Sabahleyin güneş ufuktan görününce gün doğar. Akşam vakti güneş ufukta görülmez olunca gün batar. Gece yarısından başlayarak geçen 24 saatlik zaman bir gündür. Bir gün gece ve gündüzün toplamıdır. Mevsimlere göre gece ve gündüzün uzayıp kısalması değişir.
Gün kelimesi eklenen başka bir kelime ile türetilen kavramlar sözlükte yarım sayfa izah ediliyor. Konuyu dağıtmamak için yukardaki anlamda Gün Batımı diyorum.
Uzun etraflı izah etmemek adına alışılmış deniliyor, aslında batan yok. Yerküre dönerken sırayla bir kısmı artık güneşin ışınlarını alamıyor, karanlık oluyor.
Akşam vakti gecenin gelişini haber verirken, atmosferdeki gazlar kırmızı, portakal rengi siyah ve mavi renklerle adeta insanı teselli ediyor. Ressam ve fotoğrafçı gibi sanat meslek sahiplerine ilham kaynağı oluyor.
Almanca’da Güneş Batımı, Sonnenuntergang deniyor. Bu, insan gücünün sınırını hatırlatıyor, hüzün ve hayranlıkla karışık duygusallık yaşatıyor. Bir şey bir anı sona ererken, başka bir geleceğin habercisi oluyor.
Ay’a ve Mars gezegenine giden astronotlar bu muhteşem manzarayı göremediklerini söylüyorlar. Yerkürenin etrafındaki atmosfer renklerin oluşmasını sağlıyor.
H&M ve Akris gibi moda firmaları bu Yaz güneş batımı renkleriyle Yaz mevsimine hazırlanıyorlar.
Eylül ayı Almanya’da oldukça hava yağmurlu olur, gökyüzünü gri renkte bulutlar kaplar, insana karamsarlık duygusu verir. Ekim ayı çoğu kez aydınlık geçer, bilhassa Türkiye’de yazlıklarınızı kaldırmayın denir. Hâlâ denize girenler vardır.
Geçen yıl Ekim ayında Didim Öğretmen Evi odamda pencereden her akşam Gün Batımı seyrediyordum. Denize sıfır noktada ilk defa bu doğa harikasının farkına varmıştım. Bu duygumu yalnız seyahat etmem de yoğunlaştırmıştı.
Öyle ya en fazla resmi yapılan, fotoğrafı çekilen bu manzara insan evladının zamanı durduramayacağını kanıtlıyor. İster mutlu olunsun ister olunmasın, istemin dışında cereyan ediyor.
Antoine de Saint Exupery (1900-1944), Küçük Prens kitabını, aslında büyükleri küçüklerin nasıl gördüğünü anlatmak için yazıyor. Her yaşta, ama bilhassa çocukluğunu unutan yetişkinlere hitap ediyor.
Uçağı bozulunca çöle düşen pilota Küçük Prens, gel bir güneş batması seyredelim, ben güneş batışlarını severim, diyor. Bu konuşmayla pilot Küçük Prens’in üzüntülü bir hayat sürdüğünü anlıyor.
Yerkürede çölde kader birliği yapan bu iki insan çok derin duygularla sonunda dost oluyorlar. Küçük Prens yaşadığı yıldıza dönünce bir günde 44 defa güneş batmasını seyrediyor. Zira yıldızı bir ev kadar küçük.
-2-
Gün Batımını seyrederken saf ve temiz çocuk olma vasıflarını hatırlamalı. Eğitim esnasında çocuklar gerçek ve doğal dünyalarından uzaklaştırılıyor.
Çocuk olduğu gibi görünür, göründüğü gibi olur. Yalan, ayrımcılık, kin, nefret, şüphe ve kıskançlık gibi negatif duyguları doğarken taşımaz, sonradan yetişkinlerden öğrenir.
Gün Batımı yaşadığımız yeryüzünün insana verdiği nimetlerden birisidir. Kullanırken, harcarken idareli kullanmalı. Karanlıkla birlikte akşam internet kullanma zamanı başlıyor. Atmosfere salınan karbondioksit miktarının yüzde dördü internet kullanırken meydana geliyor.
Bir resim bin sözden daha etkilidir, elbette. Buna rağmen biraz daha tutumlu olmak gerek. Facebook gibi sosyal medyada resimler yayınlanıyor. Bir olay veya manzarayla ilgili bir anda kırk resim iletenler var. Halbuki bazan bir cümle daha çok şey ifade edebilir. Resimlere bir cümlede olsa açıklama yazılmalıdır. Nerede ne zaman ne amaçla yayınlandığı izah edilmezse, görüntüleri sayfamdan siliyorum. Ayrıca yazılı yorumda daha az enerji sarf ediliyor, böylece atmosfer daha az kirleniyor.
Bazı ülkeler basılı kitap okumayı ve deftere yazmayı tekrar okul programına alıyorlar, ki öğrenciler yazıp okumayı unutmasınlar. El ile yazarken beyin daha iyi çalışıyor. Aynı zamanda nesiller arası iletişim kaybolmamalı. Yaşlılar deneyimlerini genç nesillere aktaramazlarsa, gençler aynı hataları yaparlar.
İnsan her türlü duyguyu yaşarsa, insan olduğunu anlar. Üzülmeden sevincin, kaybetmeden varlığın, hasta olmadan sağlığın kıymeti bilinmez.
İnsan üzgün oldu mu, güneş batışını seyretmekten hoşlanır.
O anda güneşin batmadığını, yeryüzünün atmosferle uyumu neticesinde, her karanlık gecenin sonunda aydınlık olacağı umudunu veriyor.
Dünyada demokrasiyle idare edilen toplumlarda tek renk insan biçimi isteyenlere inatla, çok çeşitli renkli yaşansın.
Sevgili okuyucularım, bahçenizde tek renk çiçek açmasın, monoton olmasın, Gün Batımı gibi rengârenk uyumlu olsun.
Hüzün ve üzüntüden sonra neşe gelsin.
Dünya, Güneş ve Gökyüzü neşeli insana güler yüzünü gösterir.
Theodor Fontane
Bu konuda okuduğum kitap:
Antoine de Saint-Exupery, Küçük Prens, Eksik Parça Yayınları, İstanbul 2022, sayfa 31-32
ISBN: 978-605-9864-53-4
Dergi:
Tillman Prüfer, Das ist der Untergang.
ZEIT–Magazin Nr. 40, 19.09.2024, Sayfa 71