Dr. Ufuk Yaltıraklı on sekiz yıl önce Berlin Felsefe Akşamları etkinliğine başlamıştı. Felsefeyi Hür Üniversitesi (Freie Universität Berlin) salonlarından halka ulaştırdı. Türkçe oyunları gösteren Tiyatrom’da işlediği konuları makalelerimde yazdım.
Yedi senedir İstanbul/Kadıköy’de de konferanslar veriyor. Son yıllarda Ege sahil kentlerine de taşıdı. Gerek makalelerimde gerekse sosyal medyada felsefenin anavatanı Milet/Didim’de de konferans vermesini önerdim.
Bu nedenle Didim’de olduğum bir zamanda Ticaret Odası öncülüğünde Nurullah Kocabıyık Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansa katıldığım için çok sevindim.
Mavi Didim Gazetesinde Elif Dikbaş bu konuda 11 Ekim 2024 tarihinde haber yazdı.
Milet’te Felsefe Nasıl Başladı, konusunu işlerken Ufuk Bey felsefeyi günlük yaşamda uygulama, bununla ruhsal sağlığı korumayı yoğun biçimde ele aldı.
Konferans esnasında not almadım, ama hafızamda kalan konferansın özeti kendini bil, tanı sözüydü.
Çağımızda insan günlük hayatın telâşı içinde zamanını geçiriyor. Kendini dinlemediği, kendine zaman ayırmadığı için ruhsal hastalıklar çoğalıyor. Otoyolda hızla gider gibi yaşıyor. Halbuki arada bir orman yolunda girse doğayı izlese, temiz hava alırken düşünse, daha sağlıklı yaşar.
Mükemmel, kusursuz yaşama ve çalışma gayreti insanı yorar. İyi başarıyla yetinmek ruh sağlığını, vücudu bir bütün olarak görmeli ve ona iyi davranmalı.
Felsefe Milet’te başlamıştır. İlk felsefe okulu Thales tarafından açılmıştır. Milat’tan önce 625 yılında doğduğunda Milet her yönden altın çağını yaşayan bir sahil kentiydi. Tüm Söke Ovası Denizle kaplıydı. Zamanla Büyük Menderes’in taşıdığı toprakla örtüldü ve bugün yalnız Bafa Gölü görülüyor.
Yağmur sularıyla beslenen gölün suyu artık tuzlu değildir.
Thales’in Babası Eksamyes’in Anadolu yerlisi, Karyalı olduğu sanılıyor. Bilim adamı oğlunu çok iyi yetiştirir.
Karyalılar Helenlerden çok daha önce BATI Anadolu’da yaşadılar.
Karyalılar Milattan Önce iki bin yılların sonunda Büyük Menderes Nehri ile Dalaman Çay’ı arasında yayılmış. M.Ö. dört yüzyıla kadar federasyonlar etrafında örgütlenmişlerdir. Başkent Mylasa (Milas) iken sonra Halikarnas’a (Bodrum) taşınmış, ama Milas önemini korumuş.
Helenler/Yunanlılar Karyalıları barbar, dillerini kaba bulmuşlar. Helenizm hükmedince (M.Ö. 400) dilleri, kültürleri kaybolmuş.
Thales’in Matematik, Astronomide buluşları tarla ölçümünde kullanılır, liselerde derslerde okutulmuştur. Thales hakkında bilgileri filozof Platon/Eflatun ve Aristoteles kaydetmiştir.
Yıldızları incelerken önündeki kuyuyu görmeyen biri, olarak kendisinden bahsedilir. Başarılı bir iş adamıdır, çok gezmiştir. Mısır, Çin seyahatlerinde yüksek kültür birikimlerinden faydalanmıştır.
İnsanın kendi boyu ile gölgesinin eşit olduğu saatte, güneş ışığında piramidin yüksekliğini ölçmüştür. Üçgenin iç açıların toplamı 180 derece olduğunu ilk hesaplayandır. Thales Teoremi, Temel Benzerlik Teoremi, Yarım Daire Teoremi Avrupa’da günümüzde liselerde hâlâ öğretilmektedir.
Mısır ve Babil seyahatinden sonra Milet’ten başka Çanakkale-Asos, İzmir-Dikili-Aterneus’ta felsefe okulları açmıştır.
Milet halkı felsefe insanı zengin etmiyor, deyince, Astronomi ve meteoroloji bilgi ve gözlemlerine dayanarak o yıl zeytin hasadının bol olacağını öngörmüş. Zeytinyağı işliklerini satın alarak, başarılı bir iş adamı oluyor.
Bodrumlu tarihçi Herodotos’un anlatısına göre, M.Ö. 585 yılında güneş tutulmasını önceden tahmin etmiş. Bu sırada Persler/İranlılar ile Batı Anadolulu Lidyalılar savaşıyordu. Gündüz vakti ortalığın karanlık olmasını tanrısal bir işaret sayınca, aralarındaki savaşı yarıda kesmişler.
Thales’in akıl ve bilgiyle ilgili öngörüleri, kendisinden sonra gelen filozoflar tarafından kayda geçmiştir. Antik Yunan, felsefeyi başlatan, geliştiren yedi bilgeden birisinin Miletli Thales olduğunu kabul ediyor.
Thales hiç evlenmemiş, hayatını bilime adamış, 77 yaşında vefat etmiştir.
Mevlana’dan çok daha önce, kendini bil tanı, demiştir. Bu sözü bugün Atina Apollo Delphi tapınağında yazılıdır.
Başkalarının iyi ve kötü tarafları kolay görülür. Ama en zor şey, insanın kendisini tanımasıdır. Kendini tanımayan ihtiyaçlarını da bilmez. Bu durumda topluma, çevresine ve insanlığa faydalı olamaz.
Thales Milet’te yaşayıp, araştırma ve gözlemlerini yaptığı zamanda Çin’de Konfuzius, Hindistan’da Buddha inançları yeni başlıyordu.
Nesnenin temel oluşumu, neden niçin ve nasıl sorularına cevap ararken düşünce sayesinde, insanlık bugünkü medeniyete ulaşmıştır. Nesnenin temelini su olarak tanımlıyor.
Batı Anadolu Ege toprakları insanlık bilim ve kültüründe önemli izler bıraktı. Ünlü Milet Pazar Yeri Kapısı Berlin Pergamon/Bergama müzesinde bulunmaktadır.
Felsefe kavramı Arapçadan antik Yunan diline alınmıştır. Yunancadan diğer Lâtin dillerinde yayılmıştır. Gerçeğin tümünü, madde ve yaşam ile ilgili türlü belirtileri neden, ilke, mantık ve amaçlar bakımından inceleyen düşünce etkinliğidir. Düşünmeyi öğrenen bilim insanları düşünme yöntemiyle bilgi, kavram, inanç ve kuramların çözümlenmesi,
Eleştirilmesinde açıklık arar. Varoluşu sorgulamaya, araştırmaya devam eden filozoflar bilim insanlarına yol gösterir. Yoksa insan evlâdı kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrenemezdi.
Felsefeyi tüm hayatının merkezi haline getiren filozof, çift ve birey terapisti Dr. Ufuk Yaltıraklı’nın verdiği konferansa katılan Didim aydınları bunun öneminin farkında olanlardı.
Lise ve üniversite dershanelerine ve Didim’de sokak adı verilerek Thales adı yaşatılmalıdır.
Bu etkinliği hazırlayan, organize eden DTO Başkanı Hikmet Attila ve Berlinli Mümtaz Ergün’ün emek ve çabaları yerine ulaşmıştır, katılımcılar adına teşekkür ediyorum.
Hoşça kalın!
Konferansı dinlemekten başka okuduğum kaynaklar:
Sefa Taşkın, Kendini Bil, Böyle Demiş Söke/Miletoslu Thales, Cumhuriyet Gazetesi, makale 26.05.2023.
Horst Poller, Die Philosophen und ihre Kerngedanken, Olzog-Verlag, München 2007, sayfa 39 – 41
ISBN: 978-3-7892-8271-3