Bir zamanlar iplikti aramızda, güvenle örülmüş, sabırla dokunmuş. Şimdi her düğüm bir sessizlik, her düğüm bir unutuluş. Umut direnişe çağırıyor yaşamak için. Kafası karışık olmayanları çağırıyor saflara.
Komşu kapısı kapanmış, selamlar susmuş sokaklarda. Bir çocuk ağlarken yalnız, kimse duymuyor artık ağlamayı. Doğası yağmalanmış bir ülke bakıyor boş gözlerle…
Kahveler boş, sohbetler eksik, birbirine bakan gözler ama görmeyen, ama tanımayan. Bu kadar yabancılaşabilir miydi insan kendine?
Sosyal sermaye değil artık elimizdeki, bir avuç kırık cam, bir avuç eksik hikâye.
Ama belki, bir şiirle başlar yeniden bağ kurmak. Bir kelimeyle, bir gülümsemeyle, bir “biz” demekle.
YUMAĞA KOŞUYOR SEVİNÇ.
Bir zamanlar çözülmüş düğümler, şimdi yeniden ilmek ilmek. Bir selam, bir gülümseme, bir “merhaba” kadar güçlü. Yeniden kucaklaşıyor sevincin özgürlüğü.
Kırık camlar yerini renkli boncuklara bırakıyor, her biri bir hikâye, her biri bir umut taşıyor.
Çocuklar yeniden sokakta, oyunları ortak, kahkahaları yankı. Komşu kapısı açık, çay demlenmiş, bekliyor dostluğu.
Ve biz, yeniden öğreniyoruz bağ kurmayı. Bir şiirle, bir şarkıyla, bir sofrada paylaşılan ekmekle.
Sevinç yumağının ucunu tuttuk, çekiyoruz yavaşça, sabırla, sevgiyle, bir toplumun yeniden örülüşü için.
Çağırıyoruz yaşam severleri, yurtseverleri ve insan severleri…
TOPLUMSALA DÖNÜŞ…
Bırakın yaşamın akıntısına umudu,
Bu şafağın doğum sancılarını da.
Sevmelerle başlar birliktelikler;
Yaşamak paylaşmaktır mutlulukları.
Bir zamanlar susmuştu sokak, güvenin sesi kaybolmuştu rüzgârda. Ama şimdi, bir çocuk gülüyor köşe başında ve gülüşü yankılanıyor duvarlarda.
Bir kadın, komşusuna bir tabak aş uzatıyor, bir adam, parkta tanımadığına selam veriyor. Ve biz, yeniden hatırlıyoruz “biz” olmayı.
Toplumsal dokunun ipliği, sevinçle, umutla, birlikte örülüyor. Her ilmek bir dayanışma, her düğüm bir hatırlayış.
Yıkımın içinden doğan bu sevinç, yoğunlaşmanın en saf hâli belki de. Bir şiir gibi, bir yumağın ucundan çekilen bir toplum gibi yeniden doğuyoruz.
Yaşamla öpüşür güneşin teni,
Sular ardına bakmadan yürür yarınlara.
Zaman çeker baharı kınından,
Kıvrak bir umut çözer yeşile yapraklarını…