(Bir şiir kurgusu yaparken.)
Ve denizi gülümseten kız geldi
Kız, adım adım yaklaştı sessizce, Rüzgâr bile sustu nefesince. Bir bakışıyla eridi kayalar, Kıyılar utandı güzelliğince. Sonra biriken sevinçler güle kesti…
Gözlerinde bir sonsuzluk vardı, Geceyi bile gündüze sardı. Kalbim, onunla yeniden doğdu, Her nabzımda sevda coşkuyla yankılandı.
Bir gülüşüyle mevsim değişti, Kışlar bahara dönmeye geçti. O gittiğinde, deniz ağladı, Döküldü gökyüzünün cümle renkleri!...
KIZ ve DENİZ SÖYLEŞİRKEN.
(I) Ve denizi gülümseten kız geldi, Yeşeren mavilikler çiçeklendi... Hızlandı kalp atışları zamanın, Güneş daha bir alevlendi!
(Deniz) Gelişinle dalgalarım sevinçle kabardı, Kıyılarımda umut yeniden yeşerdi. Güneşi ben değil, sen gülümsettin, Zaman bile ritmini sana göre seçti…
(Kız) Senin sessizliğinde kendimi buldum, Her dalgan bir şiirdi, içime doldu. Ben geldim ama sen çağırdın beni, Kalbim seninle bir kez daha yenilendi…
(Birleşen Sesler) Seninle ben, dalga ve rüzgâr gibi, Aynı özlemde bulduk kendimizi. Gülüşünle ben mavileştim, sen kök saldın alevli sevdaya. “Ve sevda, ikimizin adını da dalgalara yazdı!
Ve biz, Küllerinden doğan sözcüklerle yürüdük, Yaralı zamanlara durmadan umut ektik. Varalım umudun yarınlarına ki, yaşam soluklansın yeniden. Ve sevda, serpilen bir halk gibi çoğalsın.
(Birleşen Sesler – Yeni Son) Seninle ben, dalga ve rüzgâr gibi, Aynı özlemde bulduk kendimizi. Gülüşünle ben mavileştim, benimle kök saldın doğanın yüreğine. Ve çoğaldı sevda, bölünen bir yürek gibi…
...