Didim Derneği, “Dava Açma Ehliyeti”ne tekrardan sahip olduklarını ve Didim Altınkum Mahallesi Yalı Caddesinde bulunan Vakıflar Arazisi için açtıkları davalarına kaldıkları yerden devam ettiklerine dair basın açıklamasında bulundu. Dernek yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Antik çağdan günümüze türlü mücadeleler vererek gelen Didyma, günümüzde kent kimliğini ve hafızasını korumak adına Didimlilerle birlikte kent hakkı mücadelesi vermektedir.
Kentlilerin ortak ihtiyaçlara göre yaşadıkları alanları dönüştürme, yeniden düzenleme haklarını kapsayan Kent Hakkı; yasalarla güvence altına alınmış bir haktır. Anayasamızın 56. maddesi: “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” hükmü ile bu hakkı ve hak uğruna verilen mücadeleleri içermektedir.
Kısaca, halkın kamusal alanını koruma mücadelesi olarak tanımlayabileceğimiz “Kent Hakkı Mücadelesi” kentimiz Didim’in de gündeminden düşmemektedir.
Didim’in kamusal alanlar ile mera alanlarının büyüklüğü, kentin bir turizm kenti olarak hızla gelişimi ve inşaat sektörünün ülke ekonomisinin lokomotif sektörü haline dönüşmesi neticesinde Didim halkı Didim Derneği çatısı altında, kent hakları için mücadele vermektedir.
Didim Derneğinin açmış olduğu davalarında zaman zaman farklı yargı kararları ile karşılaşılması, mücadelenin ne kadar farklı engellerle dolu olduğunu göstermektedir. Geçtiğimiz günlerde davalarının büyük bir bölümü Aydın İdare Mahkemesi’nde görülmesine rağmen Derneğin bir davasında, dava devam ederken (!) mahkeme süreci durdurmuş ve derneğin dava açma ehliyetinin olmadığına karar vermiştir.
Kamuoyunda Vakıflar Arazisi diye bilinen arazideki imar planın iptal istemli davasında verilen bu kararı manidar bulan dernek yönetimi karara üst mahkemede itiraz etmiştir.
Didim Derneği’nin tüzüğü gereği Dava Açma Ehliyeti Vardır, demiştir.
Geçtiğimiz günlerde de İzmir Bölge İdare Mahkemesi dava konusu imar planlarının iptali konusunda Derneğimizin dava açabileceğine karar vermiştir.
Dava dosyası tekrar İdari Mahkemesine iletilmiştir. Böylece 2020 yılından beri süren dava süreci kaldığı yerden tekrar devam edebilecektir.
Aslında pek çok davamız, İdare mahkemesinde görülürken, idare mahkemesi kentlilere hak arama mücadele yolunda, tabiri uygun ise, bir taş koymuştur. Didim’in en gözde bölgesinde, neredeyse nefes alacak tek ağaçlıklı, ferah yeşil alanı olarak kalan Vakıflar arazisinde verilen mücadelenin özünü aslında bu kararın verilme nedenini düşündürmektedir. Çünkü Vakıflar arazisinin rant değeri çok yüksek olduğundan sermaye gruplarının vaz geçmek istemediği bir bölgedir. Bölge bir yanda inşaat sermayesinin ticaret ve turizm binaları yapmak istediği alanken diğer yanda Didim halkı, alanın kamunun kullanımına açık dinlenme amaçlı yeşil bir alan olarak kalmasını talep etmektedir. Halk bu alanla sahilde biraz “nefes almak” istemektedir.
Denizden bakıldığında, yan yana adeta bir Çin Seddi edasıyla sıralanan “eğlence+dinlenme” mekânları arasında bir değer olarak kalan Vakıflar arazisi, Didim denildiğinde akla gelen Altınkum sahilinin geçmişten gelen ve ayakta kalabilen yegâne alanı niteliğindedir.
Dileriz ki dava neticesinde Didim halkının ve Didim kentini ziyaret edenlerin dinlenmek amacıyla bulunmakta hoşlandığı, çocukların ve gençlerin eğlenerek vakit geçirebildiği bir yeşil alan kullanımına dönüşebilsin…”
HABER: HEYBET KARABABA