Didim Kadın Platformu bileşenleri Didim Belediye binası önünden Kent Meydanı’na kadar yürüdü. Yürüyüşte sıklıkla ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ sloganı atıldı.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele gününde Didim’de Kadın Platformu bileşenleri yürüyüş düzenledi. Didim Belediye binası önünden başlayan yürüyüş, Kent Meydanında sona erdi. Yürüyüş boyunca kadınlar katledilen kadınların fotoğrafları ile meydana kadar slogan atıldı.
Yürüyüş Kent Meydanı’nda sona ererken, platform adına basın açıklamasını Neslihan Düzgün okudu. Düzgün yaptığı konuşmada “Hem Türkiye’de hem dünyada hükümetlere başkanlık eden otoriter liderler, cinsiyetçi, dinci, milliyetçi ideolojileriyle kadının bedenine, kimliğine ve emeğine dönük saldırılarını sürdürüyor. Türkiye’de de Narin’e, Sıla bebeğe, Ayşenur’a, İkbal’e yaşatılanlar; kadınların öfkesini ve mücadele direncini artırarak, her yerde tek bir ses olarak büyüdü. İstanbul Sözleşmesi’ni feshederek, 6284’ü etkin uygulamayarak, kadınların güvenli ve güvenceli yaşamasına dönük politikalar geliştirmediğiniz gibi, var olanlara saldırarak, erkek egemen yargının cezasızlığıyla siz besliyorsunuz şiddeti. Sizin şiddeti önleme sorumluluğunuzu yerine getirmemeniz karşısında bizler “kadın yaşam özgürlük” diyerek mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz.
“2024’TE KADIN VE ÇOCUK CİNAYETLERİ ARTTI”
Türkiye’de sadece 2024 Ocak ayından bu yana, 397 kadın ve en az 39 çocuk öldürüldü, 240 kadının ölümüyse “şüpheli” olarak kaydedildi. 2023’ün ilk on ayıyla kıyaslandığında 2024’te kadın ve çocuk cinayetleri, çocuk istismarı arttı ve daha çok kadın erkek şiddetine maruz kaldı. Bizler kadına yönelik şiddetin münferit olmadığını biliyoruz. Kadınların ve çocukların katilleri içinde yaşadığımız, bizi öldürmek isteyen, nefes almamızı her gün biraz daha zorlaştıran ataerkil düzeninizin tetikçilerinden başkası değil. Bu düzen erkek yargısıyla tetikçilerini, iyi halden, kanıt yetersizliğinden serbest bırakarak bir cezasızlık zırhıyla koruyor. Hayatta kalmak için kendini savunmak zorunda kalan kadınlara ise verebileceği en ağır cezaları veriyor. Kadına yönelik şiddetin sürmesini sağlayan ataerkil politikalarınızdır. Dini siyasallaştıran, siyaseti ise dinselleştiren politikalarınız eşit, özgür ve laik yaşama müdahaledir ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştirmektedir. Bunu kabul etmiyoruz ve bu 25 Kasım’da da Mirabal kardeşlere dair hafızayı bugünlere taşıyarak, kadınların kolektif hafızalarını katletmeye çalışanlara karşı, geçmişten bugüne kararlılıkla mücadele etmeyi sürdürdüğümüzü yineliyor, “Haklarımız ve Hayatlarımız için Mücadelede Birleşiyoruz” şiarını yükseltiyoruz.
“TALEPLERİMİZDE ISRARCI, MÜCADELEDE KARARLIYIZ”
Ekonomik ve sosyal güvenceden yoksun bırakılmayı, yoksullaşmayı, güvencesiz- kayıt dışı çalıştırılarak sömürülmeyi, dünyanın bakımı da dahil tüm bakım yüklerini karşılıksız olarak yüklenmek zorunda görülmeyi, şiddet ve istismar tehdidi altında yaşamayı reddediyoruz. Haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkıyor bizi, verdiğimiz mücadeleyi, kazanımlarımızı değersizleştirmeye, hayatlarımızdan ve haklarımızdan çalmaya çalışan iktidarlara inat işyerlerimizde ve alanlarda mücadelede birleşiyoruz. İstanbul Sözleşmesinin fesih kararının geri çekilmesi 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması için,
Çocuklara yönelik şiddeti önlemeye yönelik Lanzarote Sözleşmesi’nin gereğinin yerine getirilmesi için,
Çalışma yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesine dönük ILO’nun 190 Sayılı Sözleşmesine taraf olunsun ve sözleşme yürürlüğe girsin talebiyle, İşsizliğe, yoksulluğa, güvencesizliğe, KHK’lerle gasp edilen çalışma hakkımıza karşı, Ölüme karşı yaşamı, savaşa karşı barışı savunmak için Mücadelede Birleşiyoruz! Bizler dünyanın dört bir yanındaki kadınlar; emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz için işyerlerimizde, evlerimizde, sokaklarda ve yaşamın her alanında savaşa, şiddete, yoksulluğa karşı; laik, eşit, özgür bir hayat ve haklarımız için mücadelede birleşiyoruz! Taleplerimizde ısrarcı, mücadelede kararlıyız.” İfadelerine yer verdi. HABER : ELİF DİKBAŞ