03 Kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçimde akşam sandıklar açıldığında vatandaş AK Partinin tek başına iktidar CHP’nin de TBMM’de ikinci parti olduğu gerçeği ile karşı karşıya kaldı.
Çok uzun yıllar söz konusu denge hiç değişmedi, yapılan her seçimde AK Parti bir şekilde birinci olarak çıkıyor CHP ise AK Partinin arkasından TBMM’nin ikinci partisi oluyordu.
2108 yılında Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmesi ile birlikte yapılan seçim öncesi 2017 yılında kurulan İYİ Partinin dengeleri değiştireceği söylemi pek çok noktadan seslendirilmeye başlanmıştı.
Seçime kısa bir süre kala İYİ partinin seçime katılabilmesinin önü kapatılmaya çalışılınca dönemin CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talebi ile 15 milletvekili İYİ partiye katılmış bu sayede İYİ Partinin seçime katılmasının yolu açılmıştı.
Arkasından yani 31 mart 2019 yılında CHP ile İYİ parti arasında kurulan “millet ittifakı” sayesinde çok uzun yıllar sonra başta İstanbul ve Ankara olmak üzere çok sayıda belediye AK Partiden CHP’ye geçmişti.
Sonrası malum 14 mayıs 2023 tarihinde yapılan genel seçim öncesi Millet ittifakı tarafının yaptığı bariz hatalar sonucu TBMM’de çoğunluk sağlanamamış ve üstüne üstlük Cumhurbaşkanlığı seçimi de kaybedilmişti.
Ancak CHP’nin kendi seçmeni ile birlikte sağ seçmeni de kucaklaması adına yaptığı siyaset Edirne’den Kars’a kadar tüm vatandaş tarafından olumlu bir şekilde algılanınca 31 mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimde CHP yıllar sonra ilk kez seçimi AK partinin önünde tamamlamış oldu.
CHP’nin 31 mart tarihinde yapılan seçimde başarılı olmasının sebeplerinin başında genel başkan değişikliğinin olduğu belirtiliyor, Biz birkaç kez “-Allah her partiye Özgür Özel gibi bir gurup başkan vekili nasip etsin” şeklinde başlayan yazılar yazdığımızı hatırlıyoruz.
CHP’de yapılan kan değişikliği 31 mart tarihinde etkisini gösterdi ancak bu zamana gelinceye kadar dönemin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun attığı adımlarında bu gün kazanılan zaferin ayak sesleri olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.
31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimin üzerinden 3 ay geçti, geçen bu 3 aylık zaman dilimi içerisinde herkesin ortak kanaati CHP’nin bırakın oy kaybetmeyi mevcut oyunun üzerine önemli bir oy eklediği yönündedir.
Bize göre CHP 31 mart tarihinde kazandığı başarıyı çok net bir şekilde özümsemiş ve yapılacak ilk genel seçimde yeril seçimde kazandığı başarıyı milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde taçlandıracak siyaseti hayata geçirmeye başlamıştır.
Kim ne derse desin Özgür Özel’in CHP’ye yeni bir heyecan getirdiği muhakkak, Bununla birlikte Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu gibi taraflı tarafsız herkesin beğendiği iki siyasi figür sayesinde CHP yelkenleri şişirmiş durumdadır.
Türkiye’nin son birkaç yıldır içerisinde bulunduğu derin ekonomik sıkıntılar yeni bir iktidarı mecbur kılıyor, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan seçimden birinci çıkan CHP’nin genel seçime 4 yıl kala atacağı adımlar partinin bundan sonrasını da planlayacaktır.
31 Mart tarihinde toplumun karşısına partizanlıktan uzak, her kesimin sevdiği saydığı adaylar ile çıkan CHP’nin bu tavrı seçmen tarafından kabul gördü, Türkiye’nin büyük bir kısmı CHP’li belediyeler tarafından yönetilmeye başlandı.
2019-2023 dönemi arasında geçen beş yıllık zaman dilimi içerisinde CHP’li belediye başkanları hata yapmadılar, başkanların bu durumunu gören seçmen de CHP’ye çok sayıda belediye yönetimi vermekten çekinmedi.
Toplumun değerlerine sahip çıkan partilere seçmen anında kredi açmaktan geri durmuyor.
Seçmen son seçimde CHP’ye sonsuz bir kerdi açtı.
Bundan sonrası CHP’nin genel merkezine ve onların uygulamaya koyacakları politikalara kalmış.
Seçmen hazır..
CHP’nin de bu süreci iyi değerlendirip hazır olması lazım.