliliği yiyerek beslenen bir tek deniz patlıcanın günde 350 kg, yılda ortalama 150-200 ton arası deniz kumunu temizlediği, ağır metallerden arındırdığı iyi biliniyor. Deniz ekosistemini ayakta tutan doğal filtre görevi gören özel ve korunması gereken sualtı canlıları arasında olan bu omurgasızın kontrolsüz avlanma ile yok edilmesi demek başta müsilaj olmak üzere denizlerimizde yaşadığımız her türlü kirliliğin artması demek.

T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 5/1 numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında 22.08.2020 yılında yürürlüğe giren tebliğ ile Didim kıyılarında deniz patlıcanlarının avlanmasına yönelik kararın iptal edilmesi ve toplanmasına izin verilmesi üzerine; denizlerin doğal temizleyicisi olan bu deniz patlıcanlarının avlanması, balık popülasyonlarını ve deniz yaşamını yok etme riski taşıdığı için deniz ekosistemini korumak amacıyla Ege Denizinde plajı bulunan tüm turistik şehirlerde tüm çevreci derneklerde olduğu gibi  Didim’de de gündem olmuştur. 2020’nin 21 Ekim’i Didim haberlerine bakarsanız Didim’in gündeminde bugün olduğu gibi yine hıyarlarların haber olduğunu görürsünüz. Didim demek temiz deniz demek olduğu için o günlerde Didim’de faaliyet gösteren Çevreci Dernekler, Didim’in Demokratik Kitle Örgütleri, (STK)  Didimli Sivil Toplum Kuruluşları Didim Sivil Gelişim Platformu çatısı altında toplanarak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çıkardığı tebliğin iptali için ve dava açtı.

HIYARLARI SADECE DENİZDE GÖRMEK İSTİYORUZ.

Tarım ve Orman Bakanlığı’na karşı Danıştay Onuncu Daire 2020/5626 Esas; 2024/3249 Karar Numaralı resmi evrakta da görüldüğü gibi resmi davacısı Akbük Kültür ve Çevre Derneği ile Didim Derneği olarak görülse de o günlerde Didim Sivil Gelişim Platformu çatısı altında Didim Kent Konseyi, Turizm Derneği, Didim Doğa ve Hayvanları Koruma Derneği, Rumeliler Derneği her hafta Turizm Derneği’nde toplantılar yapmış, konuyu gündemde tutmuş, düzenli basın açıklamaları yapılmış, konuya dair yapılan görev dağılımları gerçekleştirilmiş.
 

Tüzükleri gereği diğer STK’ların yer alamadığı Akbük Kültür ve Çevre Derneği ile Didim Derneği’nin Davacı olduğu bu davanın Avukatı her iki derneğin de üyesi olan Ömer Faruk Haksal olmuş, Didim Derneği, bilimsel araştırmaları, uluslararası yayınları incelemek işi ile işin hukuki yönünü üstlenmiş. Çünkü DİDİM DEMEK TEMİZ DENİZ DEMEK.

O günlerde Didim Sivil Gelişim Platformu çatısı altında toplanan demokratik kitle yaptıkları basın açıklamasında “Bu dava, Didim kentinin değerlerinin korunması ve geliştirilmesi amacını içeren bir davadır. Bu sebeple Didim’de yaşayan her vatandaşın müdahil olabileceği bir davadır. Didim İlçesinde faaliyet gösteren her demokratik kitle örgütlerinin arzu edilirse, müdahil olabileceği bir davadır.” Demişler. Birlikte fotoğraf vermişler Didim’in denizini korumak adına dayanışma içerisinde mücadele sergilemişler. O günlerde yaşanan pandemi koşulları sebebi ile Didim Derneği Zoom üzerinden online paneller düzenlemiş Ege Üniversitesi’nde görev yapan ve TÜBİTAK’a bu konuda araştırma yapan sayın Prof. Dr. Aynur ve Prof.  Dr. Altan GÖK bile Didim için verilen mücadelede var ama bilin bakalım kim yok? Didim Belediyesi yok. Bu Didim için önemli mücadeleyi büyütmesi ve güçlendirmesi gereken en önemli özne olan Didim Belediye Başkanı yok mesela o gün o fotoğraflarda.

DENİZ HIYARI BİTTİ

Deniz Hıyarı için süreç nasıl ilerledi diye soracak olursanız malumunuz…Bir yandan hukuk mücadelesi ve kamuoyunun bilgilendirilmesi mücadelesi devam ederken, Didim’de deniz patlıcanı avına da devam edildi. 2021’de deniz patlıcanı toplamak isterken, vurgun yiyerek hayatından olan 25 yaşındaki Aşkın Olur rahmetli oldu. Yeterince zaman geçti, toplayacak kadar çok Deniz Patlıcanı da kalmadı hatta bakanlığın yayınladığı 5/1 tebliğin süresi doldu ve ilgili bakanlık avcılığa ilişkin yükümlülük, sınırlama ve kuralları yeniden düzenleyerek 1 Eylül 2024-31 Ağustos 2028 dönemini kapsayacak şekilde 6/1 tebliği Resmî Gazete'de yayınladı.

"6/1 tebliğe göre yapılan bu yeni düzenleme kapsamda ise “Hamsi, mavi yüzgeçli orkinos, deniz patlıcanı, beyaz kum midyesi, yılan balığı, tıbbi sülük ve inci kefali olmak üzere 7 türe ilişkin toplam avlanabilir miktarları bakanlıkça yeniden belirlendi. Böylece ilgili bakanlıkça 6/2 tebliğ yayınlanınca 5/1 tebliğ de yürürlükten kalmış oldu. Maalesef  “Akbük Kültür ve Çevre Derneği ile Didim Derneği’nin Davacı olduğu mücadele verdiği duruma dair ortada bir dava konusu da kalmadı

Bugün toplantıda paylaşılmayan ilgili resmi mahkeme kararında da bu durumu zaten açıkça belirtiliyor “ Dava konusu düzenlemenin yürürlükten kaldırılmış olması karşısında konusu olmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır”

DİDİM BELEDİYESİ’NCE DÜZENLENEN TUHAF VE ŞAŞIRTICI TOPLANTI

Didim Belediyesi tarafından yapılan çağrı üzerine “ Belediye Başkanımız Hatice Gençay, 07.01.2025 Salı günü (Yarın) 11:00’de Didim Belediyesi Meclis Toplantı Salonu’nda Didim Turizm Derneği, Didim Kent Konseyi, Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği gibi STK’ların katılımlarıyla Deniz Patlıcanları konulu Toplantı gerçekleştirecektir.”  Aldığımız davet üzerine oradaydık.

Baş­kan Yar­dım­cı­la­rı Kaan Top­çu­oğul­la­rı ve Ali Çelik, Akbük Kültür ve Çevre Derneği Başkanı Meral Göktan ve Av. Faruk Haksal’ı yanına alarak toplantı açılış konuşmasını yapan H. Gen­çay konuşmasında ve Didim kamuoyunu aynen şu cümlelerle bilgilendirdi. “Bugün Akçed’in al­dır­mış ol­du­ğu bir ka­rar­la il­gi­li bir arada­yız. Güzel bir karar ve onun müj­de­si­ni ve­re­ce­ğiz. Akçed’in açtığı dava ile danıştay deniz patlıcanı avcılığını yasakladı. Emeği ge­çen­le­re te­şek­kür edi­yo­rum.”

Sonrasında konuşma yapan AKÇED Dernek Başka­nı Meral Göktan ise salondaki konuklara da dağıtılan bilgilendirme metnini okudu ”Bu ko­nu­da dik­katle­ri­ni­zi çek­mek is­te­di­ği­miz önem­li husus da şudur: Biz AKÇED ola­rak iki kez dava açtık. Ba­kan­lık hemen ar­ka­sın­dan, ip­ta­li­ni talep et­ti­ği­miz teb­liğ­ler yü­rür­lük­ten kal­dır­dı. Bunu yine tek­rar­la­ya­bi­lir­ler. Ancak şu anda son mah­ke­me ka­ra­rı ile sı­nır­la­rı be­lir­ti­len bir alan­da "genel ge­çer­li" bir yasak kondu. Bu alan Muğla (Mar­ma­ris-Bod­rum) ve Aydın (Ku­şa­da­sı, Didim) ile sı­nır­lı­dır. Ama ye­ni­den (2028 yılı son­ra­sı­nı kap­sa­ya­cak) bir teb­liğ ya­yın­la­ya­bi­lir­ler. Bu riske karşı, eski emsal ka­rar­la­rı da ileri sü­re­rek ye­ni­den di­re­ni­şe geç­me­miz ge­re­ki­yor. Bu di­re­niş, kitle ha­re­ket­le­ri ve hukuk yolu ile ola­cak­tır. AKÇED bu mü­ca­de­le­ye şim­di­den ha­zır­dır. Sonuç ola­rak; Tarım Orman Ba­kan­lı­ğı­mı­zın ko­ru­ma­sı ge­re­ken de­niz­le­ri­mi­zi biz AKÇED ola­rak sa­vun­duk ve siz­le­re sun­du­ğu­muz mah­ke­me ka­ra­rın­da da açık­lık­la gö­rül­dü­ğü üzere, deniz pat­lı­ca­nı av­cı­lı­ğı­nı be­lir­li bir böl­ge­de de olsa ya­sak­lan­ma­sı­na neden olduk.” Dedi. Yapılan konuşmalar ise salondan sadece alkış almadı tepki de aldı.

Söz hakkı alan DİHAD Başkanı Bilal Süren düzenlenen organizasyon tepki vererek  “Verilen bu mücadeleyi AKÇED tek başına yapmadı ? Neden bizler ve diğer katılımcılar yok sayıldı?” sorusu üzerine Av. Faruk Haksal ise “Rekabet etmeyelim güç birliği yapalım” derken, gelen tepkileri görmezden gelen Başkan Gençay ise davetini kabul eden AKÇED’e tekrar teşekkür etti.

AKÇED Dernek Başkanı Meral Göktan ilgili kararın Bodrum ve Marmaris’i de kapsadığını Didim Belediyesi’nin Desteği ile oralarda da bilgilendirme toplantıları yapacaklarını duyurarak tekrar başkana teşekkür etti. Anlamlı anlamsız sürekli birbirlerine teşekkür edip durdular.

Tüm davetlilere AKÇED tarafından dağıtılan bildiride ‘Bu arada altını çizmek istediğimiz ironik bir gerçek daha var. Söz konusu mahkeme kararında sözü edilen yasaklama kesinleşmiştir. Tuhaf ve şaşırtıcı olan şey ise, bu karar karşısında Bakanlığın sadece kendilerine vekalet ücreti verilmediğine itiraz etmiş olmalarıdır. Oysa bu itiraz da baştan aşağıya hukuka aykırıdır.’ Gözlem notu yazılmıştı. Bazı konuklar şaşkındı.

EKSİK VE TARAFLI BİLGİ İLE KAMUOYUNU YANILTAN KİM?

Benim de altını çizmek istediğim bir durum var Sayın AKÇED Sayın Belediye Başkanı. Neden çok önemli bir hukuk zaferi kazanmış gibi kamuoyunu yanıltıyorsunuz? Bakanlıkça 6/2 tebliğ yayınlanınca 5/1 tebliğ de yürürlükten kalmış oldu, deniz hıyarlarını da yeterince koruyamadığımız konusu olmayan bir davaya dönüşen hukuki süreci sanki davayı kazanmış çok büyük bir başarı elde etmiş gibi yansıtarak siz de hıyarlık yapmayın lütfen. Hem ayrıca bu dava sadece AKÇED’in davası mıdır? Neden diğer davacı dernek olan Didim Derneği başta olmak üzere diğer katılımcılara verilen mücadele için teşekkür bile etmediniz?

Didim Derneği ve AKÇED’in Didim halkı adına yürüttükleri bu çok önemli davanın sonucunu açıklarken Belediye Başkanı’nın yanında neden sadece AKÇED Başkanı ve Avukatı var? Neden salondan gelen itirazlar rekabet olarak algılanıyor? Neden AKÇED tarafından dağıtılan bildiride her detay var da neden ilgili mahkeme kararı yok?

Çünkü mahkeme kararını değil de paylaşmak istediklerini paylaşıyorlar. Didim için çok önemli ve değerli çevre mücadelesinde, mücadeleyi var eden, büyüten, çaba gösteren, emek veren Dernek, STK, kişi ve kurumlara çok ayıp ettiniz Hatice Gençay.

Yapılan toplantıda sadece seçimlerde açıkça size olan desteğini ortaya koyan Av. Faruk Haksal’ı yanınıza alarak, süreçte hiçbir katkınızın olmadığı bu önemli mücadeleyi taraflı bir sahiplenme ile hali hazırda oluşan dayanışmayı da baltalayarak bize hıyarların sadece denizde olmadığını, Didim için mücadele etmeye devam etmemiz konusunda gereken motivasyonu sağladınız.

YUKARIDAKİ UZUN YAZIDA ÖZETLE NE ANLATMAYA ÇALIŞTIM “HIYARLAR DENİZDE BİTMİŞ”

Sadece deniz hıyarları ile ilgili değil Didim’i çevresini tarihini doğasını korumak öncelikli görevi olan başkanlar iş başa düşünce ya en önde olmaları gereken mücadelede yoklar ya da tamamen kendi güç ve çıkarlarını ön plana alarak hareket ediyorlar.

Ortaklaşa verilen bir mücadelede tüzükleri gereği diğer STK’ların yer alamadığı Akbük Kültür ve Çevre Derneği ile Didim Derneği’nin resmi davacı olduğu bu davanın avukatlığını yapan Faruk Haksal bu davaya emek veren tüm diğerlerinden rol kapmak istemiş, kendi kurduğu AKÇED’i ön plana taşıyıp tepki alınca da “Rekabet etmeyelim güç birliği yapalım” derken basın açıklamasını AKÇED’E yaptıran Hatice Başkan da taraflı bir sahiplenme ile hali hazırda oluşan güzel dayanışmayı ve mücadeleyi de baltalamıştır.

Anladık ki kendi hakkını bile sahiplenemeyen Dernek, STK, kişi ve kurumlar dayanışmadan uzak bu rekabet ortamında Didim’i zor sahiplenir.