EĞİTİM İÇİN ÖNERİLER

Öğretmenler ile ilgili yapılmak istenen yasal düzenlemeler özellikle öğretmenler tarafından kabul edilmemektedir. EĞİTİM-SEN ve EĞİTİM-İŞ bu girişime karşı mücadele vermektedirler. Görülen o ki, adamların öğretmene değil, belletenlere ihtiyaçları var. Çünkü onlar bilinebilecek her şeyi biliyorlar(!) Geriye halkın desteği kalıyor. Onun için de bir cübbeliden görüş aldıklarında bunu genel geçer olarak kabul ediyorlar. Oysa söz konusu eğitim olduğunda, toplumun tamamı taraftır. Kazara bilmedikleri veya içinden çıkamadıkları bir durum olduğunda ise; “Allah bilir” diyerek işin içinden sıyrılmak istiyorlar(!)

Doğru sandıklarını yığınlara iletecek tebliğcilere ihtiyaçları var. Belirli odakların hazırlayacağı hutbeleri, sınıflara yığacakları çocuklara iletecek hutbecilere ihtiyaçları var. Bizden olanlara ve bizden olabilecek olanlara erişerek, onları yaş iken eğmek istemektedirler(!)

Öğretmek bilinçli özgürlüktür; öğrenmek ise, özgürleşmektir. Öğrenme hakkı temel haklardandır. İnsanlara insanlığı yaşam öğretmiştir. İnsanların öğrenme birikimi kültürün temel kaynaklarındandır. Yaşamı her şeyin önüne koyanlar ile, inancı her şeyin önüne koyanlar bu konuda uzlaşamamaktadırlar. Eğitim yaşamım öncelikli gereklerinden biridir. Eğitime ilişkin kararlar her bireyi ilgilendirir. Eğitimsiz ve kültürsüz bir yönetici, bilime aykırı bir karar aldığı zaman, bundan tüm toplum zarar görür. Bu zarar, dünya insanlık ailesini de olumsuz olarak etkiler. Bu nedenle inanç eğitimini dayatmak insanlık yararına değildir. İnsanlar genellikle sorunsuz, mutlu, özgür ve barış içinde yaşamak isterler. Bu gerekliliğin sonucu olarak; hukukun üstünlüğünü benimseyen, temel hakları gözeten, demokratik ve laik bir ülkede yaşamak insanların öncelikli taleplerindendir. Bu isteklerini karşılama görevi devlete verilmiştir. Eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik devletlerin temel görevidir. Dinci ve kinci nesiller yetiştirmek, insanlık değerleriyle bağdaşmaz.

Toplumda söz sahibi olan dinamikler içinde işverenler çok etkin bir konuma sahiptirler. TÜSİAD bu konuda çok doğru eleştiriler yapmıştır. Bu eleştirilerin eğitime ilişkin kısmını saygıdeğer okurlarımla paylaşmak istiyorum:

TÜSİAD Başkanının eğitime ilişkin eleştirisi

Copilot

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras, eğitim sisteminin becerikli gençler yetiştirmesi gerektiğini vurgulayarak yeni Maarif Modeli’ni eleştirdi1. Aras, vasıfsız mezunlar yerine iş dünyasının ihtiyaç duyduğu becerilere sahip gençlerin yetiştirilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Mayıs ayında açıklanan yeni Maarif modelinin ülkeyi geleceğe hazırlama kapasitesinin yetersiz olduğunu belirtti. Liyakate uygun atamaların önemine vurgu yapan Aras, mülakat sisteminin yerine liyakat esaslı bir sistemin getirilmesi gerektiğini söyledi. Güney Kore örneği üzerinden, Ar-Ge ve eğitim yatırımlarının teknoloji üretiminde ne denli önemli olduğuna dikkat çekti ve Türkiye’nin de teknoloji üreten bir ülke olması gerektiğini belirtti. Ekonomiye de değinen Aras, makroekonomik istikrar adına önemli adımlar atıldığını belirterek, “Rasyonel temelin dışına çıkan politikalar yüksek enflasyon olarak ağır bir bedel yarattı. Ekonomik sıkılaştırma şart; ancak uygulanan politikaların sosyal boyutu da önemli, fatura düşük gelir düzeyi olanlara çıkmamalı” dedi. Türkiye ekonomisinin verimliliğe dayalı bir büyüme modeline geçmesi gerektiğini vurgulayan Aras, kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin etkinleştirilmesi ve vergi denetim ve tahsilatının artırılması gerektiğini belirtti. TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ise enflasyonla mücadelenin önemine dikkat çekti. Turan, kamu tasarruf ve verimlilik paketinin kamu ihale reformu, vergide adalet ve etkinlik, kayıt dışılıkla mücadele gibi alanlarda desteklenmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, hukukun üstünlüğü, düzenleyici kurumların özerkliği, çoğulcu demokrasi, ifade özgürlüğü, eğitim reformu ve toplumsal cinsiyet eşitliği gibi başlıkların da güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti2.

1.Eğitimde Kalitenin Artırılması ve Fırsat Eşitliği Sağlanması: Eğitimde kalitenin artırılması ve herkes için eşit fırsatların sağlanması önemlidir. Bu, öğrencilere daha iyi bir eğitim sunmak için gereklidir.

2.Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi: Öğretmenlerin niteliklerinin artırılması ve sürekli mesleki gelişimlerinin desteklenmesi gerekmektedir. Bu, öğrencilere daha iyi bir eğitim deneyimi sağlar.

3.21. Yüzyıl Becerilerinin Kazandırılması: Yaratıcı düşünme, problem çözme, iletişim ve işbirliği gibi 21. yüzyıl becerileri, müfredatta daha fazla vurgulanmalıdır.

4.STEM (Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) Eğitimi: STEM alanlarına yönelik eğitim, öğrencilerin gelecekteki iş dünyasına hazırlanmalarını destekler.

5.Okul-Aile İşbirliği ve Öğrenci Merkezli Yaklaşım: Okul-aile işbirliği ve öğrenci merkezli yaklaşım, eğitimde başarının artırılmasına katkı sağlar.

Gelişmiş ülkelere bakmak gerek, onlar inanç temelli eğitimle mi gelişip kalkındılar, yoksa bilimsel eğitimle mi? Laiklik bu konuda olmazsa olmazlardandır. Üstelik laiklik tüm inançların güvencesidir.